05 Ekim 2019

Kara kartal tekrar yüksekten uçabilecek mi?

Orman’ın istifası Beşiktaş için bir yeniden yapılanma fırsatı olabilir

Beşiktaş Başkanı Fikret Orman düzenlediği basın toplantısında "Beşiktaş'ta bir kan değişikliğine ihtiyaç var” diyerek istifa etti.

Bu istifa, Orman’ın ifade ettiği gibi Beşiktaş’ta “bir kan değişimi”ni sağlayabilecek mi? Siyah Beyazlı kulüpte yeni bir dönemin başlangıcı olabilecek mi? Önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz.

Biz, bu istifa sonrası Beşiktaş’ın Fikret Orman döneminin kısaca bir iktisadi, mali ve sportif analizini yapacağız. Gerçekten de, Orman her zaman dile getirdiği gibi Beşiktaş’a çok önemli katkılarda bulunabilmiş mi?  

Fikret Orman döneminin ekonomik ve finansal analizi  

Fikret Orman 2012 sonuna doğru Yıldırım Demirören’den koltuğu devir almıştı. O günkü kongrede başkan seçildikten sonra Beşiktaş’ı sportif ve mali anlamda, layık olduğu yere taşıyacağına dair vaatlerde bulunmuştu.  

Orman bu vaatlerinde Beşiktaş’ı nereye taşıdı? Hep birlikte bir göz atalım. 

Anımsanacağı üzere, 2012 yılında Yıldırım Demirören'in TFF başkanı olmasıyla birlikte boşalan Beşiktaş JK başkanlığına Fikret Orman, Kulübü'nün 33. Başkanı olarak seçilmişti. 

Fikret Orman başkan olduğunda Beşiktaş’ın ekonomik, finansal ve sportif durumu ne idi?

Tablo:1 bize Fikret Orman döneminin genel görünümünü yansıtıyor. Bu tabloyu temel analimize veri olarak dikkate alacağız. Bu tabloda yer alan tüm veriler, Beşiktaş’ın yıllık faaliyet raporlarından elde olunarak bir araya getirilmiştir. Tablo:1 ile değerlendirmelerimize geçelim.

 
Tablo:1) Beşiktaş’ın Fikret Orman Döneminde Finansal Durum Analizi Tablosu

Tablo:1’den de görülebileceği üzere, Fikret Orman’ın başkan olduğu 2012-13 döneminde kulübün toplam konsolide gelirleri 204 Milyon TL’na ulaşırken, konsolide net borçlarıysa 490 Milyon TL olarak gerçekleşmişti. Kulübün geçmiş yıllardan gelen birikimli zararı 393 Milyon Milyon TL’na yükselirken, buna bağlı oluşan özkaynak açığı da 372 milyon TL olmuştu.  

O sezonu 3. Sırada tamamlayan Kara Kartal’ın takım değeri de 101 Milyon Euro’ya ulaşırken, mevcut kadro değeri ile Süper Lig’in en değerli üçüncü kulübü olan Siyah Beyazlılar’da ücret giderlerinin, toplam gelirlere oranı da yüzde 63 olarak gerçekleşmişti.    

Fikret Orman başkanlığı bıraktığı andaki Beşiktaş’ın ekonomik, finansal ve sportif durumu ne idi?

Tablo:1 bize aynı zamanda Fikret Orman’ın başkanlığı bıraktığı an itibariyle, ekonomik, finansal ve sportif durumunu da bize gösteriyor.    

Tablo:1’den de görülebileceği üzere, Fikret Orman’ın başkanlığı bıraktığı tarih itibariyle kulübün toplam gelirleri, yedi yılda %245 artarak 704 Milyon TL’na ulaşırken, kulübün toplam konsolide net borçlarıysa % 436’lık bir artışla 2.63 Milyar TL’na yükselmiş durumda. 2019-20 sezonu itibariyle kulübün toplam net borçlarının 3 Milyar TL’na ulaştığı dikkate alındığında ise, bu oran % 512 olmaktadır. Yani, Fikret Orman döneminde kulübün konsolide gelirleri yaklaşık 2.5 kat artarken, konsolide net borçlarıysa beş kat artmış vaziyette. Özetle, bu dönemde kulübün borçları gelirlerinden 2 kat daha fazla bir artış göstermiş durumda. Bu durumu  Tablo:2’den de net olarak görebilmekteyiz.

Kulübün geçmiş yıllardan gelen birikimli zararları da bu dönemde %168,7 artış kaydederek, 1.056 Milyon TL’na ulaştı. Birikimli zararların sebep olduğu özkaynak açıkları da bu süreçte %119 artarak, 815 Milyon TL’na yükseldi.  

2018/19 sezonunu üçüncü sırada tamamlayan Kara Kartal, yedi yılda sportif performans olarak Süper Lig’de sadece iki şampiyonluk yaşadı, beş kez de Süper Lig’i üçüncü sırada bitirdi.  

2019/20 sezonu itibariyle Kara Kartal’ın takım değeri 84 Milyon Euro’ya ulaşırken, sahip olunan mevcut kadro değeriyle Beşiktaş Süper Lig’de en değerli ikinci kulüp konumunda.  

Beşiktaş’ın mevcut kadrosuna ödediği ücret giderlerinin toplam gelirlere oranına baktığımızdaysa, bu oran %55 ile disipline edilmiş durumda. Yedi yıl öncesinde ise bu oran %63 olarak gerçekleşmişti.        

Beşiktaş’ın genel finansal analizi

Yukarıdaki açıklamalarımızdan da anlaşılacağı üzere, Fikret Orman döneminde gelirler %245, kulübün borçlanması ise %512’lik bir artış kaydetmiştir. Bu süreçte stat inşaatının yanısıra, “yıldızlara dayalı bir kadro oluşturma” vizyonuna dayalı rekabet politikasıyla, Süper Lig’de şampiyonluğa, Avrupa Kupalarında da başarıya ulaşma stratejisi kulübü içinden çıkılmaz bir finansal krize sürüklemiştir. Yeterli ve gerekli bütçeyi sağlamadan, yüksek maliyetli transferlere yönelen kulübün, gerçekleştirilen transferler sonrasında gelir-gider dengesi daha da bozulmuş, faaliyetlerinden kar yaratmakta zorlanan Siyah Beyazlıların zararları artmaya başlamıştır. Nitekim, Fikret Orman döneminde kulübün birikimli zararları %168’lik bir artışla -393 Milyon TL’den -1.056 Milyon TL’na ulaşmıştır. Kulübün mevcut faaliyetlerinden yarattığı gelirin çok daha üzerinde gider yapma politikası Beşiktaş’ı finansal darboğaza itmiş, kulübün borç batağına girmesine neden olmuştur. Finansal dengesizliğin temel alındığı rasyonel olmayan harcama politikası, kulüp zararlarının finansmanı için kulübü daha yoğun banka kredisi kullanmaya sevk etmiş ve bunun sonucunda kulübün net borçlanması 490 Milyon TL’den, 3 Milyar TL seviyesine yükselmiştir. Yüksek borçlanmanın sonunda artan finansman maliyetleri, faaliyetlerinden nakit ve kar yaratmakta zorlanan kulübün birikimli zararlarını daha da artırıcı bir etki yapmıştır. Bu olumsuzluk, kulübün özkaynak yapısını erozyona uğratırken, kulübün özkaynak açığı da %119 artarak, -373 Milyon TL’den -875 Milyon TL’ne yükselmiştir. 


Tablo:2) Beşiktaş'ın Fikret Orman Döneminde Konsolide Gelirleri ve Net Borçları

UEFA’nın Finansal Fair Play zorlamasıyla kulübün kadrosal olarak küçülmek zorunda kalmasının yanısıra, yetersiz yönetsel yapının sebep olduğu diğer olumsuzlukların da etkisiyle Beşiktaş’ın sportif performansı düşmeye başlamıştır. Nitekim, Kara Kartal yedi yıllık süreçte sadece 2 Lig şampiyonluğuna ulaşabilmiştir. Şampiyonlar Ligi’ni hedefleyen bir kadro yapılanmasıyla yoluna devam eden Siyah Beyazlıların üst üste iki kez şampiyon oldukları Süper Lig sezonunda, Şampiyonlar Ligi’nden elde olunan gelirlerin de katkısıyla, kulübün ekonomik gelirleri önemli artış kaydetmiş, ancak izleyen yıllarda bu sportif performansa ulaşılamayınca ekonomik ve finansal çöküş hızlanmıştır. Şampiyonlar Ligi’nde olamamanın negatif finansal etkisiyle, Beşiktaş’ın gelirleri azalırken, diğer taraftan Türkiye ekonomisinde yaşanılan olumsuz konjonktürün etkisiyle finansman maliyetleri yüzde yüze yakın bir artış kaydetmiştir. Bir yandan gelirler azalırken, diğer taraftan borçlanma maliyetlerinin artması, kulübün finansal olarak dengesizliğini daha da artmıştır. UEFA’ nın Finansal Fair Play tehdidiyle küçülme stratejisine devam etmek zorunda kalan kulüp, mecburiyetten kadrodaki önemli isimlerle yollara ayırmak durumunda kalmıştır. Takım kadrosundaki daralma, Beşiktaş’ın bonservis bedelleri üzerinden takım değerini % 16,8 azaltarak, 84 Milyon Euro’ya gerilemesine neden olmuştur. Beşiktaş bugünkü kadro değeriyle, yedi yıl önceki başlangıç döneminin altına düşmüştür. Tablo:3 bu gelişimi net olarak aşağıda bize göstermektedir. 


Tablo: 3) Beşiktaş'ın Bonservis Bedelleri Üzerinden Takım Değerleri

Tablo 3’ten de görülebileceği üzere, Beşiktaş’ın sahip olduğu kadro değeri Fikret Orman’ın başkan olduğu tarihte 101 Milyon Euro idi. Bu değer ile Süper Lig’in en değerli üçüncü kulübü durumundaki Beşiktaş’ın bugünkü kadro değeri ise, 84 Milyon Euro düzeyine gerileyip 2012’nin altına düşmüştür.  Beşiktaş bugünkü kadro değeriyle Süper Lig’in en değerli ikinci takımı konumunda görünüyor. Beşiktaş’ın kadro değerini en yüksek değere taşıdığı 2016-17 sezonunda ise kadro değeri 177 Milyon Euro’ya ulaşarak, bir rekor kırmıştır. Bu pahalı ve zengin kadro ile Süper Lig’de Şampiyon olan Beşiktaş, aynı sezon, Napoli, Benfica ve Dinamo Kiev’in bulunduğu grupta 1 galibiyet, 4 beraberlik ve 1 mağlubiyetle 7 puan toplayıp gruptan üçüncü olarak çıkıp UEFA Avrupa Ligi’ne Devam etmiştir. Bir sene sonra 144 Milyon Euro’luk değeriyle Beşiktaş,  Monaco, Leipzig ve Porto’nun bulunduğu Şampiyonlar Ligi’nde hiç yenilgi almadan 14 puan toplayarak, adeta bir tarih yazıp grubundan lider olarak çıkan ilk Türk takımı olma başarısı göstermiştir. Şampiyonlar Ligi’ndeki bu olumlu performans Bayern Münih karşısında son bulurken, Beşiktaş o sezon Şampiyonlar Ligi’nden 45 Milyon Euro’ya yakın parasal gelir elde etmiştir. 

Sonuçta;

Fikret Orman döneminde Beşiktaş beklediği sportif ve ekonomik refah düzeyini yakalayamamış; aksine, borçlarını ödeyemez ve finansal yükümlülüklerini yerine getiremez bir kulübe dönmüştür. Nitekim, 2019 içinde Bankalar Birliği koordinasyonunda bankalarla gerçekleştirilen borç yapılandırma ile kulüp borçları 2 yıl ödemesiz beş yıl vadeyle, piyasa faiz oranlarından beş puan daha fazla bir marjla kredilerini yapılandırmak durumunda kalmıştır.  

Birikimli zararları nedeniyle özkaynakları negatife dönen kulübün finansal dengesizliği iyice artmış ve mevcut finansal yapı kulübün geleceğini tehdit eder duruma gelmiştir. Artan birikimli zararlar, kulübü “teknik iflas” tehlikesiyle karşı karşıya bırakmıştır.  

Kadro değeri yedi yıl öncesinin gerisinde kalan, Süper Lig’i 2018-19 sezonunda dördüncü tamamlayan, 2019-20 sezonun altıncı haftasını, 1 galibiyet, 2 beraberlik ve 3 mağlubiyet sonrası topladığı 5 puanla 16.sırada tamamlayan bir kulüp görüntüsüyle karşı karşıyayız.  

Fikret Orman kulübe vaat ettiği başarıyı ne yazık ki getirememiştir. Orman’ın istifası Beşiktaş için bir yeniden yapılanma fırsatı olabilir. Bu şansı iyi kullanarak Kara Kartal tekrar yükseklerden uçabilir. Bu bağlamda, siyah beyazlı camiada zihniyet değişikliği en acil görev olarak kulübün önünde duruyor.   

Bugün Beşiktaş’ı içinde bulunduğu darboğazdan kurtaracak çözüm, günü kurtaran palyatif çözümler yerine,  kurumsal yönetim ve yönetişimin kulübe egemen örgüt modeli kılınmasından geçiyor.  Bu strateji temelinde, liyakati ön plana alan, kulüpte şeffaflığı sağlayan, denetimin etkin ve tarafsız bir şekilde gerçekleştirilmesine olanak yaratan ve paydaşlarına karşı sorumluluk bilinciyle hesap verebilen bir yönetsel yapı oluşturulabilirse, Siyah Beyazlı camia çok önemli sorunlarını aşabilir. İzlenecek gerçekçi politikalarla mali disipline ulaşılabilir, UEFA nezdinde kredibilitesini yeniden tesis edebilir ve en önemlisi, tekrar kulübün rekabet gücü yükseltilebilir. Kara kartal bu sayede yeniden yükseklerden uçmaya başlayabilir. Aksi halde, kanadı kırık Kartalı kara günler bekliyor.

 ***

Teşekkür ve not: Beşiktaş'a ilişkin finansal verilerin sağlanmasında katkıları nedeniyle Finans Kartalları'na, sevgili Kerem Akbaş ve Gökhan Tiryaki'ye teşekkür ederim. Ayrıca, Beşiktaş'ın ayrıntılı finansal görünümüne ilişkin bakabilirsiniz. “Beşiktaş'ta Fikret Orman Sonrası Zihniyet Değişimi Şart!” http://futbolekonomi.com/index.php/haberler-makaleler/genel/125-sebahattin-devecioglu/4696-beiktabjk-fikret-orman-gokhan-tiryaki-finans-kartallari.html

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Futbol nereye gidiyor?

Küreselleşen dünyada futbol kulüpleri ekonomik-finansal örgütlere dönüştü. Bu değişim kulüpleri küresel olmaya zorladı. Finansal futbol, küreselleşen kulüplere her alanda fazladan rekabet üstünlüğü sağladı

Renkler farklı, dertler ortak: Kulüpler faiz - döviz - enflasyon kıskacında kıvranıyor

Kulüplerimiz net borçlu; yükümlülükleri gelirlerinin üzerine çıkmış, zarar eden ve döviz pozisyon açığı taşıyan bir mali yapıya sahip. Borç baskısı altındaki futbol mali yapısı dengesini tamamen kaybetmiş ve sürdürülebilir olmayan bir yapıya evrilmiş durumda

Vergi oranını düşürmek, yasa dışı bahsi azaltır mı? Bahis ekonomisine genel bir bakış

Yasa dışı bahse karşı mücadele yapısal bir nitelik kazanmadan, vergi oranlarının düşürülmesi, yasal bahis gelirlerini artırmayacağı gibi vergi gelirlerinin düşmesine neden olur. Bu alanda bahis oynayanlarının gelirini maksimize artırır