15 Şubat 2023

Seçimden kaçma telaşı: Bülent Arınç görevde!..

53 depreme rağmen, ihmallerle geçen yirmi bir yılda tek bir önlem almadığınız bu iktidarın bir zamanlar önde gelen sorumlusu, bugün de yeminli bir üyesi olarak, Allah'tan asıl siz korkun Bülent Bey!..

6 Şubat saat 04.17...

Türkiye'nin gördüğü en büyük deprem felaketi, on ilimizi ağır biçimde etkileyen, 13 milyon insanın yaşadığı bölgede tarifsiz acı, yıkım...

Türkiye o saatten sonra depremle yatıyor, depremle kalkıyor.

Ve önceki günden itibaren, deprem nedeniyle unutulan "seçim" yeniden gündemde yer almaya başlıyor.

Bir hafta boyunca kamuoyunda deprem konuşulurken...

"Kamuoyuna yansımayan görüşmelerde, kulislerde seçim konuşuluyor mu?.."

Ekonomide ülkeyi zaten felakete sürükleyen, adalete erişimde hâl bırakmayan, çevreyi olağanüstü tahrip eden, otoriter baskıyla insanları kutuplaştıran AKP...

"Depremle birlikte ağır bir hezimete uğruyor.

Biliyor ki, rayından çıkardığı bu ülkede depremle birlikte, kesinleşen hezimetin siyasi faturası olacağı kesin.

Tarifi imkansız ihmaller dizisinin sonucu olan o faturayı seçimde ödeyeceği kaçınılmaz."

Bunun farkındalar. Seçimi kaybedeceklerini görüyorlar.

Ve AKP'de arayış başlıyor:

"Seçimi mutlaka ertelemek gerek ancak, nasıl erteleyebiliriz?.."

Erteleyerek, zaman kazanmak...

Tam o sırada...

"Aniden Bülent Arınç arz-ı endam ediyor!.."

Danışıklı çıkış

Kritik durumlarda Bülent Arınç'ın başvurulacak en uygun isim olduğu düşünülüyor.

Arınç açıklama yapıyor, "insanlar yaşam mücadelesi verirken, seçimin ne zaman yapılacağı tartışılıyor, Allah'tan korkun" retoriğini ekleyerek:

"Tarihimizin en acı felaketini yaşadığımız bugünlerde seçim mutlaka ertelenmelidir."

Nasıl ve ne zamana ertelenecek?.. Arınç'ın reçetesi hazır:

"1-Önce 2024'e... Yerel seçimlerle birlikte...

 2-Olmazsa, bu yıl Kasım ayına...

3-O da olmazsa, parti liderlerinin uzlaşacağı bir tarihe..."

Arınç'ın bu çıkışı "Tayyip Erdoğan'ın bilgisi dışında" olabilir mi?.. Hiç sanmıyorum.

Zaman zaman AKP eleştirileriyle muhalif kesimde sempati toplamış olabileceği düşünülen Arınç'ın öne sürülmesi "erteleme planının" ilk adımı.

Anayasa değişikliği

Nasıl ertelenecek?..

Anayasa'nın 78. maddesi "seçimlerin ancak savaş halinde ertelenmesini" öngörüyor.

Savaş olmadığına göre, Arınç'ın birinci formülü:

"78. maddeye savaş dışında ayrıca deprem ve benzeri afetlerde de, seçim ertelenebilir" diye bir gerekçe ekleyerek, o maddeyi değiştirmek.

Bunun pratiği yok.

Anayasayı değiştirmek için TBMM'de en az 360 oy gerekiyor ki, referanduma gitsin ya da 400 oyla referanduma gitmeden Meclis'te değişebilsin.

AKP - MHP koalisyonunun ne 400, ne de 360 çoğunluğu var. Yani, Anayasa'yı değiştirmeleri mümkün değil.

Söylediği yanlış

Anayasa'nın o maddesi değişmiyorsa, Arınç bir sonraki maddeyi, 79. maddeyi söylüyor. Hem 79. maddeyi, hem de Yüksek Seçim Kurulu (YSK) yasasının 6. maddesini söylüyor:

"Yüksek Seçim Kurulu bu iki maddeye dayanarak, seçimlerin 2023 Mayıs veya Haziran ayında yapılmasının mümkün olmadığına karar verebilir."

"Yanlış!.. Ve saptırma!.. Ve hukuka aykırı!.."

Anayasa'nın 79. maddesi ile YSK'nın o maddesi YSK'ya böyle bir görev vermiyor.

Ne diyor o maddeler:

"Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma (...) görevi Yüksek Seçim Kurulunundur."

Hep beraber, yüksek sesle tekrarlayalım:

"Seçimlerin başlamasından bitimine kadar..."

Yani...

"YSK'nın seçim tarihini değiştirme ya da değiştirmeyi teklif etme yetkisi yok ve yok!..

Ve de yok!.."

Tamam mı, Bülent Arınç Bey?..

İyi tanıdığınız kişilere de anlatın bunu!..

Aksini söylemek, sadece hukuki bir oyun ve saptırma.

Nasıl yapılacak?

Muhalefet seçim tarihinin ertelenmesine ilişkin değişiklikleri kabul etmediği sürece, savaş hali hariç, AKP'nin Haziran'da ya da daha önce yapılacak seçimden kaçması imkansız.

Soru şu:

Çok ağır felaketin yaşandığı deprem bölgesinde seçim nasıl yapılır?.. Pratiği var mı?..

Var.

"2015 yılındaki seçimlerde, hem de AKP'nin kendisinin getirdiği yasayla:

- Seçim sandıklarının taşınması,

- Seçim sandıklarının birleştirilmesiyle bölgedeki her seçmenin oyunu kullanması mümkün."

Bu 2015'te yapılıyor.

Seçmen kütükleri dijital ortamda zaten var, orada sorun yok.

Düşme korkusu

Asıl mesele, birtakım hukuk oyunlarıyla seçimden kaçmak.

İktidarı kaybedeceklerini hepimizden çok daha iyi görüyor ve biliyorlar.

Ülke zaten yangın yerine dönmüş...

Üstüne bir de, bu ağır felaket...

Yirmi bir yıllık AKP iktidarında 6 şiddetinin üstünde 53 deprem yaşanmış, AKP bu felaketlere karşı ne yapmış?..

"İhmal ve ihmal!.. Hiçbir şey yapmamış."

Üstüne üstlük, felaketi ağırlaştıran yedi kez imar affı çıkarmış.

Şimdi düşme korkusu yaşıyor.

Bülent Arınç seçimin zamanında yapılmasını isteyenlere "Allah'tan korkun" diyor.

"53 depreme rağmen, ihmallerle geçen yirmi bir yılda tek bir önlem almadığınız bu iktidarın bir zamanlar önde gelen sorumlusu, bugün de yeminli bir üyesi olarak, Allah'tan asıl siz korkun Bülent Bey!.."

Yalçın Doğan kimdir?

Yalçın Doğan, 1965 yılında Alman Lisesi'ni, 1969'da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdi.

Gazeteciliğe 1973 yılında Cumhuriyet'te ekonomi muhabiri olarak başladı. 1981 yılında Cumhuriyet Ankara Temsilciliğine atandı.

1989'da köşe yazarı olarak geçtiği Milliyet'te önce Yayın Koordinatörü, 1999'da Genel Yayın Yönetmeni görevlerini üstlendi. 2003'te Hürriyet Gazetesi'nde sürdürdüğü köşe yazarlığı 2015 yılında sona erdi. O tarihten bu yana T24'te köşe yazarlığına devam ediyor.

Türk Dil Kurumu, Sedat Simavi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'in çeşitli ödülleri yanında, 2014'te yılın en iyi köşe yazarı, Halk TV'nin 'Kırılmayan Kalemler' ödülünü kazanan gazeteciler arasında yer aldı.

Her biri özgün araştırma içeren IMF Kıskacında Türkiye, Dar Sokakta Siyaset, Fenerbahçe Cumhuriyeti, Savrulanlar kitapları ile anılarını derlediği Sussam Susulmaz Yazmasam Olmaz kitaplarını yazdı. Ayrıca, Komünist Enternasyonelde Faşizmin Tahlili başlığı ile yayımlanan Almanca'dan yaptığı bir çevirisi bulunmaktadır. Almanca ve İngilizce bilir.

Yazarın Diğer Yazıları

Bahçeli’nin baştankara çıkışına karşı: İspanya modeli

Hiçbir partiyle konuşmadan hatta, belki kendi partisinin organlarıyla bile görüşmeden, Bahçeli’nin çıkışı elbette pek çok kuşkuyu beraberinde getiriyor. Ortada devlet kurumlarının hazırladığı böyle bir plan var mı?..

Erdoğan uğruna: Bahçeli 55 yıllık birikimi sildi attı

DEM’in aklından asla geçirmediği “Apo’ya af” önerisine sırtını dönmesi imkânsız. Karşılığında anayasa değişikliğine onay vermesi, yıllardır eleştirdiği Erdoğan’a yeniden adaylık fırsatı tanıması ne ölçüde mümkün, orası da ayrı

Osman, yarın yedi yıl bitiyor!..

Duruşmalar devam ederken tahliye talepleri sürekli geri çevriliyor, ya mahkeme heyeti değişiyor ya Gezi davasına bakan yargıçlardan biri AKP milletvekili aday adayı çıkıyor ya da... Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi “hak ihlali vardır, derhal tahliye edilmelidir” kararı vermesine rağmen, hem de iki kez, o karar Anayasa’ya aykırı olarak uygulanmıyor

"
"