“Bir arada film izlemek mümkün” mottosuyla yola çıkan ve bu yıl on birinci kez düzenlenecek olan Engelsiz Filmler Festivali başlıyor. Sinemaya eşit koşullarda erişim sağlamak amacıyla 20-26 Ekim tarihleri arasında Ankara’da ve aynı anda tüm Türkiye'de izleyiciyle buluşacak olan festival, 4-5 Kasım tarihlerinde Eskişehir’de devam edecek.
Bu yıl İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabulünün 75. yılına özel olarak, programına “İnsanlık Onuru” film seçkisini ve "Herkes İçin İnsan Hakları" forumunu da ekleyen festival yönetimi, kendilerine has üslupları ile iz bırakmış sinemacılara yer verdiği yeni bölümü “Parmak İzi” ile Ken Loach’un farklı dönemlerinden üç filmini perdeye taşıyacak.
Tüm bireyler için erişilebilir sinemayı, 11. Engelsiz Filmler Festivali programını, yeni eklenen “Parmak İzi” bölümünü, “İnsanlık Onuru” ve Cumhuriyet’in 100. yılına özel hazırlanan “Cumhuriyete Doğru” film seçkisini, festival direktörü Kıvanç Yalçıner ile program koordinatörü Kaan Denk, T24'e anlattı.
Yalçıner, "Tüm bireyler için erişilebilir sinema, hatta erişilebilir kültürel hayat bir hedef olabilir, olmalı" derken program koordinatörü Denk, "Eşitliğe ve eşitsizliğe, adalet ve adaletsizliğe bugün nereden baktığımız tartışılacak" ifadelerini kullandı.
TIKLAYIN | 11. Engelsiz Filmler Festivali gösterim programı
“Tüm bireyler için erişilebilir kültürel hayat, bir hedef olmalı”
- 2013 yılından bu yana yapılan ve bu sene 11’incisini yapmayı planladığınız Engelsiz Filmler Festivali’nden biraz bahseder misiniz? Festivalin adını ilk duyduğumuzda aklımıza sadece engelli bireylerin konu alındığı filmlerin gösterildiği bir festival geliyor ya da sadece engelli bireyler için düzenlenmiş bir festival… Ama tam olarak öyle değil bu konuyu biraz açar mısınız?
Kıvanç Yalçıner: Engelsiz Filmler Festivali ilk yıldan bu yana güncel sinemayı erişilebilir olarak izleyiciye sunuyor. Görme engeli olan izleyiciler kulaklıklarıyla filmleri sesli betimleme ile takip edebilirken, işitme engeli olan seyirciler için filmler ayrıntılı altyazı ile gösteriliyor ve ortopedik engeli olan izleyicilerin ihtiyaçlarına yanıt veren mekanlarda gerçekleşiyor gösterim ve etkinlikler. Film ekipleri ile söyleşiler, etkinlikler, ödül töreni, festivalin web sayfası, sosyal medya paylaşımları ve izleyiciye temas ettiğimiz her noktada kapsayıcı uygulamaları kullanıyoruz ve bu konuda festivali geliştirmek için sürekli çaba sarf ediyoruz.
Böylece güncel sinema herkese aynı anda ulaşmış oluyor, izlediğimiz filmler üzerine hep birlikte konuşabiliyoruz. Örneğin bu yıl, dünya prömiyerini Mayıs ayında Cannes Film Festivali’nde yapan Kore-eda Hirokazu’nun Canavar (Monster) ve Ken Loach’un Umudunu Kaybetme (The Old Oak) filmleri Ankaralı sinemaseverlerle ilk kez Engelsiz Filmler Festivali’nde buluşacak. Bu iki filmi Ankara’da ilk kez ve bir arada izleyeceğiz.
VİDEO HABER | Engelsiz Filmler Festivali’nin “Ulusal Uzun Film Yarışması”ndaki filmler açıklandı
- “Tüm bireyler için erişilebilir sinema” deyip iki nokta üstü üste koysak nasıl bir tanım yaparsınız?
K.Y: Erişilebilirlik çok geniş bir kavram elbette ve tüm bireyler için erişilebilir sinema, hatta erişilebilir kültürel hayat bir hedef olabilir, olmalı. Fakat pek çok engel grubu var ve her bireyin ihtiyaçları da birbirinden farklı. Bu ihtiyaçları bilerek, bir arada film izlemek için gereken düzenlemeleri yapmanın yollarını hep birlikte aramamız gerekiyor.
Festival Direktörü Kıvanç Yalçıner
- Engelli bireylerin festivale katılımı yıllar içerisinde nasıl seyretti? Bu yılki beklentileriniz neler?
K.Y: Festivalin ilk yıllarına göre ilginin giderek arttığını söyleyebilirim. Bu beklenen bir durum elbette, Engelsiz Filmler Festivali bir anlamda daha önce sinemayla ya da film festivali ile tanışmamış bir topluluğa seslendi ve kendi izleyicisini yaratıyor. Elbette bu yıl da her yıl olduğu gibi dolu salonlarda film göstermeyi, söyleşiler, atölyeler yapmayı hedefliyoruz.
“100 yıl öncesinden Türkiye topraklarında kaydedilmiş filmleri ilk kez erişilebilir gösterimle izleyiciyle buluşturacağız”
- Biraz da festivalin programından bahsedebilir misiniz, bizi neler bekliyor?
Kaan Denk: Sinemaseverler için dolu dolu bir film programı bekliyor. Klasik filmlerden, Türkiye’de ilk kez gösterilecek güncel yeni sinema örneklerine uzanan bir seçki sunuyoruz bu sene. Kısa Film Yarışması bölümünde dünyanın dört bir yanından oldukça ilgi çekici 14 kısa film yarışacak. Bunun yanında yılın en çok beklenen popüler yapımlarından birkaçını Ankara seyircisiyle ilk kez buluşturacağız. Forum ve atölye gibi yan etkinliklerimizle desteklenen tematik bölümlerimizin de bu seneki programımızı zenginleştiren en önemli etkenlerden biri olduğunu söyleyebilirim. Hollanda’daki EYE Filmmuseum’la işbirliğimiz sonucu ortaya çıkan Cumhuriyet’in 100. yılına özel hazırladığımız “Cumhuriyete Doğru” seçkisi 100 yıl öncesinden Türkiye topraklarında kaydedilmiş filmleri ilk kez erişilebilir gösterimle izleyiciyle buluşturacak.
VİDEO HABER | “Bir Arada Film İzlemek Mümkün” diyerek 11'ncisi gerçekleştirilecek Engelsiz Filmler Festivali programı açıklandı
Program Koordinatörü Kaan Denk
- Bu yıl festival programına yeni eklenen “Parmak İzi” bölümünde sinema tarihinde iz bırakmış yönetmenlerin filmlerinden seçkilerin yer alacağını duyurdunuz. Bu yılki yönetmen Ken Loach ve Loach’un 3 filmini göreceğiz. “Parmak İzi” bölümü için hem yönetmen hem de film seçiminde neler belirleyici oldu?
K.D: Evet, Parmak İzi’ni festivalin önümüzdeki edisyonlarında da sürdürmeyi planlıyoruz. Ancak bu bölümü yalnızca yönetmenlerle sınırlı tutmayı düşünmüyoruz. Sinema tarihine kendi tarzıyla damga vurmuş ve ismini imza hâline getirebilmiş bir oyuncu ya da kurgucu da bu bölümün misafiri olabilir bir gün. Ken Loach bu formatın ilk konuğu olmak için her açıdan çok uygun bir isimdi. Birleşik Krallık’ta bugüne karar oluşmuş ulusal sinema hafızasının en önemli noktalarında yer alan, ilk günden bu yana duruşunu muhafaza edebilmiş ve bildiği yolda kendi tarzıyla unutulmaz filmlere imza atabilmiş bir yönetmen. Bu sene yine Cannes’da ana yarışma bölümünde dünya prömiyerini yapan “Umudunu Kaybetme” ile kariyerini sonlandıracağını açıklaması da bu bölüm için Loach’u birinci adayımız konumuna getirdi. 60 yıllık böylesi bir kariyere saygımızı göstermek için Parmak İzi oldukça uygun bir bölümdü. Bu sebeplerle bu seneki son filminin yanında kariyerinin ilk başyapıtı olan “Kerkenez” ve daha orta dönemini temsilen de Türkiye’de daha önce yaygın dağıtım imkanı bulamamış “Yağan Taşlar”ı ekleyerek bir seçki hazırladık. Bu filmlerin de hepsi ilk kez sesli betimleme ve ayrıntılı altyazıyla gösterilecek. Güncel filmlerin yanı sıra özellikle böyle klasik filmleri de engelli sinemaseverlerle buluşturabilmeyi oldukça önemli buluyorum.
“Eşitliğe ve eşitsizliğe, adalet ve adaletsizliğe bugün nereden baktığımız tartışılacak”
- İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabulünün 75. yılına özel olarak, festival programına “İnsanlık Onuru” film seçkisini ve Herkes İçin İnsan Hakları forumunu eklediniz, forumdan da bahsedebilir misiniz?
K.D: Engelsiz Filmler Festivali’nin en başından beri kullanmaya devam ettiği “bir arada film izlemek mümkün” mottosuyla oldukça örtüşen bir bölüm “İnsanlık Onuru”. Herkesin topluluğun kültürel yaşamına özgürce katılma, sanattan yararlanma ve bilimsel gelişmeye katılarak onun yararlarını paylaşma hakkına sahip olduğunu vurgulayan Bildirge’nin önemine odaklanan bir seçki hazırladık. Bu bölümde yer alan kısa film seçkisi gösterimimizin ardından iletişimci ve engelli hakları savunucusu Selen Doğan, gazeteci Gökçer Tahincioğlu ve Türkiye Sağırlar Milli Federasyonu başkanı Bülent Tekin’in konuşmacı olarak katılacağı bir forum düzenleyeceğiz. “Herkes İçin İnsan Hakları” isimli forumda Bildirge’den bu yana geçen 75 yıla, eşitliğe ve eşitsizliğe, adalet ve adaletsizliğe bugün nereden baktığımız tartışılacak.
VİDEO SÖYLEŞİ | "Birbirimizi anlamadan yol alamayacağımızı düşünüyoruz"