24 Ocak 2022

Sezen, Sedef... Oysa, fabrikalar... Oysa, enerji... Oysa döviz...

Enflasyon ve döviz krizine şimdi de, enerji krizi eklenip, fabrikalarda üretimin üç gün süreyle durması eklenince... Sezen’in de “dilini kopartmak” normal, Sedef’i de tutuklamak şaşırtıcı değil!.. 

Kartopunun yuvarlanışı gibi... “Sanayicilerin” deyimi...

Önce İran...

İran açıklama “yap-mış!..”

Doğalgaz iletim hatlarında “arıza var- mış!..”

O arıza nedeniyle “on gün süreyle Türkiye’ye doğalgaz kesintisine gidiyor - muş!”

Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki, o açıklamalar ne ölçüde doğru, doğalgaz kesintisi ne ölçüde “arıza kaynaklı” bilmek mümkün değil.

Sanayi kuruluşlarının yöneticileri kendi meslektaşlarına uyarı yazısı gönderirken, diyor ki:

“Dağıtım hatlarındaki teknik aksaklık olarak ifade edilen doğalgaz tedarik sorunu...” 

Fabrikalar stop 

“Kesintinin arıza” olduğu konusunda insanı kuşkuya düşüren bir açıklama. Devamı ise, çok dramatik ve Türkiye’nin geldiği yeri anlatan bir gerçeklik:

“Doğalgazdan elektrik üreten santrallerin üretimi sekteye uğrayınca, devasa bir elektrik

sorunu ile karşılaştık.

Bu aksaklık nedeniyle fabrikalarımıza sağlanan doğalgaz akışı BOTAŞ tarafından yüzde 40 oranında kısıtlanmıştı.

Fakat bu kartopunun yuvarlanışıymış.

Doğalgazdan sonra şimdi de elektrik kısıntısına gidileceği bildirilmiştir.

Türkiye’deki tüm organize sanayi bölgelerinde üç gün süreyle tam gün elektrik kısıtlamasına gidileceği bildirilmiştir”.

Türkçesi ve gerçeğin kendisi şu:

“ÜÇ GÜN SÜREYLE, BUGÜN YARIN VE ÇARŞAMBA GÜNÜ TÜRKİYE’DE FABRİKALAR STOP!.. ÜRETİMİ DURDURMAK ZORUNDALAR, ÇÜNKÜ ELEKTRİK YOK!..”

Doğalgaz yok, doğalgaz olmayınca, doğalgazla çalışan elektrik santralleri devre dışı kalıyor, elektrik üretimi düşüyor, konutlarda elektrik kısıntısına gitmektense, sanayide üretimi durduruyorlar.

Bayanlar baylar, böyle bir Türkiye’de yaşıyorsunuz!..

Bunların ülkeyi getirdikleri yer burası.

Ayrıca...

İran doğalgazı acaba gerçekten “arıza” nedeniyle mi kesiyor, yoksa İran ile siyasi bir sorun mu var ya da adamların parası mı ödenmemiş, orası soru işaretleriyle dolu. 

Sezen Aksu 

“Sezen’in dilini koparmak...”

Beş yıl önce söylediği bir şarkıdaki sözlerinden dolayı, Sezen Aksu için haşin bir ifade!..

Tayyip Erdoğan kullanıyor bu ifadeyi!..

Dünyada ülkesini yönetenler arasında kendi yurttaşı için böyle bir ifade kullanan bir başkası var mı acaba?..

Garptan Şarka, Cenuptan Şimale?..

Herhangi bir kıtada, Kara Afrika’dan Karlar Kıtası’na kadar var mı acaba?..

Hedef alınan ilk sanatçı değil Sezen Aksu.

“Sanatçıların, aydınların, özgür düşünceyi savunanların, ‘onlar gibi düşünmeyenlerin’ yaslı günlerini yaşıyoruz hep birlikte”.

Neden?..

Nedeni yukarıda yazıyor, enflasyon, döviz kıtlığı derken, şimdi de sanayide çöküş başlıyor.

Bu ortamda “Sezin’in dilini koparmak” normal!..

Gündem saptırmak!.. 

Amerikalı gazeteci ve Erdoğan’a hakaret 

28 Eylül 2021, New York...

Tayyip Erdoğan bir Amerikalı gazeteciyle TV’de...

Gazeteci Erdoğan’a soruyor:

“İnsan hakları avukatları sadece size hakaret etmekten dolayı yüz bin vatandaşın soruşturulduğunu söylüyor”.

Erdoğan sakin:

“Siz bunlara inanıyorsunuz yani”.

Amerikalı gazeteci üsteliyor:

“Güvenilir uluslararası kuruluşlar bu açıklamaları yapıyor”.

Erdoğan ısrarlı:

“Olabilir, ben sizin o uluslararası dediğiniz kurumlara güvenmiyorum, böyle davalar yok, sizi de aldatıyorlar”.

Sedef Kabaş’a tutuklama 

Kimin kimi aldattığı önceki gün bir kez daha ortaya çıkıyor.

Aynı gün gazeteci, gerçek bir aydın ve düşünce insanı Sedef Kabaş tweet atıyor:

“Amerikalı gazeteci aldatılmış!..”

Aldatma önceki gün devam ediyor, hem de o aldatılma tweetini atan Sedef Kabaş gece yarısı saat 02’de evinden alınıyor, gözaltında tutuluyor, aynı gün mahkemeye çıkarılarak, tutuklanıyor:

“Erdoğan’a hakaretten!..”

Enflasyon ve döviz krizine şimdi de, enerji krizi eklenip, fabrikalarda üretimin üç gün süreyle durması eklenince...

Sezen’in de “dilini kopartmak” normal, Sedef’i de tutuklamak şaşırtıcı değil!.. 

Bakan skandalı 

Sedef Kabaş’ın tutuklanmasında bir başka skandal var.

Sedef gözaltına alınınca, “Adalet Bakanı Abdülhamit Gül” bir tweet atıyor:

“Milletimizin oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanımızı hedef alan edepten nasipsiz, çirkin sözleri lanetliyorum.

Haset ve nefretten doğan bu hadsiz ve hukuksuz ifadeler, milletin vicdanında ve adalet önünde hak ettiği karşılığı bulacaktır”.

Bir Adalet Bakanı!..

Bu tür bir açıklamayı değil en son yapacak, asla ve kat’a hiç  yapmayacak bir makamda oturan kişi!..

“Adalet Bakanı olarak, ‘adalet önünde hak ettiği karşılığı bulacaktır’ “ diyor.

Sedef Kabaş o sırada göz altında!..

Bir kaç saat sonra yargıç karşısını çıkarılacak...

Ve Adalet Bakanı yargıçlara ayar verir gibi, ‘adalet önünde hak ettiği karşılığı bulacaktır’  diyerek, cümle âleme sesleniyor.

Tam skandal!..

Bu ülkede ne skandal değil ki!..

Enflasyona yenik düşmüş, döviz krizine boyun eğmiş bir yönetim, şimdi fabrikalarda üretimi durduruyor, enerjide darboğaza düşüyor.

“TÜRKİYE GEÇMİŞ YILLARDA ONCA EKONOMİK KRİZ YAŞIYOR, BİR KERESİNDE BİLE FABRİKALARDA ÜRETİM DURMUYOR”.

Malum, onların sloganı, ‘Yaparsa AKP yapar’.

Çok doğru bir sözmüş!..

Yazarın Diğer Yazıları

Nostalji... Öğretici, yol gösterici ve çok keyifli

Türkiye’de ekonomiye yön veren, yine çok ağır bir kriz döneminde ülkeyi düzlüğü çıkarmayı öngören 24 Ocak 1980 kararlarının mimarlarından biri de Kaya Erdem

İbretialem için: Yunusemre Belediyesi'ne seyahat

Görgüsüzlük, doyumsuzluk, aç gözlülük, görmemişlik

"Milletin Meclisi" akla şimdi geldi!..

Yeni bir Anayasa için sıkışınca, gelsin Millet Meclisi