Alican Uludağ
Kara Harp Okulu'ndaki mezuniyet töreninde subay kılıçlarını çatarak 2016'da kaldırılan subaylık yemini okuyan teğmenlerin TSK'dan ihraç edilmesi isteniyor. Peki, teğmenlerin yemin krizinde bugüne nasıl gelindi?
30 Ağustos'ta Kara Harp Okulu'nun mezuniyet törenindeki kılıçlı yemin nedeniyle başlatılan soruşturma, teğmenlere Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) ihraç istemli tebligatların gönderilmesi yeni boyut kazandı. Kara Harp Okulu birincisi Teğmen Ebru Eroğlu'nun arasında yer aldığı beş teğmen ile alay komutanı A.T., tabur komutanı H.T. ve bölük komutanı M.Ö. ihraç istemiyle Kara Kuvvetleri Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk edildi. Hakkında soruşturma açılan teğmenlerin sayısının artması bekleniyor.
Peki, teğmenlerin yemin krizinde bugüne nasıl gelindi? Kara Harp Okulu'ndaki yemin krizini 10 soruda derledik.
Kara Harp Okulu'ndaki yemin töreni ne zaman yapıldı?
Millî Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu Diploma Alma ve Sancak Devir Teslim Töreni, 30 Ağustos 2024'te Ankara'da yapıldı. Törene katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bir konuşma yaptı. Törenle, 5 yıllık eğitimlerini tamamlayan 989 öğrenci mezun oldu. Okul birincisi Ebru Eroğlu, diplomasını Erdoğan'ın elinden aldı.
Törende, Eroğlu tarafından TSK İç Hizmet Kanunu'nda da yer alan şu "askerlik yemini" teğmenlere ettirildi:
"Barışta ve savaşta, karada, denizde ve havada her zaman ve her yerde milletime ve cumhuriyetime doğruluk ve muhabbetle hizmet ve kanunlara ve nizamlara ve amirlerime itaat edeceğime ve askerliğin namusunu, Türk Sancağının şanını canımdan aziz bilip icabında vatan, cumhuriyet ve vazife uğrunda seve seve hayatımı feda eyleyeceğime namusum üzerine ant içerim."
Törenin kriz yaratan boyutunda ne oldu?
Resmî törenin ardından Ebru Eroğlu liderliğindeki yaklaşık 400 teğmen, bir araya gelerek kılıç çattı. "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganı atan teğmenler, daha sonra Ebru Eroğlu'nun okuduğu "subaylık yemini"ni tekrarladı. O yemin, şöyleydi:
"Ant içeriz ki laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller karşısında bizi bulacak ve kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır. Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız. Şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacağız. Ne mutlu Türküm diyene!"
Kara, Deniz ve Hava Harp Okullarında daha önce "subaylık andı" mezuniyet törenlerinin resmi bölümünde okutuluyordu. 1995'ten bu yana okutulan yemin, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 2016'da kaldırıldı.
İktidarın tepkisi ne oldu?
Millî Savunma Bakanlığı (MSB), olayın ardından önce inceleme başlatıldığı haberlerini yalanladı. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın olayı eleştirmesinin ardından yeni açıklama yapan MSB, inceleme başlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 5 Eylül'deki açıklamasında, olayı "Birkaç kendini bilmezin ortaya koyduğu bir karmaşa" olarak nitelendirdi: "Bu işin içerisindekiler kimlerse bunların hak ettikleri cezayı almasını temin edeceğiz. Burası kendini bilmezlerin at oynattığı bir meydan değil" ifadesini kullandı. Erdoğan, 7 Eylül'de ise "Kılıçları kime çekiyorsunuz? Bunlarla ilgili olarak da gerekli bütün araştırmalar yapılıyor. Oradaki birkaç tane kendini bilmez de temizlenecek... Biz buralara durup dururken gelmedik; 30 kişi olsun, 50 kişi olsun bunların ordumuzun içinde bulunması mümkün değil..." diyerek tepkisini sürdürdü.
Muhalefet ne dedi?
Muhalefet partileri ise teğmenlere destek veren açıklamalar yaptı. CHP lideri Özgür Özel, 7 Eylül'de X hesabından Erdoğan'ı "8 gün durup düşünüp sonra bu tepkiyi vermek çok manidar. Ebedi başkomutanları Mustafa Kemal Atatürk'e sahip çıkan Harbiye'den yeni mezun teğmenlerin siyasi hesaplara alet edilmesini kınıyorum (…) Bu hamle siyasidir ama yersiz ve haksızdır. Bunu milletimiz unutmaz ve affetmez. Vazgeçin!!!" mesajını yazdı.
Soruşturma raporunda hangi tespitler yapıldı?
Ankara'da Topçu ve Füze Okulu Komutanlığı'nda görev yapan Topçu Teğmen Ebru Eroğlu'na yapılan tebligatta, Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın soruşturma raporunun ayrıntılarına yer verildi. Mezun teğmenlerin, tören provalarının başladığı 13 Ağustos 2024 tarihinden itibaren çeşitli zamanlarda MSÜ KHO Öğrenci Alay Komutanlığı ile MSÜ KHO Dekanlığına başvuruda bulunarak programda bulunmayan ve mevzuattan kaldırılan andı tören esnasında okumak için devre birincisi tarafından yapılması planlanan tören konuşmasında değişiklik yapılmasını talep ettikleri belirtildi. Teğmen Ebru Eroğlu'nun ilk olarak 19 Ağustos'ta Bölük Komutanlığı'na başvurduğu, daha sonra farklı makamlara üç başvuruda daha bulunduğu anlatılan yazıda, bu arada "Geçici Görevli Harbiyeli Alay Komutanı" görevindeki teğmen tarafından da aynı konuda sıralı amirlerine başvurduğu kaydedildi.
Komutanlar ne yanıt verdi?
Yazıda, teğmenlerin Tabur Komutanı'nın söz konusu andın mevzuattan kaldırılması nedeniyle okunmasının uygun olmadığını başvuran personele ifade ettiği aktarıldı. Ayrıca 20 Ağustos'ta tören provaları nedeniyle yapılan tabur içtimasında tüm personelin yönergeye uyması gerektiği, yönergede belirtilen metnin dışına çıkılmasının mümkün olmadığı ve farklı yemin metninin okunamayacağı hususunu topluca ses yayın sisteminde teğmenlere tebliğ ettiği savunuldu.
Törenden bir gün önce ne oldu?
Savunma tebligat yazısında, mezuniyetten bir gün önce 29 Ağustos tarihi akşamında her yıl yapılan geleneksel tabur eğlencesi sırasında Harbiyelilerin topluca birçok marş ve türkü okuduğu, bu esnada Albay Celal Dora Alanı Atatürk Büstü önünde rastgele toplanıldığı anlatıldı. Devre ikincisi arkadaşlarının ısrarı üzerine Ebru Eroğlu'nun söz konusu andı plansız şekilde okuduğu ifade edilen yazıda, Eroğlu'nun aynı gün gecesinde "Geçici Görevli Alay Komutanı" ile irtibata geçerek devre birincisi olduğu için bu andı kendisinin okuması gerektiğini ifade ettiği kaydedildi. Ayrıca, Ebru Eroğlu'nun 30 Ağustos'ta teğmenlerin geleneksel kılıç çatma faaliyetinde bu andın kendisi tarafından okunması için yardım istediği savunuldu.
O andın okunmasına kim karar verdi?
Yazıda, Geçici Görevli Harbiyeli Alay Komutanı'nın, WhatsApp duyuru grubuna törenin resmi bölümünden sonra kılıç çatma faaliyetinin icra edilmesi ve mevzuattan kaldırılan andın okunması maksadıyla tüm devrenin sahada toplanması yönünden atılan mesajla teğmenlerin törenden sonra okunmasına yönelik planlamanın bir gün önce yapıldığı anlatıldı.
30 Ağustos'ta neler yaşandı?
Savunma tebligat yazısında, Kara Harp Okulu'ndaki resmî töreninin ardından yaşananlar da anlatıldı. Buna göre, tören geçişinin saat 18.30'da tamamlanmasının ardından teğmenler şeref tribününün karşı istikametindeki paravanın arkasına alındı. Emniyet tedbirleri kapsamında teğmenler, paravanın arkasında bekletildi. Bir süre sonra buradan çıkan bazı teğmenler, saha içerisine girerek yay şekilde toplandı. Toplanan grubun "Geçici Görevli Harbiyeli Alay Komutanı" teğmen tarafından idare edildiği kaydedildi. Bu sırada koşar adımlarla kürsüye gelen Teğmen Ebru Eroğlu, ses yayın düzeninden tüm arkadaşlarının toplanmasına yönelik "175 devresi sahaya, 175 devresi sahaya, 175 devresi sahaya.
Sayın yetkililerimiz 175'inci dönem mezunları olarak son kez subay andını okumak istiyoruz. Lütfen sahayı boşaltınız. Lütfen sahayı boşaltınız. Arkadaşlar sahaya. Malazgirt sahaya" şeklinde çağrı yaptı. Yazıda, bu sırada toplanan teğmenler tarafından subay kılıçları çatılarak "toplu söylemlerde" bulunduğu, daha sonra grubun ortasına giren Ebru Eroğlu'nun kılıcı havada olacak şekilde mevzuattan kaldırılan ve programda olmayan andı okuttuğu belirtildi.
Teğmenler neyle suçlanıyor?
Yazıda, bu eylemlerin 6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu'nun 20'nci Maddesinin birinci fıkrasının C bendinde belirtilen "Hizmete engel davranışlarda bulunmak" disiplinsizliğini işledikleri savunuldu. Teğmenlerden, üç iş günü yazılı savunmalarını yapmaları, talep etmeleri halinde beş gün ek süre verileceği kaydedildi. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, teğmenlerle ilgili soruşturmada Yüksek Disiplin Kurulu'nun 25 Kasım'da karar verileceğini açıklamıştı. 20'nci Madde, "Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezasını gerektiren disiplinsizlikler" başlığını taşıyor.
C bendinde ise "Hizmete engel davranışlarda bulunmak: Devletin ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin itibarına zarar verecek nitelikte tutum ve davranışlarda veya ağır suç veya disiplinsizlik teşkil eden fiillerde bulunmaktır" hükmü yer alıyor. Bu fiili işleyenlere Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezası verileceği belirtiliyor. Milli Savunma Bakanlığı da meselenin okunan metin değil, "emre uyulmaması" olduğunu vurguladı.