20 Şubat 2024

Renkler farklı, dertler ortak: Kulüpler faiz - döviz - enflasyon kıskacında kıvranıyor

Kulüplerimiz net borçlu; yükümlülükleri gelirlerinin üzerine çıkmış, zarar eden ve döviz pozisyon açığı taşıyan bir mali yapıya sahip. Borç baskısı altındaki futbol mali yapısı dengesini tamamen kaybetmiş ve sürdürülebilir olmayan bir yapıya evrilmiş durumda

Kulüpler 31 Ağustos 2023 tarihli altı aylık finansallarını Kamuyu Aydınlatma Platformuna (KAP) gönderdi.

KAP'a gönderilen finansal raporlara göre, Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor'un borçları toplamı 29.4 milyar TL olarak gerçekleşti.

Aynı dönemde dört büyük kulübün toplam gelirleri ise 7.6 milyar TL oldu.

Kulüplerin finansal durumlarını kısaca bir analiz edelim.

Galatasaray gelirlerini yüzde 421 artırırken, borçlanma dokuz milyara ulaştı 

Toplam gelirlerde en fazla artış kaydeden kulüp olarak karşımıza Galatasaray çıkıyor. Galatasaray bu dönemde gelirlerinde önemli bir artış kaydederek, konsolide edilmiş gelirlerini yüzde 421,2 artışla 3 milyar 87 milyon liraya yükseltti. [1] Bu gelir artışında logolu ürün satış gelirleri yüzde 215, sponsorluk, isim hakkı ve reklam gelirleri yüzde 288,9, loca, VIP ve kombine satış gelirleri ise yüzde 600 artış gösterdi. Şampiyonlar Ligi gelirleri ise yaklaşık 27 kat artarak 30.8 milyon liradan 823.1 milyon liraya yükseldi.

Bir önceki dönem 541.444.142 TL ticari faaliyetlerinden zararda olan sarı kırmızılılar ticari kârlarını yüzde 144 artırarak 781.068.239'na yükseltti. İlk çeyrekte 952.1 milyon TL net dönem zararı yapan Galatasaray bu dönemi 34.1 milyon TL kârla kapattı. 

Bir önceki döneme göre konsolide yükümlülükleri yüzde 17,5 artan kulübün toplam borcu da 8.852.543.015 TL'ye ulaştı. Galatasaray'ın öz kaynak açığı da buna bağlı olarak 2 milyar 95 milyon TL'den 1 milyar 512 milyon TL'ye geriledi.

Fenerbahçe oyuncu satışından elde olunan gelirlerle kâra geçti 

Fenerbahçe'nin altı aylık geliri yüzde 90.6 artarak 1 milyar 976 milyon liraya çıkarken, bu artışta oyuncu satımından gelen paraların büyük katkısı bulunuyor.  

Ticari faaliyetlerinden496.195.961 TL zarar eden sarı lacivertliler, yatırım faaliyetlerinden sağladıkları 1.356.008.741 TL gelirle (Arda Güler ve Attila Szalai'nin satışından) finansal dönemi 718.489.469 TL vergi öncesi karla kapattı. Fenerbahçe bu dönemde 374.3 milyon TL finansman giderine katlanmak durumunda kaldı. Fenerbahçe'nin kısa ve uzun vadeli finansman maliyeti ise ortalama yüzde 17,1 oldu.[2] 

Kulübün yıllara sari birikimli zararı 1 milyar 921 milyon TL olarak gerçekleşirken, özkaynak açığı da 893.6 milyon TL oldu. Aynı dönemde kulübün banka kredileri ise yüzde 15,6 artarak 3.966.743.134'TL olarak gerçekleşirken, konsolide edilmiş toplam yükümlülükler de 8.4 milyar TL'ye ulaştı.[3] 

Beşiktaş yeniden değerlemeyle özkaynağını artıya geçirdi 

Beşiktaş gelirini yüzde 97.3 artışla 658.6 milyon TL'den 1.3 milyar liraya yükseltirken, en önemli gelir kalemini 410 milyon TL'lık tutar ve yüzde 31,5'luk pay ile logolu ürün satışı oluşturdu. Aynı dönemde 295.1 milyon TL kombine kart satışı ve maç hasılatı elde eden Beşiktaş'ın yayın gelirleri de konsolide gelirin yüzde 5,3'ü kadar (69.2 milyon TL) oldu. Ticari gelirler ve diğer gelirler toplamı olan 525.7 milyon TL'lık gelir içinde sponsorluk ve reklam gelirlerinin payı yüzde 11,7; UEFA gelirlerinin de payı yüzde 13 (167.7 milyon TL) oldu.

Ticari faaliyetlerinden 58.1 milyon TL zarar eden kulüp cari finansal dönemi de 459.505.413TL zararla kapattı. Kara Kartal'ın yıllara yaygın birikimli zararları toplamı ise 3.161.727.269 TL'ye yükseldi. Artan zararlar nedeniyle eksiye dönen negatif özkaynağın 7.740.627.939 TL yeniden değerleme ile 4.363.975.697 TL pozitife döndüğü görüldü. Siyah beyazlıların konsolide edilmiş yükümlülükleri toplamı da bir önceki döneme göre yüzde 24,1 artarak 7.303.381.072'ye ulaştı.[4]

Siyah beyazlıların banka kredileri bir önceki döneme göre yapılan geri ödemelerle yüzde 9,7 azalışla 3.291.045.373 TL olarak gerçekleşirken, kulübün ödemek zorunda kaldığı finansman gideri ise 342.835.688 TL oldu.[5]

Trabzonspor'da borçlar arttıkça, zarar da artıyor

Trabzonspor'un altı aylık geliri 661.3 milyon lira olarak gerçekleşirken, Bordo mavililerin ticari faaliyetlerinden zararları 550.232.698 TL; net dönem zararı da 853.804.666 TL oldu. Artan zararlar kulübün negatif olan özkaynaklarını bir önceki döneme göre yüzde 32,6 daha artırarak eksi 1.405.422.474 TL ne yükseltti.

Trabzonspor'un konsolide yükümlülükleri bir önceki döneme göre yüzde 27,3'lük bir artışla 4.793.747.779 TL'ye ulaştı.  

Yukarıdaki tablodan da görülebileceği üzere kulüplerimizin toplam borçları gelirlerinin 3,86 katına ulaşıyor. Gelirleriyle borçları arasında 21.8 milyar TL negatif fark var. Bu durum kulüplerin borç ödeme yeteneklerini iyice zayıflatmış durumda. Borca dayalı bir büyüme ve rekabet yapısı sürdürülebilir bir yapı olmadığı için kalıcı sportif başarılara ulaşamıyoruz. Kalıcı başarılara ulaşmadan sağlanan büyüme ise futbolumuza ekonomik, finansal ve sportif refah getirmiyor. Aksine, sürekli kriz üreten bir yapı üzerinde futbolumuzu düzenlemeye çalışıyoruz.

Kulüpler faiz, kur ve enflasyon sarmalında

Kulüplerimizin her ne kadar gelirlerinde artışlar gözleniyorsa da, borçlarında ve toplam yükümlülüklerinde de önemli artışlar söz konusu. Yüksek borçlulukla faaliyetlerini devam ettirmek durumunda olan kulüpler aşağıdaki yakıcı sorunlarla karşı karşıyalar. Genel ekonomik gidişattaki temel olumsuzluklar kulüpleri faiz+kur+enflasyon sarmalına sürükledi. Bu durumu aşağıda net olarak ortaya koymaya çalışayım:

1) Kulüpler döviz pozisyon açığı taşıdıkları için sürekli zarar etmek durumundalar. Oyuncularına ödemelerini ağırlıkla Euro üzerinden yapmak zorunda kalan kulüplerin döviz yükümlülükleri artan kurlar sürekli yükseliyor. Bu kapsamda bakıldığında dört kulübün toplam döviz pozisyon açıkları 6.3 milyar TL'ye ulaşmış durumda. (Bugünkü cari kurlardan bu tutarın Euro karşılığı 190 milyon Euro'ya ulaşıyor). Buna göre kulüpler ilave bir yabancı para borçlanmaya gitmeseler bile TL'nin Euro karşısında her bir TL'lik değer yitirişi kulüplere ekstra 190 milyon TL ilave finansal yük getiriyor.

2) Faiz oranlarındaki artış, borç yapılandırma faizlerini yükselttiği için kulüplerin zararları artıyor, özkaynakları eriyor. Kulüplerin banka kredileri 2021'de yeniden yapılandırılırken, bankalarla mevcut borcun faiz oranı TL REF+1,5 olarak değiştirilmişti. (Kulüplerin faaliyet raporlarında da bu teyit ediliyor) 2021 Mart'ta TL REF oranı yüzde 18,8 civarındaydı. Kulüplerin borçlanma maliyetleri de buna göre revize edildi. Ancak geçen iki yıllık süre içinde TL REF oranı 2024'te yüzde 44'e kadar yükseldi. Bu, finansal giderlerde yüzde 135'lik bir maliyet artışı anlamına geliyor. Kulüpler Mart 2021'de her yüz TL'lik kredi borcuna yıllık 18,8 TL faiz öderken, bu tutar bugün 25 TL artarak 44 TL'ye yükseldi. Yani, kulüpler ilave bir borçlanmaya gitmeseler de, finansal giderleri her yüz liralık kredide dönemsel olarak fazladan 25,2 TL artmış oldu. 4 Kulübün yapılandırılan toplam banka kredilerinin 12 milyar TL civarında olduğu tahmin ediliyor.[6] Buna göre faizlerdeki her bir yüzde 1'lik artış, kulüplere yıllık ekstra 120 milyon TL ilave finansal yük getiriyor. Faizlerdeki artışın kulüplere toplam ilave maliyeti yıllık 3 milyar TL'yi geçiyor.[7] (Bu tutar bugünkü kurdan yıllık 90 milyon Euro'ya karşılık geliyor.)

3) Yüksek enflasyon kulüplerin TL gelirlerini eritiyor. Kulüplerin kredilerinin yeniden yapılandırıldığı Mart'2021 itibariyle resmi TÜFE yüzde 16,19 iken[8], 2024 itibariyle resmi enflasyon oranı yüzde 64,77 olarak gerçekleşti.[9] Buna göre enflasyonda 2021-24 arası artış yüzde 300 oldu. Kulüpler her ne kadar ürünlerine, maç giriş biletlerine ve kombine kartlarına zamlar yapsa da, bu zamlar ağırlıkla gelirleri TL olan kulüplerin gelirlerinde erimenin önüne geçemedi.

Kulüplerin diğer ortak ve temel finansal sorunları

 Kulüplerin karşı karşıya kaldığı diğer önemli ve ortak sorunlarını da sıralarsak:

  • 1) Kulüpler net borçluluktan kurtulamıyorlar

Kulüplerin alacakları (varlıkları), toplam borçlarını karşılamaya yetmiyor. Bu kapsamda bakıldığında, kulüplerin toplam 29.9 milyar liralık borçlarına karşılık alacak toplamlarının ilişkili taraflardan (Dernek ve bağlı şirketler) alacaklar hariç olmak üzere 12.5 milyar TL düzeyinde bulunduğu görülüyor.

Net borçluluk bakımından en borçlu kulüp konumunda Beşiktaş bulunuyor. Siyah-beyazlıların 7.1 milyar liralık borcuna karşın alacakları toplamı 1.8 milyar TL ve net borç-alacak farkı da -5.3 milyar TL'ye ulaşmış durumda.

Galatasaray'ın 8.9 milyar TL borcuna karşılık, 4.6 milyar TL'lık alacağı bulunuyor. Kulübün net borcu -5 milyar TL'ye ulaştı.

Fenerbahçe'nin de 8.6 milyar TL'lık toplam borcuna karşılık, alacakları toplamı 4.3 milyar TL düzeyinde ve kulübün net borç-alacak farkı -4.8 milyar TL.

Trabzonspor'un ise 4.7 milyar TL'lık toplam borca karşın 1.8 milyar TL'lık alacağı ve net 2.9 milyar TL borcu bulunuyor.

  • 2) Kulüplerin nakit açıkları hızla artıyor 

Dört kulübün açıklamış oldukları finansal tablolara göre, yılın kalan dokuz aylık bölümüne ilişkin nakit gereksinimleri 11 milyar TL'ye ulaşıyor. Yani, kulüplerin faaliyetlerini sürdürebilmeleri için ihtiyaç duydukları sıcak paranın toplamından söz ediyoruz. Bunun içinde oyunculara ödenecek paralardan, kredi anapara taksit ve faiz ödemelerine ve kulübün faaliyetlerine yönelik yapılması gereken giderlerin karşılanmasına; yani nakit çıkışı gerektiren yasal yükümlülükleri karşılayabilecek kadar nakit ihtiyacı onbir milyar lira civarında… 

Fenerbahçe dört kulüp içinde en fazla nakde ihtiyacı olan kulüp pozisyonunda. Sarı lacivertlilerin bu dönemdeki yükümlülüğü 5.28 milyar lira, alacağı ise 1.78 milyar TL olan Sarı-lacivertlilerin nakit açığı 3.4 milyar TL'ye ulaşmış durumda. 

Galatasaray'da ödenmesi gereken 5,9 milyar TL'lık liralık borca karşın 2,74 milyar alacağı bulunuyor. Sarı kırmızılıların 3.16 milyar liralık kaynağa ihtiyaç bulunuyor. 

Trabzonspor'un ve Beşiktaş'ın sezon bitimine kadar nakit gereksinimleri 2.2 milyar TL civarında bulunuyor.

  • 3) Kulüpler kâr edemiyor 

Kulüplerin sağlıklı ve sürdürülebilir bir mali yapıya sahip olabilmeleri için öncelikle asıl faaliyetlerinden kar elde etmeleri gerekiyor. Asıl faaliyetin dışında elde olunan karlar sürdürülebilir karlar olmadığı için sürdürülebilir büyümeyi yakalamak mümkün olamıyor ve birikimli zararlar artıyor.

Bu kapsamda bakıldığında Galatasaray'ın bu dönem itibariyle asıl faaliyetlerinden kar elde ettiği; diğer üç kulübün ise asıl faaliyetlerinden kâr yaratamadıkları görünüyor.

İlk çeyrekte 952.1 milyon TL net dönem zararı yapan Galatasaray bu dönemi 34.1 milyon TL karla; Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor'un ise zararla kapattıkları görülüyor.

Trabzonspor ve Beşiktaş'ın son dört dönemi, Fenerbahçe'nin ise son iki dönemi zararla kapatmış bulunuyor.

  • 4) Ekonomik olumsuzluklar ve öngörülmezlikler sürdürülebilir mali yapıya izin vermiyor

Ekonomik koşullarda yaşanılan olumsuzluklar ve yüksek volatilite kulüplerin tutturulabilir ve öngörülebilir bütçe yapmalarını zorluyor. Kulüplerin inisiyatifleri dışında gerçekleşen riskler (faizler, döviz kurları, enflasyondaki değişmeler)in yanısıra, kulüplerin iyi yönetilmemelerinden kaynaklanan riskler, kulüplerin sürdürülebilir bir mali yapıya ulaşmalarının önünü kesiyor.

Sonuç

Türk futbolunun borçlarına ilişkin federasyon başkanı Mehmet Büyükekşi, "Kulüplerimizin borcu 25 milyar lira. 10 yıllık süreye yayıldığını düşündüğümüzde 50 milyar liraya dayanıyor" dedi.[10] Aslında sayın Büyükekşi bu söylemiyle futbolumuzun yapısal sorunlarını net olarak ortaya koyan somut bir durumu ifade ediyor. Ne var ki, bu sorunlara çözüm bulacak mercii de Türkiye Futbol Federasyonu ve kendisi…

Türk futbolunun lokomotifi durumundaki dört büyük kulübün borçları bugün itibariyle gelirlerinin 4 katına yaklaştı. Yıllık nakit ihtiyaçları 11 milyar TL'ye ulaşıyor. Birikimli zararlar 10 milyar TL'yi geçmiş; özkaynak açıkları (Beşiktaş'ın yeniden değerleme ile artıya geçirdiği özkaynağı dikkate alınmazsa) 12 milyar TL'ye ulaşmış durumda.

Kulüplerimiz net borçlu; yükümlülükleri gelirlerinin üzerine çıkmış, zarar eden ve döviz pozisyon açığı taşıyan bir mali yapıya sahip. Borç baskısı altındaki futbol mali yapısı dengesini tamamen kaybetmiş ve sürdürülebilir olmayan bir yapıya evrilmiş durumda.

Kulüplerimiz kötü yönetiliyor olmalarından gelen olumsuzluklarla birlikte, inisiyatifleri dışında faiz-kur ve döviz sarmalında da kıvranıyorlar. Bu durum kulüpleri daha da zorluyor. Var olan yapı sürekli kriz üretiyor ve futbolumuzun rekabet gücünü aşağıya çekiyor. İçinde bulundukları krizden kendi olanaklarıyla kurtulma şansı bulunmayan patolojik bir futbol yapılanması ile karşı karşıyayız.

Dört büyük kulüp futbolumuzun bir prototipi olarak karşımızda duruyor. Bu yapının başarıya ulaşma şansı yok.

Yapısal değişim ve dönüşüm sağlanamadığı sürece futbolumuzu daha ağır sorunlar ve sıkıntılı günler bekliyor. Bugünlerimiz iyi günler.


[1] https://www.kap.org.tr/tr/sirket-finansal-bilgileri/4028e4a14203278a0142095598f114ba

[2] KAP'ta yer alan bilgilere göre Fenerbahçe'nin ortalama finansal maliyeti TL Ref+1,5 oldu.

[3] https://www.kap.org.tr/tr/bildirim-sorgu FENERBAHCE - 30.11.2023 - SPK - TR - F?NAL.pdf

[4] https://www.kap.org.tr/tr/Bildirim/1241789 TTK376 30.11.2023.pdf Be?ikta? Futbol Yat?r?mlar? San. ve Tic. A.?. Rapor SPK 1123.pdf

[5] Bu dönemde kredi faizi maliyeti (finansal maliyet) TL Ref+ 1,5 oldu.

[6] Dört büyüklerin Bankalar Birliği ile yaptığı anlaşmaya göre 9 yılda ödemesi gereken toplam borçları Fenerbahçe: 3.9 milyar TL, Galatasaray: 2.7 milyar TL. Beşiktaş: 3.5 milyar TL, Trabzonspor 1.2 milyar TL. https://ajansspor.com/haber/fenerbahceden-buyuk-odeme-taraftar-sag-olsun-613662#

[7] Her 100 TL'lik bir kredide faiz artışı= (44-18,8= 25, TL); 25,2 TL * 12 Mia TL= 3.024.000.000 TL

[8] https://www.ntv.com.tr/ekonomi/son-dakika-haberi-2021-mart-ayi-enflasyon-rakamlari-aciklandi,5c0O9iTVxEuICvY6oMcOMA

[9] https://www.ntv.com.tr/ntvpara/2023-enflasyonuaciklandi,3po1M8yQk0GeEykcE_v5vw

[10] "Kulüplerin borcu faizleriyle birlikte 50 milyar Lira'ya dayanacak", NTV Spor, 9.11.2022 https://www.ntvspor.net/futbol/kuluplerin-borcu-faizleriyle-birlikte-50-milyar-lira-ya-dayanacak-636b714566db221bb8006174

Tuğrul Akşar kimdir?

Tuğrul Akşar 1962 yılında Niğde'de doğdu. 1988'de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü'nden mezun oldu. Aynı fakültenin İşletme Anabilim dalında yüksek lisansını tamamladı. 

1989'dan itibaren bankacılık sektöründe yönetici olarak çalıştı.

2000 yılından itibaren "futbolun görünmeyen yüzü" olarak bilinen futbol ekonomisi, finansı, yönetimi ve felsefesi üzerine çalışmalar yaptı, makaleler yazdı, kitaplar yayımladı, üniversitelerde dersler verdi, yurt genelinde konferans ve seminerlere katıldı, radyo ve televizyon programlarına konuk oldu. Futbolun genel ekonomik, finansal ve yönetsel sorunları ve çözüm önerilerini içeren video içeriklerini paylaşmayı sürdürüyor.

Konusunda referans olan ilk kitabı "Endüstriyel Futbol" 2005 yılında yayımlandı. 2006'da Doç. Dr. Kutlu Merih ile birlikte "Futbol Ekonomisi", 2008'de "Futbol Yönetimi" adlı kitapları çıktı. 2010'da "Futbolun Ekonomi Politiği", 2013'te "Krizdeki Futbol", 2020'de de altıncı kitabı "Endüstriyel Futbolun En Üst Aşaması: Finansal Futbol" yayımlandı. 

Doç. Dr. Kutlu Merih ile birlikte 2005 yılında Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi'ni kurdu.

2005 yılında Meclis Araştırma Komisyonu tarafından düzenlenen Sporda Düzensizliğin ve Şiddetin Araştırılması Raporu'nun 25 sayfalık kısmı "Endüstriyel Futbol" adlı kitabından alınan Akşar, 2011yılında davet üzerine TBMM Araştırma Komisyonu üyelerine "Türk Futbol Kulüplerinin Finansal Yeniden Yapılanması ve Yönetişimsel Sorunlarına Çözüm Önerileri" konusunda bir brifing ve rapor verdi.

Nisan 2011'de Teşvik ve Şikeyi Önleme Yasası'nın çıkmasına katkı sağladı, kulüplerin finansal yeniden yapılandırılmasına ilişkin raporunda sunduğu çok sayıda öneriye yasada yer verildi.

Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği'nin (TKYD) oluşturduğu Kurumsal Yönetim ve Futbol Endüstrisi Çalışma Grubu'nda da yer alan Akşar, 2010'da yayımlanan "Kurumsal Yönetim İlkeleri Işığında Türk Futbol Kulüpleri Yönetim Rehberi"nin iki bölümünü kaleme aldı.

"Futbol Ekonomisi" ve "Futbol Yönetimi" kitapları bazı üniversitelerde seçmeli derslerde ana kaynak olarak okutulan Akşar, Türk futbolunun sorunlarına çözüm olabilecek araştırmaları yayımlama, araştırmacılara referans sağlama, futbolun entelektüel boyutuna katkıda bulunma amacıyla www. futbolekonomi.com sitesini hayata geçirdi.

Bir süre Radikal ve Cumhuriyet Spor eklerinde ve Tamsaha'da yazdı, halen Dünya gazetesinin haftalık "Ekospor" köşesinde ve Mayıs 2015'ten itibaren T24'te yazıyor.

Evli ve iki çocuk babası.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Para sayesinde futbol durmayan oyuna dönüştü, sakatlıklar arttı!

Paranın hatırına oyun durmadan devam ediyor. Ya yeni yarışmalar organize ediliyor ya da mevcut organizasyonlarda maç sayıları fazlalaştırılıyor, programa sürekli yeni maçlar ekleniyor. Oyuncuların "aşırı yükü" ile ilişkili çok sayıda risk faktörü oluşmaya başladı

Yasadışı bahis kulüplere zarar veriyor!

Yasadışı bahse karşı mücadeleye yapısal yaklaşıldığında ve sektöre rekabet olanağı sağlandığında, vergi oranlarının düşürülmesi yasadışı bahsi azaltabilir ve vergi gelirlerini artırabilir

Futbol ve vergi

Futbolculara vergi inceletmesi başlatmak göze ve kulağa hoş gelen bir şey gibi görünüyor. Esas önemli olan bu temel konularda maliyenin denetim ve izlemesini sıkılaştırması gerekiyor

"
"