09 Eylül 2022

Polisin peşkeş çekilen arazisi ve promosyon mücadelesi

Emniyet'in elinden "yok pahasına" alınan arazi, iktidara yakın firmaların elinde değerini katladıkça katladı

Emniyet teşkilatının elindeki en kıymetli gayrimenkullerdendi, İstanbul'daki Etiler Polis Okulu Müdürlüğü'nün arazisi.

Sahip olduğu boğaz manzarası sebebiyle yedi tepeli kentin en pahalı adresleri arasındaki semtteki arazide konuşlu polis okulu 2014'te Bakanlar Kurulu'nca kapatıldı.

Okulun kapatılma gerekçesi, arazinin "riskli alan" olmasıydı.

İktidar, önce yaklaşık 30 dönümlük araziyi riskli alan ilan etti. Ardından da Bakanlar Kurulu üzerinden teşkilata zamanında pek çok polis yetiştirmiş okulu kapattı.

Tabii bu durumda arazi boşa çıkmış oluverdi bir anda.

Sonrasında gelişmeler birbiri ardına yaşandı. Önce; İçişleri Bakanlığı, değil o gün, bugün bile paha biçilemeyen araziyi özel protokolle İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) devretti.

Peşi sıra, arazinin imar planı değiştirildi. Ticaret ve hizmet alanı ilan edilen arazi üzerine 100 bin metrekarelik yani inşaat hakkı sağlandı.

2019'daki yerel seçimlere kısa süre kala AKP yönetimindeki İBB, hem plan düzenlemesi hem de inşaat yapım alanı büyütülmesi sonucu daha da kıymetlenen arazinin satışı için harekete geçti.

Araziyi 1 milyar 388 milyon 520 bin lira karşılığında KİPTAŞ'ın oldu. Görüldüğü üzere Emniyet'in elindeyken 430 milyon lira olan arazinin değeri "belediye işlemleri" sonucunda üç katından daha fazla değerlendi!

Süreç bu kadarla bitmedi elbette. Aynı yıl arazinin tapusunu elinde bulunduran KİPTAŞ, davet usulüyle ihale açarak araziyi çatışa çıkardı.

İhaleyi Yapı ve Yapı adlı müteahhitlik firması ile ASTAŞ Gayrimenkul Yatırım A.Ş. ortak olarak kazandı. İBB, ihale sonucunda KİPTAŞ'taki hisselerini 2 milyar 80 milyon lira bedelle devretti. Böylelikle arazi bir kez daha el değiştirdi.

Son el değiştirmeyle beraber arazinin değeri beş katına yükseldi.

Yapı ve Yapı firması, firari organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in son iddialarıyla kamuoyu gündemine taşındı. Peker, iddialarında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yakınındaki isimlerden Hasan Yeşildağ ve ailesinin söz konusu firmasıyla bağlantısı olduğunu öne sürmüştü.

Ortaklık inşaat iznini almasıyla birlikte 36'şar katlı üç bloktan oluşan Boğaz manzaralı rezidans projesi için düğmeye bastı.

Bu işlemler yapılırken, CHP ve TMMOB başta olmak üzere sivil toplum örgütleri yaşananlara karşı dava açtı.

Seçimlerden sonra yeni göreve gelen İBB yönetimi, önceki dönemde yapılanları ve hukuki süreci göz önünde bulundurarak inşaatla ilgili işlem başlattı.

Emniyet'teyken 430 milyon lira değer biçilen arazinin rezidans inşaatının tamamlanmasıyla birlikte milyarlarca liralık değere ulaşması kaçınılmaz olacak.

Zaten polis okulunun kapanmasından inşaata açılmasına kesin gözüyle bakılan araziye internetteki emlak sitelerince yaklaşık 1 milyar dolar olarak değer biçilmişti.

Bugün geldiğimiz noktada, Emniyet'in elinden "yok pahasına" alınan arazi, iktidara yakın firmaların elinde değerini katladıkça katladı.

Bu durumu Emniyet yönetimleri pek de umursamadı kuşkusuz. Nasılsa kazanan iktidara yakın şirketler ile sahipleriydi.

Varsın teşkilatın mal varlığı ucuza gitsin kimin umurunda?

Promosyon kavgası

Son günlerde emniyet teşkilatında promosyon tartışması yaşanıyor.

Kimi bankaların, bazı kamu çalışanlarına maaşları karşılığında üç yılık 40 bin lirayı aşan promosyon ödemesi teşkilat içinde sorun yarattı.

Toplamda 330 binde fazla personeli bulunan emniyet teşkilatıyla anlaşma yapan Vakıfbank'ın ödediği promosyon miktarını düşük bulan polisler, sosyal medya üzerinden tepkilerini göstermeye başladı.

Özellikle Twitter üzerinden yapılan paylaşımlar sonrasında Emniyet yönetimi sessiz kalırken, İçişleri Bakanlığı hareketlenir gibi oldu. Mevcut promosyon anlaşması yapılan banka yönetimiyle toplantılar yapıldığı açıklandı. Ancak henüz bir sonuç çıkmadı.

Bu arada, polislerin promosyon tepkilerinden rahatsız olan Emniyet yönetimi, promosyon konusu başta olmak üzere çeşitli konularda devleti eleştiren paylaşımlarda bulunan personel hakkında soruşturma açmaya başladı.

Ağırlıklı olarak taşra kadrolarından gösterilen tepkiler sonrasında personelin cep telefonlarına gönderilen mesajlarda, paylaşımlar yapılmaması talimatı verildi.

Dün mal varlığına sahip çıkamayan Emniyet'in, bugün sıra polislerin yaşam şartlarının iyileştirmesi söz konusu olduğunda yokları oynaması sahada görev yapan polislerin tepkisini çekiyor.

Tarihi fotoğraf

Büyüteç'i emniyet teşkilatı için "tarihi" nitelikte bir fotoğraf ile kapatayım.

Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, görevinde üçü yılı geride bırakırken ilk kez polis üniforması ile görüntülendi.

 

Göreve geldikten sonra Polis Bayramı başta pek çok törende, gerek teşkilatta gerekse kamu kurumlarına ziyaretlerde şimdiye kadar hiç üniforma ile görüntü vermeyen Aktaş, belki de ilk kez üniformayı ABD'de katıldığı programda giydi.

Aktaş, geçtiğimiz günlerde Birleşmiş Milletler 3. Polis Şefleri Zirvesi'ne katılan Aktaş'ın resmi elbise ile çektirdiği fotoğraf Emniyet Genel Müdürlüğü resmi sosyal medya hesabından paylaşıldı.

Kimi zaman polis üniforması giymediği için kapalı kapılar ardında eleştirilen Aktaş, böylelikle bir ilki gerçekleştirmiş oldu.

Tolga Şardan kimdir?

Tolga Şardan, 1988’de yerel yayımlanan Ankara Ulus Gazetesi’nde mesleğe başladı. 1989’dan 2018’e kadar Milliyet Gazetesi’nde polis muhabirliği, Ankara Temsilci Yardımcılığı ve köşe yazarlığı yaptı.

Haber ve yazılarıyla, 1992’den itibaren Çetin Emeç, Muammer Yaşar Bostancı, Abdi İpekçi’nin adını taşıyan gazetecilik ödüllerini aldı. Yanı sıra, haberleri Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Türkiye Spor Yazarları Derneği’nce ödüle layık bulundu.

Ayrıca, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nce verilen 2021 Yılı Basın Özgürlüğü Ödülü’nün sahibi oldu.

Şardan, 2019’da Doğan Kitap’tan yayımlanan “Komonist Masası’nda Nazım Hikmet” adlı araştırma dalındaki kitabını kaleme aldı.

2019’dan bu yana T24’te çoğunlukla güvenlik konularını ele aldığı Büyüteç adlı köşeyi yazıyor.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Burdur'daki taciz skandalında ikinci perde: Tacizi tespit eden müdür vekili görevden alındı!

Yönetimindeki kurumda olanı biteni tespit ederek raporlayan ve devletin önlem almasının önünü açan Kılınç, sonuçta sisteme yenik düştü!

Burdur'da taciz skandalı: Skandalın adresi Burdur Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü!

İşin içinde taciz var, mahkemeden alınan uzaklaştırma kararı var, il müdürlüğünde görevli kamu personeli var, şüpheli, tanık ve mağdura ait adliye yansıyan ifadeler var, adı tacize karışan personelin görevden uzaklaştırılması amacıyla bakanlığa ve valiliğe yazılan yazılar var. Yetmedi, benzerlerinde olduğu üzere dini cemaat iddiası var. Yetmedi, siyaset var

Ayhan Bora Kaplan, polis muhbiri oldu mu?

17 - 25 Aralık 2013'te Gülen cemaatinin emniyetten tasfiyeye başlanması sonrasındaki personel değişimi sırasında yeni göreve gelen ekipler, Ankara'yı kasıp kavuran Aramaz'ı bir türlü yakalayamazken, muhbir olmak amacıyla şubeye gelen genç, Aranmaz'la ilgili önemli bir bilgiyi polise aktardı...