Gündem

İstanbul Barosu Başkanı Kaboğlu: Biz hukuka sarıldıkça onlar hukuka saldırmakta hızını alamadı; adalet sarayında adaletin çöküşüne tanık olduk

21 Mart 2025 19:35

Güncelleme: 21 Mart 2025 20:04

T24 Haber Merkezi

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan ve İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu İstanbul Barosu yönetiminin görevine son verilmesi kararının ardından açıklamalarda bulundu. Kaboğlu, "Zannediyorlar ki Türkiye'deki 200 bin avukatı susturacaklar. Bugün burada adalet sarayında adaletin çöküşüne tanık oluyoruz ama adalet sarayları Çağlayan'la sınırlı değildir. Bugün bu büyük haksızlık, yeni bir güç vermiştir" diye konuştu.

İstanbul Barosu yöneticileri hakkındaki görevden el çektirme davasında karar çıktı. İstanbul Barosu yönetiminin görevine son verilirken, baronun kararı UYAP'tan öğrendiği ve kararı istinafa taşıyacağı öğrenildi.

İstanbul Barosu yönetiminin görevlerine son verildi

TBB Başkanı Sağkan, karar hakkında şunları söyledi:

"Hukuk adına utanç verici bir kararla karşı karşıyayız. Bugün burada bir yargılama yapılmadı. Bugün burada, siyasetin yargı üzerindeki etkisinin en ağır ihlallerinden birini yaşadık.

Bugün 85 milyonun savunma hakkı katledilmiştir. Utanç verici bir karardır! Hiç kimsenin gücü, baroları susturmaya, savunmayı susturmaya ve herhangi bir baromuzu dizayn etmeye yetmez. Gücümüzü dönemin erkinden almıyoruz, yurttaşlarımızdan alıyoruz. 65 bin kişilik İstanbul Barosu, Türkiye'nin 85 milyonunun temel hak ve özgürlüklerini savunmaya devam edecektir! Savunma susmadı, susmayacak. Bugüne kadar biat etmedik, etmeyeceğiz!"

Sağkan'ın ardından İstanbul Barosu Başkanı Kaboğlu da şu ifadeleri kullandı:

"Herkes için, her zaman, her yerde hukuk dedik. 5 aydır bu yolda emek harcadık, çalıştık ve ikinci ayın sonunda bir gece İstanbul Başsavcılığı'nın İstanbul Barosu yönetimi hakkında bildiri yayınladığını öğrendik. O bildiriden sonra bütün usulsüzlükler, yasa ve hukuk dışı işlemler bizi bugüne getirdi. Biz İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bize yönelik olarak başlattığı bu operasyon karşısında hukuka saygımız gereği hep bu süreci hukuk zeminine çekmeye çalıştık. Biz yargıyı protesto etmedik. 7 Ocak'ta beyanda bulunduk ama biz hukuka sarıldıkça onlar hukuka saldırmakta hızını alamadılar ve davaname adı altında hukukumuzda olmayan yolla bize dava açtılar. Biz yine yılmadık. Bizi bu yolla yıldırmak istiyorsanız buyurun, genel Kurulumuzu yapıyoruz dedik.

Seçimle gelen, seçimle gider dediler, İstanbul Barosu yönetimini desteklediler. Ama buna karşı hukuka karşı işlemler devam etti. Biz 4 Mart günü geldik, duruşmanın hukuk kuralları içinde cereyan etmesi için büyük çaba sarf ettik. Bugün de aynı şekilde. Türkiye Barolarının çok büyük çoğunluğu aramızda, Avrupa barolarının temsilcileri burada, bizimle dayanışmada. Savunmanın gücünü, önemini ortaya koymaya geldiler. Biz sonuna kadar bekledik, yargılamanın, Anayasa'nın ön gördüğü asgari kurallar çerçevesinde cereyan etmesi için her türlü çabayı gösterdik. Ama gördük ki önceden alınmış bir karar...

Genç bir savcıya sorduğum hiçbir sorunun cevabını alamadım. Sonrasında yargıç bütün haklı talebimizi reddetti. Adil yargılanma hakkının sağlanmadığı ortamda bizim duruşma salonunda kalmamızın anlamı kalmadı ve salonu terk ettik. Bugün aslında kara bir gün... Türkiye'de 200 bin avukatla, Türkiye Cumhuriyeti'nin, savunma mesleğinin en güçlü olduğu gün. Bugün çok daha güçlüyüz. Zannediyorlar ki Türkiye'deki 200 bin avukatı susturacaklar. Bugün burada adalet sarayında adaletin çöküşüne tanık oluyoruz ama adalet sarayları Çağlayan'la sınırlı değildir. Bugün bu büyük haksızlık, yeni bir güç vermiştir."


8 yaşındaki iki mucit, deprem için geliştirdikleri projeyle ödül kazandı


Günün öne çıkan haberleri...

TIKLAYIN -Ekrem İmamoğlu'na gözaltındayken yeni soruşturma; "Kreş açma suçunu işlemeye devam edeceğiz"

TIKLAYIN - Türkiye ayakta: İmamoğlu’nun gözaltına alınmasını protesto eden yüz binler gazete manşetlerinin yarısında yok!

TIKLAYIN - Ertuğrul Özkök: Bu ülkenin hâkim ve savcıları, Beşiktaş Adliyesi'ni unutmayın

TIKLAYIN - Mehmet Y. Yılmaz | Erdoğan “bu kadarı yeter” diyebilir mi?

TIKLAYIN - Cansu Çamlıbel | Türkiye'nin son Şam Büyükelçisi Ömer Önhon: 'YPG eşittir PKK' söylemini bir kenara bıraktık; Türkiye El Şara ve Mazlum Abdi'ye meşruiyet verdi

TIKLAYIN - İstanbul'da bir metro hattının yapım ve yönetimi Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'na devredildi