Merkez Hakem Kurulu (MHK) bir yılını doldurmadan ve görev süresini doldurmadan "yeni" bir başkan ve "yeni" isimlerle şampiyonluk yarışı tam da kızışmışken değişti. Daha bir gün dolmadan başkan Lale Orta ve üyeleri hakkında pek çok şey yazılıp çizilmeye başlandı. Peki bunlar neden yaşanıyor?

Türkiye'nin FIFA kokartlı ilk kadın hakemi Lale Orta, MHK'nın yeni başkanı olurken, sosyal medya hesabını apar topar kapatması, takip ettiği kişiler ve paylaşımları ismi açıklandığı ilk anda tartışmaları da beraberinde getirdi. Her ne kadar takip ettiği isimler tescilli "holigan"lar olsa da, kişisel tercih deyip, bu konuyu kapatabiliriz.

Ancak ve ancak Lale Orta, İstanbul Okan Üniversitesi Spor Yönetimi bölümünde öğretim üyesi olarak görev yapıyor.


Buraya kadar her şey normalmiş gibi görünse de, Okan Eğitim Kurumları A.Ş.nin Yönetim Kurulu Başkanı olan Ömer Okan, Fenerbahçe Yönetim Kurulu üyelerinden biri. Daha sadeleştirerek anlatmak gerekirse, MHK'nın yeni başkanı Lale Orta'nın "patronu", Fenerbahçe yönetiminde yer alıyor.

Lale Hanım'ın Ali Koç övgülerini, ne kadar karizmatik bulduğuna yönelik sözlerini bir kenara bırakırsak, bu kabul edilebilir bir durum değil. Buna bir de Fenerbahçe Üniversitesi'nin Danışma Kurulu üyesi olması eklendiğinde, bunun ne denli ahlaki olduğu sorgulanmaya muhtaç hale gelir.

Bu durumu kabul edilebilir bulanlara, BeIN Sports'un satın almadan sorumlu Hande Sümertaş'ın hangi sözlerle, ne gibi ithamlarla işine son verilmesine büyük katkı sağladıklarını hatırlatmakta fayda var. Tabii o gün Hande Sümertaş'ı hedef tahtasına oturtup, sonra gevrek gevrek gülerek tartışmaları izleyenler, Lale Hanım'ın işvereni konusunda şu ana dek sessiz.

Lale Orta bir süreden bu yana BeIN Sports'ta "Trio" isimli programda, Bülent Yıldırım ve Deniz Çoban'la birlikte Süper Lig maçlarındaki hakem hatalarını değerlendiren bir program yapıyor. MHK'nın başına geçirilmiş Lale Hanım'ın en az 10 kameradan gösterilen pozisyonlarda yaptığı değerlendirmelerin "isabet"li olmaması, kendisinin MHK başkanlığı adına da ipuçları veriyor.

Her ne kadar ülkede uzun bir süreden bu yana, kurumların ve kuruluşların başına geçenlerde çok aranmıyor olsa da, bu CV'yle Merkez Hakem Kurulu başkanlığı görevini yürütmek, etik olarak doğru değil.

Lale Orta hesaplarını kapatmış olmasını; Tahir Kum, Ahmet Ercanlar, Turgay Demir, Ahmet Konanç, Aygün Özipek, BBO Sports gibi hesapları takip etmesini bir tarafa bırakırsak, Fenerbahçe yöneticisinin çalışanıysanız, MHK Başkanı olarak, zaten tartışmalı hakem kararlarını kimseye anlatamazsınız. Bu tartışmaların önüne geçilmesi için Lale Hanım'ın görevini bırakması gerekiyor. Zira zaten hararetli olan futbol ortamı yangın yerine dönmeye başlar.

MHK'da Koç şirketler grubu çalışanına (Bülenk Gökçü) tam da alışmışken, Lale Orta'nın Merkez Hakem Kurulu başkanlığı görevine getirilmesi biraz garip oldu (!)

Başkanı olduğu kurumun yaptığı ilk atamalarda, olaylı Galatasaray-Alanya maçının hakemi Ali Palabıyık'ı Adana Demirspor-Fenerbahçe, Süper Lig'de hiç tecrübesi olmayan Cihan Aydın'ı Galatasaray-Ümraniyespor maçına atamak oldu.

Zaten gerilmiş yaya dönen futbol ortamının daha da gerilmemesi adına, Lale Orta'nın çok da fazla vakit kaybetmeden görevini bırakması gerekiyor. Bu göreve kim getirilir bilemem ama kim getirilmez denirse o isim Lale Orta'dır. Çünkü akçeli işlerle Fenerbahçe'yle bağı olan bir kişinin Merkez Hakem Kurulu gibi önemli ve kritik bir görevi yürütmesi mümkün değil.

Birkaç spor yazarına/muhabirine tahammül etmeden, hedef tahtasına getirenler, Lale Orta'nın MHK Başkanlığı'ndan memnun olsa gerek, tek bir açıklama bile yapmadılar. 

Hiçbir kulübün ya da hiç kimsenin ligi geri dönülemez bir noktaya getirmeye hakkı yok.