15 Kasım 2018

Altı milyon insana soru: Nasılsınız, iyi misiniz?..

Temmuz... Ağustos... Eylül... Ekim... Kasım ortasındayız, “müjdeden” haber yok...

“Size bir müjdem var, seçimden sonra Allah’ın izniyle, polisimizin, öğretmenimizin, din görevlimizin ve diğer idarecilerin ek göstergelerini 3600’e çıkartıyoruz. Şimdiden hayırlı olsun.”

Çeşitli mitinglerde “müjdeyi” veren, Tayyip Erdoğan. “Müjde” sözde kalmıyor, aynı zamanda AKP’nin 24 Haziran’daki seçim beyannamesinde de yer alıyor.

Temmuz... Ağustos... Eylül... Ekim... Kasım ortasındayız, “müjdeden” haber yok.

Ek gösterge önemli, memurların hem maaşlarını etkiliyor, hem emeklilik aylıklarını, hem de emeklilik ikramiyelerini.

Örneğin, otuz yıl çalıştıktan sonra 3600 ek göstergeden emekli olan bir polisin emekli aylığı 640 lira, emeklilik ikramiyesi 27 bin lira artıyor.

Yine otuz yıl çalıştıktan sonra emekli olan bir öğretmenin, hemşirenin, din görevlisinin emekli aylığı 570 lira, emeklilik ikramiyesi 20 bin lira artıyor.

Ağbal’ın açıklaması

Seçim öncesinde Maliye Bakanı olan Naci Ağbal da, mitinglerde Erdoğan’ın konuşmalarından sonra düzenlediği basın toplantısında:

“Yapacağımız düzenleme ile bir buçuk milyon memurumuzun emekli aylıkları ve ikramiyeleri artacaktır. Düzenlemeyi seçimden sonra hayata geçireceğiz."

Seçim beyannamesi, Erdoğan’ın üst üste verdiği sözler, Maliye Bakanı’nın bu yöndeki özel açıklamaları, daha ne olsun.

İşte, bir buçuk milyon memur için 3600 ek gösterge, yola çıkmış, geliyor.

Ancak, henüz gören yok.

Onca verilen söze rağmen, “Yüz Günlük Eylem Planında” yer almıyor.

MHP ile anlaşma

3600 ek gösterge için seçim öncesindeki gidiş gelişlerde, AKP ile MHP arasında da bir anlaşma var. MHP’nin seçim beyannamesinde de,  AKP gibi, 3600 ek gösterge sözü veriliyor.

Aradan geçen dört buçuk aya rağmen, AKP bu yönde adım atmayınca, önceki gün CHP, TBMM’ye bir Meclis araştırması veriyor.

“3600 ek gösterge onca söze rağmen, neden hâlâ uygulanmıyor” diyerek.

CHP, İyi Parti, HDP ve MHP sözcüleri “neden” diye soruyor, dört parti de, “haydi gelsin, o yasayı hemen kabul edelim” diyor.

Hatta, ittifak ortağı MHP “Meclis araştırmasıyla filan zaman geçirmeye gerek yok, doğrudan yasayı ele alalım” diyor.

Konu polis, hemşire, öğretmen ve din görevlisi bir buçuk milyon memuru ilgilendiriyor.

Aileleriyle birlikte, yaklaşık altı milyon insan.

Bir seçimde bir partiyi iktidara getirecek, diğerini iktidardan devirecek bir topluluk. Altı milyon kişinin hepsi seçmen olmasa bile, çocuklar var, yine de önemli bir seçmen kitlesi.

Sürpriz yok

Konu TBMM’de tartışılırken, önceki gün AKP sözcüleri de kürsüye geliyor ve yeniden “verdiğimiz sözde duracağız” diyor.

Tamam, mesele yok, o zaman durun!..

Madem “duracaksınız”, CHP’nin önergesinin kabul edilmesi gerekiyor.

Oylamaya geçiliyor.

Sonuç sürpriz değil.

AKP oylarıyla ret!...

Yani, 3600 ek gösterge şimdilik ret!..

Bu durumda o bir buçuk milyon memura, aileleriyle birlikte yaklaşık altı milyon kişiye sormak gerek:

“Nasılsınız, iyi misiniz?...”

Bu da, soru mu, elbette “iyiler”, nasıl olsa, Mart’taki yerel seçimde onların oylarının önemli bölümü yine AKP’ye!..

Ya verilen söz?..

Olsun, oylar yine AKP’ye!..

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Zafer çığlıkları gölgesinde parçalanma: Nüfus bilgileri sıfırlandı

İsrail Suriye halkının nüfus, pasaport ve istihbarat kayıtlarının yer aldığı binaları bombalıyor, o kayıtları yok ediyor. Böylelikle kim kimdir, nerede yaşıyor, aidiyeti ne, bunları sıfırlıyor. Bombalayacak başka yer mi yok?

İngiliz + Amerikan planı: Suriye şimdilik Colani’ye emanet

Erdoğan onca kavgadan sonra, nasıl ki Mısır lideri Sisi ile anlaştı, Yunanistan ile anlaştı, AB ile anlaşmaya çalışıyor, diktatör Esad ile de anlaşmak için yollara düştü. Bütün olanların toplamında: İsrail ile yeniden el sıkışırsa... Artık yeni bir “İleri Üçlü” görmeye hazırlanın!.. Türkiye - Amerika - İsrail.

Diyanet imparatorluğunun freni patlamış!

AKP iktidarında artan bütçesi, artan personeli, artan yetkileriyle donatılan Diyanet İşleri Başkanlığı fiili ve sembolik kazanımlarıyla imparatorluk gibi. Kendisine her türlü rolü biçiyor, kendine göre yorumlar icat ediyor, toplumu yanlış yönlendiriyor. Bu kadar yetki tanınırsa, olacağı bu

"
"