30 Aralık 2020

AKP'yi rahatsız eden madde, bunu sakın unutmayın!..

Yasada, FATF'ın klasik yasasında yer alan bir madde var, 12. madde: "Siyasi nüfuz sahibi kişiler ve onların yakınlarının mal varlıkları ile mali yükümlülüklerinin izlenmesini öngörüyor." İlgili yasayı Meclis'e getiren AKP, 12. maddeyi yasa önerisinden çıkartıyor, yasada o maddeye yer vermiyor!..

"Kara para aklamakla mücadele ve yolsuzluğu önlemeyi de içeren" geniş kapsamlı bir yasa önerisi. AKP bu öneriyi uluslararası zorunluk olarak olarak getiriyor. Ve o yasa geçen hafta Meclis'te kabul ediliyor.

Teknik adıyla, "Mali Eylem Görev Grubu", İngilizce kısaltması "FATF", çünkü öyle geçiyor, "Financial Action Task Force".

Bu yasanın uluslararası orijinalinde 12. maddesi var ki, AKP o maddeyi yasadan çıkartıyor.

Mutlaka bilinmesi, mutlaka not düşülmesi, mutlaka kayıt altına alınması gereken bir durum.

FATF nedir? Ve 198 ülke 

1989 yılında yedi ülke Amerika, Japonya, Almanya, Fransa, İtalya, Kanada ve İngiltere tarafından kurulan FATF:

"Kara para aklama, yolsuzluklarla mücadele, terörün finansmanı, kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanına yönelik uluslararası tehditlerle mücadele amacını güdüyor."

O amaca dönük olarak, FATF üyesi ülkelerin uygulamaları gereken kurallar var.

198 ülke FATF kurallarını yerine getirmek üzere söz veriyor, hemen hemen tüm ülkeler.

Türkiye bu kuruma 1991 yılında üye oluyor, aynı sözleri yerine getirmek üzere imza atıyor.

Ülkelerin istihbarat birimleri, kara para ve yolsuzlukla mücadele, terörün finasmanına dönük topladıkları bilgileri birbiriyle paylaşıyor.

Gri liste ve Türkiye

FATF yaptırımları arasında "gri liste" var. Ne demek "gri liste"?..

"Kara para aklama ve terörizmin finanse edilmesine karşı güvencede bulunmadığı düşünülen ülkeleri içeriyor."

Bu mücadeleyi yeteri kadar yürütmeyen ülkeler "gri alanda".

Halen bu alanda on üç ülke var. Bahama, Botsvana, Kamboçya, Gana, İzlanda, Moğolistan, Pakistan, Panama, Suriye, Trinidad, Tobago, Yemen ve Zimbabve.

Bu listede yer alan ülkelere yabancı sermaye gitmiyor.

FATF Türkiye'yi uyarıyor, ilgili yasayı bir an önce kabul etmesi için, yoksa Türkiye "gri listeye girme" tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir. AKP bu yasayı onun için getiriyor.

İran ve Kuzey Kore kara listede

Bir de, "kara liste" var. Bu ne demek?..

"Uluslararası mali sistemin işleyişinde risk taşıyan ülke" demek. Kendi içinde ve diğer ülkelerle ilişkisinde risk taşıyan ülkeler.

2018 yılında "İran ve Kuzey Kore risk taşıyan ülkeler" olarak "kara listeye" alınıyor.

"Gerekli yasal düzenlemeleri yerine getirmedikleri" gerekçesiyle.

"Kara listenin" çok ağır bir yaptırımı var:

"O ülkeler uluslararası bankacılık sisteminin bütünüyle dışına çıkartılıyor."

Kuzey Kore malum, başında ruh hastası bir diktatör var.

İran'a gelince... Çok dikkat çeken bir nedeni var.

Anayasayı Koruma Kurulu, bir anlamda, İran Anayasa Mahkemesi:

"İran Meclisi'nden geçen 'Kara Parayla Mücadele Yasasını' Anayasaya ve (şimdi dikkat ), şeriatla uyumlu olmadığı gerekçesiyle reddediyor."

Ve de "kara listeye" alınıyor.

FATF ile ilgili bu kadar ayrıntı yeter.

Siyasi nüfuz sahibi kişiler

Gelelim, Vehbi'nin kerrakesine...

AKP'nin getirdiği yasada, FATF'ın klasik yasasında yer alan bir madde var, 12. madde:

"Siyasi nüfuz sahibi kişiler ve onların yakınlarının mal varlıkları ile mali yükümlülüklerinin izlenmesini öngörüyor."

Şimdi sıkı durun:

"İlgili yasayı Meclis'e getiren AKP, 12. maddeyi yasa önerisinden çıkartıyor, yasada o maddeye yer vermiyor!.."

Çok çarpıcı değil mi?..

Bunu nereden öğreniyoruz?..

İki ayrı muhalefet şerhinden.

O maddeye yer vermeyerek, AKP ne yapmak peşinde?..

"Yolsuzlukları çıkarmak zorlaşıyor"

Yasa Meclis Adalet Komisyonunda görüşülürken... En iyisi o muhalefet şerhini aktarmak, ilki şöyle:

"Getirilen yasada 12 nolu tavsiye kararıyla ilgili bir hüküm yoktur. 12 sayılı tavsiye kararı siyasi nüfuz sahibi kişiler kapsamında, üst düzey kamu görevi bulunan devlet ya da hükümet başkanı, üst düzey siyasiler, hükümet görevlileri, adli ve askeri personel, önemli mevkideki siyasi parti temsilcileri ve kamu kurumu temsilcisi kişileri belirtmektedir.

Bu tavsiye:

Yolsuzlukların önlenmesi ve siyasi nüfuz sahibi kişiler ile yakınları tarafından gerçekleştirilen işlemlere konu olan fonların ve mal varlığının mali kurumlarca yakından takip edilerek, kaynağının tesbiti için tedbir alınmasını gerektirmektedir."

Muhalefet şerhi o maddenin yer almayışından şu sonucu çıkartıyor:

"Bu tavsiyeye uyulmaması, ülkemizde siyasi nüfuz sahibi kişiler ve bunlarla bağlantılı kimselerin yolsuzluk olaylarının ortaya çıkartılmasını zorlaştırmakta, yolsuzluk kaynaklı fonların ekonomik sistem içinde aklanmasını kolaylaştırmaktadır."

Bu muhalefet şerhinde imzası bulunan milletvekilleri Süleyman Bülbül, Turan Aydoğan, Zeynel Emre, Tufan Köse, Alpay Antmen, Rafet Zeybek.

İkinci muhalefet şerhi

Adalet Komisyonu üyelerinden ayrı iki milletvekili, Mehmet Rüştü Tiryaki ile Abdullah Koç imzasını taşıyan diğer muhalefet şerhi aynı konuda:

"12. maddeyi dışlayarak, iktidar kendisini ve yandaşını koruyacak şekilde kapsam dışı bırakmıştır."

AKP ve MHP kararlı

Yasa önerisinin komisyonda ve Meclis genel kurulunda görüşülmesi sırasında muhalefet milletvekilleri AKP'lilere soruyor:

"Bu maddeyi yasadan neden çıkardınız?..

Siyasi nüfuz sahibi kişiler ve onların yakınlarıyla ilgili mal varlıklarının araştırılmasını, yolsuzlukların ortaya çıkartılmasını kolaylaştıran bu maddeye yasada neden yer vermediniz?.."

AKP bu sorulara tatmin edici yanıt veremiyor.

Ancak, kararlı davranıyor.

MHP ile birlikte, o maddenin yasada yer almasını engelliyor.

Olay budur.

Yazarın Diğer Yazıları

Zafer çığlıkları gölgesinde parçalanma: Nüfus bilgileri sıfırlandı

İsrail Suriye halkının nüfus, pasaport ve istihbarat kayıtlarının yer aldığı binaları bombalıyor, o kayıtları yok ediyor. Böylelikle kim kimdir, nerede yaşıyor, aidiyeti ne, bunları sıfırlıyor. Bombalayacak başka yer mi yok?

İngiliz + Amerikan planı: Suriye şimdilik Colani’ye emanet

Erdoğan onca kavgadan sonra, nasıl ki Mısır lideri Sisi ile anlaştı, Yunanistan ile anlaştı, AB ile anlaşmaya çalışıyor, diktatör Esad ile de anlaşmak için yollara düştü. Bütün olanların toplamında: İsrail ile yeniden el sıkışırsa... Artık yeni bir “İleri Üçlü” görmeye hazırlanın!.. Türkiye - Amerika - İsrail.

Diyanet imparatorluğunun freni patlamış!

AKP iktidarında artan bütçesi, artan personeli, artan yetkileriyle donatılan Diyanet İşleri Başkanlığı fiili ve sembolik kazanımlarıyla imparatorluk gibi. Kendisine her türlü rolü biçiyor, kendine göre yorumlar icat ediyor, toplumu yanlış yönlendiriyor. Bu kadar yetki tanınırsa, olacağı bu

"
"