07 Şubat 2019

Ruhban okulu ve Müftü seçimi

Bu adım, iki ülke arasında yıllardan beri 'kangren' olan düğümlerden birini çözecek

Yunanistan Başbakanı Alexis Çipras’ın Türkiye’yi ziyareti, uzun zamandan beri sözü edilmeyen iki ülke arasındaki çözümü beklenen bir sorunu hatırlattı.

Ruhban okulu ve Müftü seçimi…

Türkiye ve Yunanistan arasında azınlıklar hep ‘mütekabiliyet’ ya da bir başta deyişle ‘karşılıklılık’ esasına göre muamele görmüşlerdir.

Bunun için hep ‘Lozan Antlaşması’ esas alınmıştır.

Devletler ülkelerdeki Türk ve Rum azınlıkları hiç kendi öz vatandaşları olarak görmemiş, ülkenin vatandaşlığını taşıyan bir başka ülkenin ‘temsilcileri’ olarak algılamış ve ona göre tavır almıştır.

Türkiye’de TC vatandaşı olan Rumlar bir sorun yaşıyorlarsa, çözümü için Yunanistan’da yaşayan Yunan vatandaşı Türk azınlığına bakılmış, onların yaşadıkları sorunun çözülmesi halinde Türkiye’deki Rumların sorunlarının çözümlenebileceği muhataplarına iletilmiştir. 

Bu davranış biçimi aynen Yunanistan’da da Türk azınlığına karşı uygulanmıştır. Bir anlamda her iki ülkedeki azınlıklar ‘rehin’ muamelesi görmüşlerdir.

Ruhban okulu ve Müftülük seçiminden söz edeceğiz.

Umarım çözümü çok yakın olduğunu düşündüğüm soruna değineceğiz.

Tam tamına 48 yıldan beri kapalı olan Heybeliada Ruhban Okulu, malum Türkiye’nin her uluslararası ilişkilerinde bir şekilde karşısına çıkan konudur. Ortodoks dünyasının en önemli okullarından biri Heybeliada Ruhban Okulu, 1844’te eğitime başlayan ve dünyanın pek çok yerinde görev yapan din adamı yetiştiren bir okul.

1971’de kapatıldı. 

Yıllardır açılması için çeşitli çağrılar ve girişimlerde bulunulmasına karşın halen somut bir adım atılmış değil. Uluslararası kamuoyunda da sık sık gündeme gelen Ruhban Okulu, Türkiye’nin dini özgürlüklerle ilgili en sık eleştiri aldığı konulardan biri niteliği taşıyor.

Lozan’da tanınmış haklardan biri olmasına karşın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ‘mütekabiliyet’ vurgusu yapmış Atina’daki cami ve müftülük sorununa işaret etmişti. Talebin ilk adımı atıldı. Atina’da Alexis Çipras hükümeti caminin inşaatına başladı.

Müftülük konusu çözüm yolunda

Yunanistan’ın Batı Trakya bölgesinde yaşayan Türk azınlığının ise “seçilmiş” ve “atanmış” müftü sorunu var ve bu sorun bir türlü Yunan makamları tarafından çözülmüyor.

Yunan devletinin tayin ettiği “atanmış” müftüler, hiçbir zaman Türk azınlık tarafından kabul edilmedi. Bunun yerine kendi aralarında seçtikleri ancak Yunan devletinin tanımadığı müftüleri benimsedi.

Ancak şimdilerde yönetim bu sorunu çözmenin ilk adımını atmış görünüyor. “Müftülerin seçim yoluyla görev başına gelmelerini” sağlayacak yeni bir yasa tasarısı hazırladı.

Halen, Gümülcine ve İskeçe’nin ikişer müftüsü var. Atanmış ve seçilmiş müftüler.

Müftülerden biri Yunan devleti tarafından resmen tanınıyor. Azınlığın camilerde el kaldırma usulüyle seçtiği diğer müftü ise sadece azınlık tarafından benimseniyor. Böylece azınlık üyelerinin evlenme, boşanma, cenaze ve miras gibi hukuki işlemleri, Yunan devletinin tayin ettiği ve resmi damga hamili müftülerce yapılıyor. Oysa azınlığın ezici bir çoğunluğu tarafından benimsenen “seçilmiş müftüler” ise makamları Yunan devletince tanınmadığı için sadece manevi ve ruhani görevler yürütüyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, önceki gün basın toplantısında dile getirdiği, ‘Müftü sorununu çözün, Ruhban okulu konusunda bizim sıkıntımız yok’ cümlesi hayati…

Çipras’ın Ruhban okulunu ziyareti de öyle…

Atılan önemli adım

Bu arada pek konuşulmadı ama Çipras’ın Türkiye ziyareti öncesinde Yunanistan’da önemli bir gelişme oldu.

2 Şubat tarihinde ‘Danıştay Başkanlığı’ Katerina Sakellaropulu başkanlığında, Gümülcine ve İskeçe ‘atanmış’ Müftüleri Meço ve Şinikoğlu’nun geçtiğimiz ağustos ayında görevlerinden uzaklaştırılma başvurularıyla ilgilendi, ancak Başbakan Çipras’ın Türkiye ziyareti öncesinde bir karar vermekten kaçındı.

Asıl adım, bu ziyaret sonrasına bırakıldı. Çipras’ın Türkiye’den döndüğünde Türk makamlarından elde ettiği izlenimin olumlu olması halinde atılan adımın sürdürülmesiydi.

Öyle görünüyor ki, Batı Trakya Türkleri yakın zamanda müftülerini seçecekler ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da ‘bizim sıkıntımız yok’ dediği Heybeliada’daki Ruhban okulu da açılacak.

Eğer gerçekleşirse bu adım, iki ülke arasında yıllardan beri ‘kangren’ olan düğümlerden birini çözecek…

Yazarın Diğer Yazıları

Altılı masa ve sarsıntılar

Altılı Masa'nın şunu unutmaması gerekiyor: Bu halk masadan kalkan, zayıf karnından vurulan, masaya tekme atan, iktidarın oyununa gelen, sarsıntılara karşı dayanamayıp sallanan ya da yıkılanı hiç ama hiç unutmayacak

Avrupa-Türkiye karşılaştırması ve terazinin kefesi

Bu ülkede yaşayan gençlerin yüzde 80’inin Avrupa’da yaşamak istemesinin nedeni, Türkiye’de yaşanan bolluğu bırakıp, orada kıtlık içerisinde bir dünya kurmak mı? Sorun bakalım bu insanlara, ‘Terazinin kefesi hangi yönde ağır basıyor?’…

İsrail ile normalleşme süreci

Orta Doğu'da şekillenmekte olan yeni dengeler Türkiye'nin normalleşme çabalarına çok uygun bir zemin sunuyor