Karadeniz'de bulunan doğalgaz rezervinin 320 milyar metreküp olduğu açıklanıyor.

Türkiye'nin yıllık doğalgaz tüketimi 50 milyar metreküp. Eğer rezerv miktarı doğru hesaplanmış ise, yetkililerin de söylediği gibi, "Bu miktar Türkiye'nin altı, yedi yıllık ihtiyacını" karşılayabilir.

Enerji Bakanı Fatih Dönmez'in açıklaması:

"Gazın değeri 65 milyar dolar."

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın açıklaması:

"Bulunan doğalgaz rezervi sonucu bundan sonra artık cari açık konusunu gündemden çıkartacağız, döviz fazlasını konuşacağız."

Harika!.. Ancak, resmi bir veri var:

"Bu yıl, yani şu anda Türkiye'nin altı aylık cari açığı 20 milyar doları bulmuş durumda."

Gazın değeri 65 milyar dolar olduğuna göre, bu para:

"Türkiye'nin ancak bir buçuk yıllık cari açığını kapatabiliyor!.."

O da, şimdi değil. Gaz üretimine geçtikten sonra. Kim bilir kaç yıl sonra!..

Hesap ortada:

"Berat Albayrak'ın söylediği cari açığın gündemden düşmesi bir buçuk yıl için mümkün, ya sonrası?.."

Ayrıca...

Cari açık doğalgazla gündemden düştüğünde AKP hâlâ iktidar mı?.. Berat Albayrak hâlâ Bakan mı, orası da ayrı ve hiç sanmıyorum.

Ne Ayasofya'nın camiye dönüştürülmesi, ne Biden'ın saçmalıkları, ne doğalgaz AKP'nin gidişini durduramıyor.

"Çünkü, insanlar aç!.. Çünkü, insanlar işsiz!.. Çünkü, insanlar geçinemiyor!.."

İnsanlar belki bir süre oyalıyor olabilirler, hepsi bu!..

2023 hayali

Aklı başında uzmanların söylediğine göre:

"1500 metre derinlikteki  bir kuyudan bu kadar rezerv nasıl hesaplandı henüz bilmiyoruz. Rezervin üç boyutlu ölçümünü yapmak gerek. Sondaj  yaparak yatağın kalınlığını bulmak gerek, bunlar yapıldı mı, bilmiyoruz."

AKP adına göbek atarken, teknik ayrıntılar atlanıyor. Uzmanların görüşüne devam edersek:

"Üç yılda üretime geçmek ve dağıtmak çok zor. Bu derinlikte ve karadan 175 kilometre uzaklıkta bir sahanın üretime alınması için sürekli akış testlerinin yapılması, ilk açılan kuyunun etrafında en az üç dört kuyunun daha açılarak sahanın sınırlarının tespit edilmesi gerek. Üretime geçmeye ancak bundan sonra karar verilir. Eğer her şey olumlu ise, üretim kuyularının açılıp, off-shore, yani kıyıdan uzak ve kıyıda üretim tesislerinin yapılıp, deniz boru hattının çekilmesi ve üretime başlanması için üç yıldan çok daha fazla zamana ihtiyaç vardır."

Göbek atanlar bunları düşünmüyor olabilir ama, teknik açıdan durum bu.

Doğalgazın bulunduğu haberinin açıklandığı önceki cuma günü, TV'lerde sabahtan gece yarısına kadar onlarca uzman, siyasetçi ve şakşakçı görüş bildiriyor. Bu bilgileri o panellerde yer alan uzmanlar veriyor.

Onun ötesinde...

Uzmanlıkla zerre kadar ilgisi olmayan yalakaların "ahkam kesmeleri" komedi ötesi.

At atabildiğin kadar

Doğalgazın keşfi ile birlikte, öyle bir vaveyla kopartılıyor ki...

"Ne Türkiye'nin çağ atlamadığı kalıyor, ne Türkiye'nin enerji merkezi olması kalıyor, ne cari açığın kapanması kalıyor, ne bulunan rezervin Hazar kadar zenginliği kalıyor, ne aynı rezervin buzdağının daha ilk kısmı olması kalıyor..."

Emir büyük yerden, at atabildiğin kadar!..

Özünde, her zaman olduğu gibi, baştan sona algı operasyonu, baştan sona propaganda.

Piyasa satın almadı

Normalde...

Böyle bir "müjdenin" öncelikle "Türk Lirası'nı dolar karşısında olumlu etkilemesi" gerekiyor ve bekleniyor.

Ama, ne oluyor?..

"Müjde açıklanmadan önce dolar 7.20 TL iken, açıklamadan sonra Türk Lirası yeniden değer kaybediyor ve bir dolar 7.33 TL'ye fırlıyor."

Bunun bilinen bir dili var:

"Piyasa bu müjdeyi satın almıyor!.."

İktisat biliminde pratikte bir gerçek var:

"Piyasa gerçekçidir. Duygulardan ve algılardan uzaktır, nesnel kurallarla çalışır."

Fitch negatife indirdi

Yine "o müjde günü", hiç hesapta olmayan bir "kara haber" geliyor. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu "Fitch Ratings Türkiye'nin kredi notunu durağandan negatife düşürüyor".

Şu gerekçelerle:

"-Mart ayından bu yana Türk Lirası dolar karşısında yüzde 16 değer kaybetmiştir.

-Büyük cari açık vardır.

-Döviz rezervleri azalmıştır.

-İzlenen para politikaları zayıf ve yetersizdir.

-Negatif reel faiz vardır."

Her biri başlı başına ciddi sorun. Bunlardan dolayı Türkiye'nin notu negatife düşürülüyor. Bunun pratikte sonucu var. Türkiye dış dünyada kredi bulmakta daha çok zorlanır. Zaten bulamıyor.

Sıradaki gelsin

Algı operasyonları ile işi idare etmeye çalışan Berat Albayrak, Hazine ve Maliye Bakanı olarak, biraz da bu çok ciddi sorunları çözmeye uğraşsa, hepimiz için daha iyi olabilir!..

Şimdi... Sıradaki "müjde" gelsin!..

Diyorlar ya...

"İlaç gibi gelecek, çok ihtiyacımız var" diye...

"Müjde..." İhtiyaç sahipleri için!..