21 Mart 2024

Kimse kendini Trabzon üstünden aklamaya çalışmasın

Şiddetin rengi nereden gelirse ona göre mi pozisyon alacağız yoksa bazı şiddetler kabul edilebilir, bazıları değil mi?

2023-2024 sezonu dünyada ülke futbolunun, futboldan başka her şeyin konuşulduğu bir sezon olarak tarihe not olarak düşülecektir. Hakem dövmeler, Suudi Arabistan'da yaşanan Süper Kupa rezaleti, tribünlerin sahaya inmesi, hakem rezillikleri, tehditler, şantajlar ve sonu gelmez şiddet olaylarıyla Türkiye'de futbolun sadece futboldan ibaret olmadığını dünyaya her açıdan göstermiş olduk. Futbolun bütün bileşenleri bu büyük başarı ile övünebilirler (!)

17 Mart 2024 akşamı, Trabzonspor-Fenerbahçe karşılaşması da, ülke futbolu açısından utanç imzasının atıldığı, yepyeni tartışmalara pencere açtı.

Daha ilk günden suçlu, mağdur, tahrik üçgeninde köşe kapmaca oynanırken, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un ligden çekilme açıklaması, yaşananları bambaşka bir boyuta getirdi.

Öncelikle şunu söylemek gerekir ki, herhangi bir takım taraftarının sahaya inmesi, asla ve kat'a kabul edilemez. Sadece 22 futbolcu ve bir hakemin olması gereken sahaya, her ne olursa olsun taraftarın girmesini, futbolcuların güvenliğini tehdit etmesini hiçbir gerekçeyle savunmak mümkün değil. Tabii bunun yanında güvenlik tarafından yere yatırılmış bir adamın beynine tekme atmanın da kabul edilebilir olmadığı notunu düşmek gerekir.

Herkesin şapkasını önüne alıp düşünmesi gereken dönemleri geçeli çok oluyor. Zira bugüne dek, ne kimse şapkası önüne aldı, ne de düşündü. Bu olaylar her yaşandığında “bu kez son olsun” teranesiyle, yaşanan olaylar tıpkı başka durumlarda görüldüğü üzere, önce soğumaya bırakıldı, sonra da “ne şiş yansın ne kebap” diyerek geçiştirildi. Bu olayları geçiştire geçiştire 17 Mart akşamı yaşandı. Hatta bu olayları ödüllendirmeyi bile yaşadı bu ülke. 

Peki 17 Mart'a gelirken bu ülkede her şey güllük gülistanlık mıydı? Trabzon halkı olağan şüpheli olarak sanık sandalyesine oturtulurken, İstanbul'da, İzmir'de, Ankara'da, Bursa'da hiçbir şey yaşanmadı mı?

Ustura Kemal

Örneğin; 2002 yılındaki meşhur 6-0'lık Fenerbahçe-Galatasaray maçında sahaya bıçak atılırken sarı-lacivertli takımın menajeri Kemal Dinçer usta bir hamleyle bıçağı sakladıktan sonra önce Temsilciler Kurulu Başkanı yapılması, ardından “görevlerden görev beğen” diyerek Basketbol Federasyonu Asbaşkanı yapılmasını unuttuk mu? O gün atılan bıçak, bıçaktan sayılmıyor mu?

Ya da 2013 yılında Beşiktaş-Galatasaray karşılaşmasında sahaya plastik sandalyelerle dalan yüzlerce insan hafızalarımızdan silindi mi?

Sahaya binlerce şişe yağdırılan Galatasaray-Fenerbahçe maçı da Trabzon'dan ithal edilen insanlarla yapılmış olmalı!

Daha 2 yıl önce İzmir'deki Göztepe-Altay maçında, içeriye ambulansla sokulan işaret fişeğinin bir taraftarın gözünde patlamasını hatırlıyor muyuz?

Beyaz Toros'lar, muz sallamalar, tribün yakma girişimleri 

Siyahi oyunculara muz sallamayı, “beyaz Toros” ya da “Yeşil” pankartlarını, kafası yarılan teknik direktörler, futbolcular, tribünleri yakmalar, benzin istasyonları havaya uçurmaya cesaret etmek... Bunların hafızanızda yeri yoksa, ya futbol izlemiyorsunuz ya da herkes işine gelenleri hatırlayıp, sanki ilk kez yaşanmış gibi aptal numarası yapıyor.

Kimse kendini Trabzon üstünden aklamaya çalışmasın. Trabzon'da yapılan şeyin yanlışlığı, başka yerlerde çok daha ağırlarının yapılmadığını göstermiyor. Sürekli Trabzonspor ve Trabzon halkı üstünden yapılan açıklamalar, yorumlar kabak tadı vermeye başladı. 

Şiddete karşıysanız Ali Koç'a neden sesinizi çıkartmadınız?

Çok değil, bundan daha birkaç ay önce, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, “Bir gün bizden biri federasyona gidip birini tokatladı diye bir haber çıkarsa hiç şaşırmayın. Bu hakemleri her yerde takip edin, her yerde nefesinizi enselerinde hissettirin” diye bir açıklama yaptı. Bugün yeri göğü inletenler, o gün tek kelime etmedi. Kimse "siz ne diyorsunuz?" sorusunu yöneltmedi. Trollere "başkanım" diye gülücük saçanlar, o gün sessizliğe büründü.

Daha da kötüsü, bu açıklamanın ardından bu ülkede hakem dövüldü bir başkan tarafından. O başkan, Kulüpler Birliği toplantısına veda için gittiğinde sarmaş dolaş pozlar verildi. Hakem ziyaretinden önce, kendisi ziyaret etmeye çalışıldı. 

Madem şiddete bu kadar karşıydı herkes, Trabzon ve Trabzonspor analizleri yapanlar, Ali Koç'un sözlerine neden itiraz etmedi?

Şiddetin rengi nereden gelirse ona göre mi pozisyon alacağız yoksa bazı şiddetler kabul edilebilir, bazıları değil mi?

Trabzonspor-Fenerbahçe maçında yaşananları köşelerine taşıyanların tamamı konuya istediği pencereden baktı, tuttuğu takım rengine göre yorumladı. Oysa eğer şiddete karşıysanız, yukarıdaki örnekleri daha fazlasıyla çoğaltılacak şeylere de sesinizi çıkartacaktınız.

Ligden çekilme tehdidi

Birkaç kelam da Fenerbahçe'nin ligden çekilme açıklamasına değinmek gerekir. Ülkede herkes senarist oldu ve Fenerbahçe'nin ligden çekilmesi durumunda neler yaşanacağını tartışmaya başladı. Garip bir dezenformasyonla ülke puanını etkileyeceği yalanı ortaya atılıyor, Fenerbahçe'siz Süper Lig'in artık süper olmayacağı yorumları yapılıyor.

Kitabın tam ortasından konuşalım. Fenerbahçe asla ama asla Süper Lig'den çekilme kararı alamaz. Boş bir tehdidi yaklaşık 30 yıldır sürekli tekrarlamak komik olmaya başladı. Ali Şen'den bu yana en az 4 kez bu tehdit söylenegeldi. Sonuç mu? Sonuç ortada.

Çekilmeyi savunanlar umarım alttaki sorulara yanıt verebilir.

Halka açık şirket nasıl ligden çekilir?
Yabancı oyuncuların sözleşmeleri ne yapılacak?
Bankalar Birliği'ne borçlar nasıl ödenecek?
12 milyar borcu olan kulüp gelirsiz ne yapacak?

Daha önce en az 4 kez ligden çekileceğiz, 7 kez de havuzdan çıkacağız diyen bir kulüp için fazla iddialı sözler bunlar.

Bir de Avrupa liglerine katılım sağlayacağını söyleyenler var. Şu an Bundesliga, EPL, La Liga, Serie A yönetimleri nasıl yaparız da Fenerbahçe'yi kaptırmayız kavgasına başlamıştır bile.

Yaşanan her şey fazlasıyla sürreal ama daha da kötüsü gülünç...

Yazarın Diğer Yazıları

TFF Başkanı'nın tehditlerine tutunacak kadar düştünüz mü?

Bu tehditleri "dobra" bulmak, "delikanlı" diye tabir etmek "mert" sıfatını yakıştırmak acizliğin geldiği son nokta

Acun Bey'i yasa dışı bahis konusunda dinlemek lazım, ne de olsa kanalı ceza yiyen tek patron!

21 ayrı yasa dışı bahis firmasının reklamını dakikalarca ekranda tutulması nasıl bir akıl tutulması acaba

Dursun Özbek ve yönetimi utanmayı biliyor mu?

Utanmak, insanın ahlâki pusulasıdır ama bu pusula bir süreden bu yana yönünü şaşmış durumda

"
"