27 Mayıs 2024

İhbar ediyorum: Maliye’yi Maliye’ye ihbar ediyorum!..

Kaçakçılıkla ilgisi yok elbette ama vergi indirimi, vergi bağışıklığı yoluyla, Maliye Bakanlığı 2 trilyon 200 milyar liralık vergiden vazgeçtiği için ihbar ediyorum.

“İhbar...”

Aykırı bir durumu, kişiyi yetkili makama bildirmek anlamında.

Tam aynısı olmasa bile, aslında bir başka kavramla örtüşüyor:

“Gizli tanık” kavramıyla.

İhbar eden kişi genellikle gizleniyor.

1270’lerde Avrupa’da “engizisyon” dönemiyle yoğunlaşan, her zaman her yerde görülen bir uygulama.

Şimdi buna takılmaya gerek yok, hatırlatmak yetiyor.

Hatırlatan son günlerde kendisinden çok söz edilen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek.

Başlangıca dönelim.

Kopyala, kes, yapıştır

“Tasarruf Tedbirlerinin...”

-Düşük ve orta gelir gruplarını daha da yoksullaştırması,

-Yüksek gelir gruplarını koruması,

-Köprüler, yollar ve hava alanları için verilen milyarlarca liralık garantilerine dokunmaması,

Varolan eşitsizliği daha da derinleştiriyor.

“Tasarruf” diye, 30 Haziran 2021 tarihli üç yıl önceki paketten “kopyala, kes, yapıştır” modeliyle hazırlanmış bir paket çıkıyor ortaya.

Üç yılda 100 milyar liralık tasarruftan söz ediliyor, bu miktar ekonominin dişinin kovuğuna gitmez!..

Dolaylı vergiler

“Paketle” birlikte vergi sistemi sorgulanıyor.

En adaletsiz vergi olan dolaylı vergilerin toplam vergiler içindeki oranı 1951 yılından bu yana ilk kez en yüksek düzeyde, yüzde 74.4.

Neden en adaletsiz?..

Herhangi bir alışverişte ekmek, su, patates, soğan, akla ne gelirse...

En düşük gelir sahibi de en yüksek gelir sahibi de, aynı miktar KDV ve ÖTV ödüyor.

2,2 trilyon liradan vazgeçildi

“Tasarruf tedbirleri” yüksek gelir gruplarına dokunmadığı gibi...

“O grupların hanesine yazılı toplam 2 trilyon 200 milyar liralık vergiden vazgeçiliyor, vergi istisnaları ve bağışıklıkları yoluyla!..

İki trilyon iki yüz milyar lira!..”

Maliye bürokrasisinde yıllarca görev yapmış, vergi uzmanlarından Nevzat Saygılıoğlu 2024 bütçe tasarısı ilan edildiğinde bir yazı yazıyor. Başlığı şöyle:

“2024’te toplam 7,4 trilyon lira vergi toplanacak ancak, 2,2 trilyon liralık vergiden vazgeçilecek”.

Yazının özeti manzarayı açıklıyor:

“2024 yılında 600’e yakın vergi kanunları dışında ve hatta ilgili diğer kanunlarda vergi ile ilgili indirim, istisna ve muafiyetlere yer verilmiş bulunuyor.

Korkunç bir sayı!..

2024 yılında devlet toplamak için çırpındığı vergilerin yüzde 30’undan bir kalemde vazgeçiyor. Gerçek bir iç kanama.

Vergi bürokrasisi bu kanamayı durdurmak konusunda istekli. Hatta, çalışmaları olduğunu duyuyoruz ancak, siyasi otorite bu hovardalıktan bir türlü vazgeçmiyor”. (www.ekonomim.com, 1 Kasım 2023).

2 trilyon 200 milyar liradan vazgeçiliyor, 100 milyar liralık tasarruf için davul çalınıyor.

İkramiye ilanı

2 trilyon 200 yüz milyar lira orada pırıl pırıl dururken, AKP iktidarı o koca kaynağa hiç dokunmazken...

Mehmet Şimşek kira gelirleri, ev satışları ve artık kim bilir nelere ek vergiler getirmekle meşgul!..

Ama, bir açıklaması var ki...

“Vergi kaçakçılığıyla mücadelede, vergi kaçakçılarını ihbar edenlere, tespit edilen vergi ve vergi kaybı cezasının yüzde 10’u tutarında ikramiye ödenecektir”.

Tamam, ben de şimdi ihbar ediyorum!..

Maliye Bakanlığı’nı Maliye Bakanlığı’na ihbar ediyorum!..

Kaçakçılıkla ilgisi yok elbette ama vergi indirimi, vergi bağışıklığı yoluyla, Maliye Bakanlığı 2 trilyon 200 milyar liralık vergiden vazgeçtiği için ihbar ediyorum.

Mehmet Şimşek’e soruyorum:

“-Son günlerde değişik gazete ve TV’lerde daha sık dile getirilen bu rakam doğru mu?..

- Maliye Bakanlığı bu konuda bir açıklama yapmıyor. Neden?..

  1. a) Çünkü bu rakam doğru,
  2. b) Vazgeçilen o vergilere dokunamıyor, c) Düşük ve orta gelir gruplarını daha fazla kızdırmaktan çekiniyor,
  3. d) Hepsi birden.”

İkramiyesi filan kalsın, o vergilere neden dokunamıyorsunuz, onu açıklayın!..

Emekli mitingi

Merak ediyorum, Mehmet Şimşek acaba...

“- Emeklilerin dünkü mitingini kıyısından köşesinden de olsa, izlemiş olabilir mi?..

- Emeklilerin on bin lira ile nasıl geçinebildikleri konusunda bir düşüncesi var mı?..”

Ocak ayındaki o on bin lira artık on bin lira da değil, o paranın satın alma gücü bugün 8 bin 175 liraya düşmüş durumda.

Emeklilerin isyanı burada.

2 trilyon 200 milyar lira orada.

Yalçın Doğan kimdir?

Yalçın Doğan, 1965 yılında Alman Lisesi'ni, 1969'da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdi.

Gazeteciliğe 1973 yılında Cumhuriyet'te ekonomi muhabiri olarak başladı. 1981 yılında Cumhuriyet Ankara Temsilciliğine atandı.

1989'da köşe yazarı olarak geçtiği Milliyet'te önce Yayın Koordinatörü, 1999'da Genel Yayın Yönetmeni görevlerini üstlendi. 2003'te Hürriyet Gazetesi'nde sürdürdüğü köşe yazarlığı 2015 yılında sona erdi. O tarihten bu yana T24'te köşe yazarlığına devam ediyor.

Türk Dil Kurumu, Sedat Simavi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'in çeşitli ödülleri yanında, 2014'te yılın en iyi köşe yazarı, Halk TV'nin 'Kırılmayan Kalemler' ödülünü kazanan gazeteciler arasında yer aldı.

Her biri özgün araştırma içeren IMF Kıskacında Türkiye, Dar Sokakta Siyaset, Fenerbahçe Cumhuriyeti, Savrulanlar kitapları ile anılarını derlediği Sussam Susulmaz Yazmasam Olmaz kitaplarını yazdı. Ayrıca, Komünist Enternasyonelde Faşizmin Tahlili başlığı ile yayımlanan Almancadan yaptığı bir çevirisi bulunmaktadır. Almanca ve İngilizce bilir.

Yazarın Diğer Yazıları

Erdoğan'ın zor tercihi: O dosya ile "yeni anayasa" hayali arasında 

Erdoğan - Bahçeli ittifakı bozulur mu?.. Bunu Erdoğan belirler. Ya Sinan Ateş dosyasında, Ayşe Ateş'e verdiği söz doğrultusunda sonuna kadar gider... Ya da o dosya, bazı zanlıları dışarıda bıraktığı söylenen iddianame ile sınırlı kalır

Erdoğan'la görüşme: CHP halka anlatamadı, oysa Özgür Özel içeride...

İletişim!.. Döne dolaşa iletişim!.. CHP'deki bu eksiklik CHP'yi geriye düşürüyor

Avrupa seçimleri: Amerikan darbesi, Steve Bannon...

Kitle halinde gelen göçmenler bizde ve Avrupa’da ne zaman sorun haline geliyor?