23 Aralık 2020

"Biz İstanbul'a ihanet ettik" ve de Veysel Eroğlu'nun maceraları

Ya Veysel Eroğlu?.. Sen neredesin?.. Anlı şanlı 2071, 2040 müjdeleri nerede?.. Sen neden ortalarda yoksun?.. Neden kayıplardasın?.. Patlat bir "müjde" daha, içimiz rahat etsin!.. Ama, "müjden" yoksa, "elma" dersem de, "armut" dersem de, ortaya hiç çıkma!.. İstanbul halkı ve tarihi seni nasıl anacak, onu düşün!..

Orhan Veli vari bir çağrışımla, "gözlerim kapalı", Veysel Eroğlu'nu arıyorum.

Veysel Eroğlu?..

Şu anda AKP milletvekili.

Ama, ondan önce önemli görevlerde bulunuyor, özellikle de, "İstanbul ve su" konularında uzman biri.

- 1994 ile 2002 arasında, birkaç ay hariç, İSKİ Genel Müdürü.

- 2003 ile 2007 arasında, yine birkaç ay hariç, (DSİ) Devlet Su İşleri Genel Müdürü.

Bu genel müdürlükler hep su ve İstanbul bağlantısında.

Genel müdürlüklerden sonra, "bakanlık" koltukları geliyor, yine aynı alanda, kendisi çevre mühendisi.

- 2007 ile 2011 arasında Çevre ve Orman Bakanı,

- 2011 ile 2018 arasında Orman ve Su İşleri Bakanı.

1994'ten başlayarak, 2018 yılına kadar, toplam 24 yıl hep su sorunlarıyla ilgili ve su sorunlarının sorumlusu, çok uzun bir süre, engin bir tecrübe!..

O tecrübe içinde İstanbul'un su sorunu, Veysel Eroğlu'nun özel ilgi ve sorumluluk alanı içinde.

İstanbul'un su sorunu en iyi bildiği konuların başında geliyor.

2071 müjdesi

"Orman ve Su İşleri Bakanı" iken, ilk müjdeyi 31 Mart 2017 tarihinde, İstanbul Kartal'da bir sivil toplum kuruluşunun kutlamalarına katıldığı toplantıda patlatıyor:

"İstanbul'un su sorununu 2071 yılına kadar çözdük, 2071 yılına kadar İstanbul'da su sorunu olmayacak. İstanbul için Melen Barajı'nı devreye alacağız."

Geçmiş yıllarda zaman zaman su sıkıntılarıyla boğuşan İstanbul Halkı sevinç içinde!.. Nasıl olmasın!.. AKP ve onun değerli Bakanı en büyük dertlerden birini çözmüş oluyor.

Bu tarihten yaklaşık bir yıl üç ay sonra, 20 Haziran 2018'de Bakan Veysel Eroğlu yazılı bir açıklamayla daha önce verdiği müjdeyi yeniliyor:

"Melen Barajı'nda mutlu sona az kaldı, inşaatın yüzde 95'i tamamlandı, İstanbul'un suya kavuşmasına az kaldı."

Erdoğan'dan 2040 müjdesi

Her ne kadar, tarihler birbirini tutmasa da, "müjde müjdedir" faslından hareketle...

12 Aralık 2012'de, o sırada Başbakan, Tayyip Erdoğan İstanbul ile ilgili ilk müjdeyi veriyor:

"İstanbul susuz bir kentti. Elleri kolları sıvadık, 180 kilometreden Trakya'dan dağları delerek, İstanbul'a su getirdik. İstanbul'umuzun 2040 yılına kadar su sorunu yok."

16 Aralık 2018'de İstanbul Esenler'de "Trakya'dan getirdik", dediği suya ek yapıyor:

"Anadolu Yakası'ndan, Sakarya'dan da İstanbul'a su getirdik, İstanbul'un 2040 yılına kadar su sorunu yok."

Geçen yıl, tam yerel seçimler öncesinde, İstanbul Sultangazi'de halka seslenirken, bu kez AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı sıfatıyla, aynı "müjdeyi" tekrarlıyor:

"İstanbul'un 2040 yılına kadar su sorununu çözdük."

Ne var ki...

Bu "müjdeler" birbirini izlerken, İstanbul belediye seçimini kaybettikten sonra...

26 Kasım 2019'da Erdoğan AKP grubunda:

"Biz susuz İstanbul'u suya kavuşturduk, gelen haberler şimdi hiç hayra alamet değil. Havalar böyle giderse, İstanbul susuzluğa yürüyor."

Nerede 2040 müjdesi?..

Nerede 2071 müjdesi?..

Nerede Melen Barajı müjdesi?..

O müjdelere ne oluyor?..

Orhan Veli vari, "gözlerim kapalı", İstanbul müjdelerini dinliyorum!..

Melen Barajı

Gelelim, Erdoğan'ın ve Veysel Eroğlu'nun ağızlarından düşürmedikleri Melen Barajı'na...

Hani, Eroğlu'nun "mutla sona az kaldı" dediği, inşaatının "yüzde 95'i bitti" dediği Melen Barajı'na...

Barajın ilk ihalesi 2013 yılında yapılıyor. Barajın üç yılda tamamlanması öngörülüyor.

Sürpriz yok, tamamlanmıyor!..

Baraj yılda bir milyar 77 milyon metreküp su tutacak. Bu miktar su İstanbul'un bir yıllık su ihtiyacını karşılamaya yetiyor.

1 Şubat 2018'de Melen Barajı ikinci kez ihaleye çıkarılıyor. Sürpriz yok, o da, tamamlanmıyor.

Bu arada Melen'de çatlaklıkların meydana geldiği ortaya çıkmıyor. 185 bin liraya "çatlakların inceleme ihalesine" çıkılıyor, çatlaklar onarılacak o parayla!..

1 Şubat'ta ihaleye çıkılırken, altı ay sonra, 20 Haziran'da Eroğlu'nun 2071 müjdesinin yer aldığı, "mutlu sona az kaldı" dediği tarihten iki yıl sonra...

28 Şubat 2020'de üçüncü kez ihaleye çıkılıyor, üç yılda bitirme garantisiyle. Sürpriz yok, o tam olmuyor.

Ve altı gün önce dördüncü kez ihaleye çıkılıyor. 510 günde bitirme garantisiyle.

Neden aldatıyorsunuz?

Hem Erdoğan'a, hem de işi en bilen Eroğlu'na sorular şöyle:

"Ne oluyor da, bu ihaleler hep yarım kalıyor?..

İnşaat neden bir türlü tamamlanmıyor?..

Tamamlanmadığında, bunun yasal ve maddi yaptırımı ne?.."

Bu sorgulamanın çok ötesinde, yine aynı ikiliye soru şu:

"2012 yılından bu yana verdiğiniz sözler hiçbir zaman tutmuyor, İstanbul halkına doğruları neden söylemiyorsunuz?..

İstanbul halkını neden aldatıyorsunuz?.."

İstanbul bugün çok ciddi ve tehlikeli biçimde, su sıkıntısıyla karşı karşıya.

"2040'a kadar su sorununu çözdük" dediğiniz İstanbul'un üç aylık suyunun kaldığı, günlerdir davul - zurna ile duyuruluyor.

Bakanlık ve DSİ para vermedi

Bu arada İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu su sorununu çözmek için Çevre ve Orman Bakanlığı ile DSİ'ye başvuruyor, 650 ile 700 milyon lira arasında para istiyor.

Yollar, köprüler, hava alanları için müteahhitlere 2021 yılında verilen garanti tutarı olan "30 milyar lirayı" 2021 yılı bütçesine koyan AKP iktidarı...

İstanbul halkını susuzluğa mahkûm edecek biçimde, İmamoğlu'nun istediği parayı vermiyor.

Ne de olsa, İmamoğlu CHP'li!..

Onu başarısız göstermek adına mı?..

Belediyeyi yirmi beş yıl sonra CHP'ye verdiği için İstanbul Halkı'na ceza mı?..

Kanal İstanbul macerası

On sekiz yılda İstanbul'da orman ya da koru filan değil, çayır çimen bile bırakmayan AKP iktidarı ile kent ve çevresi şimdi yağmur, hele de kara hasret kalıyor.

Kuraklığın en büyük sorumlusu AKP'dir.

Bu yetmiyormuş gibi, şimdi bir de "Kanal İstanbul macerası..."

Kaza ile o kanal yapılırsa...

"Toplamda 32 milyar 700 milyon metreküp su kaybı ortaya çıkıyor, İstanbul'u besleyen Sazlıdere Barajı kuruyor."

32 milyar metreküp kayıp

İstanbul'un yıllık ihtiyacının bir milyar 40 - 50 milyon metreküp olduğu düşünülürse, 32 milyar 700 milyon metreküplük kayıbı bu iktidar nasıl göze alabiliyor?..

Bu nasıl bir yönetim?..

Nasıl olacak, bir süre önce Erdoğan itiraf ediyor:

"Biz İstanbul'a ihanet ettik!.."

Ettiğin ihaneti gel, şimdi temizle!..

Ya Veysel Eroğlu?..

Sen neredesin?.. Anlı şanlı 2071, 2040 müjdeleri nerede?..

Sen neden ortalarda yoksun?..

Neden kayıplardasın?..

Patlat bir "müjde" daha, içimiz rahat etsin!..

Ama, "müjden" yoksa, "elma" dersem de, "armut" dersem de, ortaya hiç çıkma!..

İstanbul halkı ve tarihi seni nasıl anacak, onu düşün!..

Yazarın Diğer Yazıları

Zafer çığlıkları gölgesinde parçalanma: Nüfus bilgileri sıfırlandı

İsrail Suriye halkının nüfus, pasaport ve istihbarat kayıtlarının yer aldığı binaları bombalıyor, o kayıtları yok ediyor. Böylelikle kim kimdir, nerede yaşıyor, aidiyeti ne, bunları sıfırlıyor. Bombalayacak başka yer mi yok?

İngiliz + Amerikan planı: Suriye şimdilik Colani’ye emanet

Erdoğan onca kavgadan sonra, nasıl ki Mısır lideri Sisi ile anlaştı, Yunanistan ile anlaştı, AB ile anlaşmaya çalışıyor, diktatör Esad ile de anlaşmak için yollara düştü. Bütün olanların toplamında: İsrail ile yeniden el sıkışırsa... Artık yeni bir “İleri Üçlü” görmeye hazırlanın!.. Türkiye - Amerika - İsrail.

Diyanet imparatorluğunun freni patlamış!

AKP iktidarında artan bütçesi, artan personeli, artan yetkileriyle donatılan Diyanet İşleri Başkanlığı fiili ve sembolik kazanımlarıyla imparatorluk gibi. Kendisine her türlü rolü biçiyor, kendine göre yorumlar icat ediyor, toplumu yanlış yönlendiriyor. Bu kadar yetki tanınırsa, olacağı bu

"
"