06 Mart 2021

Nasıl inanalım?

"Neden şimdi ve hemen değil?" Yani ben fikirlerimi özgürce söyleyebilmek için iki yıl daha mı beklemeliyim? Ve de eğer hakkımda soruşturma açılırsa, tutuklanmamak için iki yıl daha mı sabretmeliyim? Bu nasıl bir mantık? Ayrıca 19 yıldan beri elinizi kolunuzu tutan mı vardı da bize bu özgürlüğümüzü bahşetmediniz? 

Ortada, hiçbir medeni ülkede bulunmayan "Cumhurbaşkanlığına hakaret" gibi geniş tanımlı bir suç tanımı bulunurken, "terör örgütü üyesi olmadan" diye başlayan ve yardım, destek, yataklık gibi unsurlarla yaratılan "suçlar" dururken, "Sulh Ceza Yargıçları" tarafından (dikkat edin mahkemeleri demedim) suçlanabiliyor ve yargılanabiliyorken, Anayasa Mahkemesi kararlarına "Tanımıyorum ve saygı da duymuyorum" denilirken, AİHM kararlarının ise "bağlayıcı olmadığı" söylenirken, "İnsan Hakları Eylem Planı"nı nasıl ciddiye alabiliriz?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 9 amaç, 50 hedef, 393 faaliyet başlığında "İnsan Hakları Eylem Planı"nı açıkladı. Açıklanan planın Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği (AB) tarafından hazırlanan bir projenin parçası olduğu söyleniyor. Hatta AB fonlarıyla bunun hazırlandığı belirtiliyor.

Hiç önemli değil... Eğer halkın beklentisini karşılayacaksa ne âlâ... Sadece bir niyet beyanıysa ve de icraatı daha önce olduğu gibi yine yapılmayacaksa tarihin kara çöplerine gidecek bir "11 madde" olarak kabul eder ve mevcut iktidara yönelik "olumsuz" duygularımızı daha da perçinleriz. Olmayan "güven" duygumuzda bir değişiklik yaşanmaz ve daha da artar.

Güvensizlik duygusu

Bir kere Cumhurbaşkanı birçok uluslararası sözleşmede, yasa ve anayasa metinlerinde olan maddeleri, sanki yeni keşfetmiş gibi açıkladı. Daha da önemlisi "2 yıl içinde" hayata geçirileceğini söyledi.

Soruyorum: "Neden şimdi ve hemen değil?" Yani ben fikirlerimi özgürce söyleyebilmek için iki yıl daha mı beklemeliyim? Ve de eğer hakkımda soruşturma açılırsa, tutuklanmamak için iki yıl daha mı sabretmeliyim? Bu nasıl bir mantık? Ayrıca 19 yıldan beri elinizi kolunuzu tutan mı vardı da bize bu özgürlüğümüzü bahşetmediniz? 

Bu eylem planı hayata geçince, Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala için kendinizi mahkeme yerine koyarak "terörist" demeyi bırakacak mısınız? Bu kişilerle ilgili AİHM kararlarına uyacak mısınız? HDP'yi meşru siyasetin dışına itmek için fezleke üstü fezlekeler mi çıkaracaksınız? Yargıtay'da bir tek davaya girmemiş bir kişiyi, Yargıtay üyelerini baskı altına alabarak Anayasa Mahkemesi'ne atayacak mısınız? HSK'nın yapısını değiştirmeyi hâlâ düşünmüyor musunuz? Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğüne Melih Bulu'nun rektör olarak atanmasının ardından yaşanan gözaltılar, tutuklamalar, polis şiddetinin "İnsan Hakları Eylem Planı"nın hangi maddesine giriyor?

Avrupa Konseyi toplanacak

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Osman Kavala kararının uygulanmamasıyla ilgili bir oturum gerçekleştirecek. Avrupa Konseyi, Türkiye'nin 1949'dan beri üyesi olduğu bir kurum. Eğer AİHM kararının uygulanmamasıyla ilgili bir "yaptırım" kararı alırsa, bunu "aşamalı" olarak yerine getirebilir.

Nedir bu? Önce Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nde (AKPM) bulunan 18 TBMM üyesinin "oy hakkı" askıya alınır. Daha sonra bu kişilerin AKPM toplantılarına katılmasını engeller. Türkiye'nin üyeliğinin sorgulanmasına kadar giden bir süreç yaşanır.

Böyle bir durum ise artık Türkiye'nin uluslararası alanda "Demokrasiyle yönetilmeyen bir ülke" konumuna düşmesine neden olur. Uluslararası raporlarda zaten "sicili bozuk bir ülke" konumunda olan Türkiye'nin, batı medeniyetle "çıpasını" buluşturduğu tek kurum olan "Avrupa Konseyi" ile bağının kopması demek, resmi olarak "Orta Doğu ülkesi" olmasına yol açar.

Büyük harflerle "İnsan Hakları Eylem Planı" tanıtımları yapmak güzel...

Ama, kuvvetler ayrımı tamamen ortadan kalktı. Ülke, basın özgürlüğü konusunda dünya sıralamasında "utanç" verici sıralarda. Tutuklamalar, fiilen ceza infazına dönüşmüş durumda. RTÜK veya BİK gibi kurumlar, TV ve gazeteler üzerinde 'sopa' gibi kullanılıyor.

Ve birileri de çıkıp diyor ki: İnsan Hakları Eylem Planı hayata geçecek. Siz ise inanamıyor ve güvenemiyorsunuz. Haksız mıyım?

Yazarın Diğer Yazıları

Altılı masa ve sarsıntılar

Altılı Masa'nın şunu unutmaması gerekiyor: Bu halk masadan kalkan, zayıf karnından vurulan, masaya tekme atan, iktidarın oyununa gelen, sarsıntılara karşı dayanamayıp sallanan ya da yıkılanı hiç ama hiç unutmayacak

Avrupa-Türkiye karşılaştırması ve terazinin kefesi

Bu ülkede yaşayan gençlerin yüzde 80’inin Avrupa’da yaşamak istemesinin nedeni, Türkiye’de yaşanan bolluğu bırakıp, orada kıtlık içerisinde bir dünya kurmak mı? Sorun bakalım bu insanlara, ‘Terazinin kefesi hangi yönde ağır basıyor?’…

İsrail ile normalleşme süreci

Orta Doğu'da şekillenmekte olan yeni dengeler Türkiye'nin normalleşme çabalarına çok uygun bir zemin sunuyor

"
"