Türkiye'nin geçen haftaki gündemlerinden biri, Cumhuriyet düşmanı bir şeriatçı feodalin adının Diyarbakır'daki bir bulvara verilmesi idi. Bu uygulamaya kimi sözde sol partiler sahip çıkarken, Cumhuriyet Halk Partisi tartışmaya hayli dolaylı ve laiklik ilkesini es geçerek katıldı.
Bir kez daha laiklik ilkesinin Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde ne denli korunmasız kaldığına tanıklık ettik.
Aynı günlerde Fransa'da önemli bir gelişme yaşandı. 8 ve 9 Aralık 2023 tarihlerinde, ilk kez uluslararası bir konferans, Paris Belediye Binası'nda dünyanın dört bir yanından laiklik savunucularını bir araya getirdi.
Konferans, Sınır Tanımayan Laikler Derneği (Fransa) ve Britanya Eski Müslümanlar Konseyi (İngiltere) tarafından, Laik Cumhuriyet Komitesi (Fransa) ve EGALE Derneği'nin (Fransa) iş birliğinde ve Charlie Hebdo, Marianne Dergisi, Dinden Özgürlük Vakfı (ABD), Ulusal Laik Topluluğu (İngiltere) ve Sorgulama Merkezi'nin (ABD) ortaklığında düzenlendi.
Etkinlik, dünyanın dört bir yanından gelen 40'tan fazla laik şahsiyeti konuşmacı olarak bir araya getirdi. Katılımcılar, laikliğin kadın hakları için önemi, İslami bağlamda ateizm, çağımızda laiklikle bağlantılı güçlükler ve laikliğin demokrasinin korunmasındaki rolü gibi farklı temaları ele aldılar.
Konferansın sonunda ise "Paris Çağrısı" isimli bir metin yayımlandı.
Bu çağrı metnini, laiklik ilkesinin parlamento içi muhalefette sahipsiz kaldığı günümüz Türkiye'sinde duyurmanın önemli olduğunu düşünüyorum.
Bu nedenle Türkçesini aynen aktarıyorum:
Paris Çağrısı
TÜM ÜLKELERİN LAİKLERİ, BİRLEŞİN!
Çünkü biz, dinin kendi hukukunu şehre ("polis"e) dikte etmesini reddediyor ve dinler ile devletin ayrılmasının -ister ateist ister inançlı ister agnostik, kişisel inançları ne olursa olsun- herkesin haklarını koruduğunu teyit ediyoruz.
Çünkü biz; ortak insanlığımız adına, her türlü ayrımcılığı ve ırkçılığı reddediyoruz.
Çünkü biz; gericilikle, köktencilikle, cemaatçilikle savaşıyoruz.
Çünkü biz; farklı olma hakkının, haklarda bir farklılığa yol açmaması gerektiğini düşünüyoruz.
Çünkü biz, özgür düşüncenin ifade edilmesine dönük her türlü şiddeti veya kısıtlamayı güçlü biçimde kınıyoruz.
Çünkü biz; herkesin bilgiye, rasyonel ve özgürleştirici eğitime erişimini talep ediyoruz.
Çünkü biz; özgürlük, eşitlik ve adalet değerlerine derinden bağlıyız.
Çünkü biz; aklın, inançların önüne geçtiği; evrenselci ve hümanist ilkeleri tanıyan bir barış dünyasından yanayız.
Laiklik, toplumların sekülerizasyonu ile karıştırılamayacağı için vicdan özgürlüğü hakkını talep ediyoruz.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 75. yıldönümü ve Fransa'da Kilise ve Devletin ayrılmasına ilişkin yasanın yıldönümü olan 9 Aralık 2023'te bir araya gelerek, tüm ülkelerdeki laikleri, şunlar için birleşmeye çağıran "PARİS ÇAĞRISI"nı yayımlıyoruz:
- Laikliğin tüm toplumlarda demokrasinin, çoğulculuğun, evrensel hak ve özgürlüklerin temel bir ilkesi olarak teşvik edilmesi.
- Başta hukuk, yargı sistemi, eğitim, sağlık ve tüm kamu hizmetlerinde olmak üzere siyasi yapı ve sistemlerde din ve devletin birbirinden tamamen ayrılması.
- Medeni, ceza ve aile kanunlarındaki kısıtlayıcı dini ve kültürel yasaların kaldırılması. Kadınlara dayatılan, onların onurlarını ihlal eden ve bedensel özerklik haklarını inkâr eden tüm düzenleme ve uygulamaları reddediyoruz.
- Din değiştirme ya da dinsiz olma hakkı ile kutsal değerlere saygısızlık (blasphemy) ve dinden dönme suçlarının ortadan kaldırılması da dahil olmak üzere vicdan ve ifade özgürlüğü hakkı.
- Kadınlar ve erkekler arasında eşitlik ve herkes için yurttaşlık hakları.
- İnançları veya kanaatleri nedeniyle devlet ya da toplum tarafından tehdit edilen muhaliflerin savunulması.
- Herkesin kendi özgür seçimine göre yaşama ve sevme hakkı.
* * *
Bu metne her kuruluş, şu formu doldurarak katılabiliyor.
Sizce kimler katılır?
Bundan emin değilim ama kimlerin katılmayacağı görünen o ki belli...
Tolga Şirin kimdir?
Tolga Şirin, İzmir'de doğdu. İstanbul Barosu'na kayıtlı avukat ve Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı'nda doçent olarak çalışmaktadır.
Hukuk alanındaki lisans ve lisansüstü eğitimini Marmara Üniversitesi'nde tamamladı. Lisans eğitimi sonrasında Londra Birkbeck Üniversitesi'nde insan hakları hukuku eğitimi aldı; doktora ve doktora sonrası aşamalarda Köln Üniversitesi Doğu Hukuku Enstitüsü'nde araştırmacı olarak görev yaptı.
TÜBİTAK Sosyal Bilimler Programı ve Raoul Wallenberg Enstitüsü bursiyeridir.
Aybay Vakfı (2010) makale yarışması ödülünün sahibidir.
2006-2008 yılları arasında İstanbul Barosu İnsan Hakları Merkezi yürütme kurulu üyeliği yaptı.
Ondan fazla kitap ve çok sayıda makalesi olan Şirin, İngilizce ve Almanca bilmektedir.
Geçmişte Radikal ve BirGün gazeteleri ile Güncel Hukuk dergisinde güncel yazılar yazan Şirin, haftalık yazılarını 2020'den beri T24'te yayımlamaktadır.
|