26 Haziran 2011

Yerden göğe kakofoni

Tartışma şovu 'Yerden Göğe'de üç moderatörü 'modere edecek' biri bulunamazsa programı madara olmaktan kimse kurtaramayacak

Tartışma şovu 'Yerden Göğe'de üç moderatörü 'modere edecek' biri bulunamazsa programı madara olmaktan kimse kurtaramayacak



TELEVİZYON
Yerden Göğe,
çarşamba 23.30’da
Star TV’de

Görsel medyada format içeriğe ağır basar. Hatta denebilir ki televizyonda içerik hiçbir şeydir, format her şey… Ama işte bu da bir şeydir. Bunun böyle olduğunu beterin beterinden anlıyoruz. Star TV’de yayına başlayan ‘Yerden Göğe’de içerik de hiçbir şey format da.. Kakofoni her şey…
Programın tanıtım bilgileri bunu ‘müjdeler’ mahiyette. Deniyor ki ‘birbiriyle her konuda zıt görüşe sahip üç insan bıkmadan usanmadan tartışacak’. Bu, aslında bir felaket haberi… Birbiriyle her (ama ‘her’) konuda zıt görüşe sahip olmak ne demek; bu nasıl olabilir? En uzlaşmaz fikrî pozisyonlarda olanların bile, eğer tartışabilmek söz konusuysa belli asgari müştereklerde buluşması, kavramsal-ilkesel ortak paydaları olması gerekmez mi?


Vahim mücadele

Demek ki körü körüne zıtlaşma noktasında bir zorlamaya gidilecek. Öyle de oldu. Birbiriyle ‘her konuda zıt görüşe sahip’ üç isim, program moderatörleri Berna Laçin, Rasim Ozan Kütahyalı ve Funda Özkalyoncuoğlu, gerçekten hiç ama hiç aynı noktada buluşmamak için vahim bir mücadele verdi ekranda… Kaygım o ki bu üç moderatörü ‘modere edecek’ biri bulunamazsa programı madara olmaktan kimse kurtaramayacak. Allah, ilk programın konuğu Acun Ilıcalı’dan razı olsun! Biraz onun tecrübesiyle program yer yer izlenebilir, kakofoni bir parça durulur oldu.


Kendini gösterme savaşı

Ama genelde ortam şuydu: Herkes aynı anda konuşuyor, kimse kimseyi dinlemiyor ve kendini ‘göstermeye’, öne çıkarmaya çalışıyordu. Bir ara ‘Survivor’ın programın konusu değil ‘kendisi’ olduğu hissine kapıldım. Sandım ki üç moderatör aslında ‘Survivor’da yarışmacı adayı; Acun da onları seçime tâbi tutuyor. Üstelik mevzu gerçekten moderatörlerden ikisinin ‘Survivor’ın yeni versiyonuna yarışmacı olarak alınıp alınmayacağı, bitmedi, ünlü mü ünsüz mü kategorisinden alınacağı noktasına gelmesin mi?! Programı ortasından açanlar ‘yahu Acun ne zaman program yapmaya başlamış’ diye sorsalar yanlışa düşerlerdi belki ama haksız sayılmazlardı.
Eğer program ‘survive’ olursa Rasim Ozan Kütahyalı’nın kendini tam mânâsıyla bulmasını sağlamak olacak. Liberalizmi medyatik sermaye yapmış bu şahane isim, şimdi onu magazinelleştirme yolunda uygun yerde. O zaten ‘pop-politik’ bir figür olarak siyasal tartışma programlarında da aynı performansla karşımızdaydı. Ben o programları kahkahalarla izliyordum. Şimdi de kahkaha atmak istiyorum, ama bunun için duyabilmem lâzım. Önümüzdeki haftalarda bu sorunun üstüne gitmesi şart yönetmen ve yapımcıların… Kakofoniden kahkaha çıkmıyor çünkü…

(Radikal - Hayat)
 

Yazarın Diğer Yazıları

Vurun kanatlarınızı karanlığa kuşlarım!

Yöresel ve evrensel düzlemlerde eşzamanlı yaşananları 'insan' gerçeğinde birbirine organikçe bağlamak… Daha iyi bir hayatı var etme umut ve inancıyla gelenekten geleceğe taşınmak… Bunlar, Hasan Hüseyin şiirini bu coğrafyanın en özgün ve özgül yapıtlarından biri kılar

Goebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!"

Bir okurum, siyaseten Refah Partisi - AK Parti çizgisinde yol almış olmakla birlikte bugün gelinen noktada Ak Parti'nin yapıp ettiklerine ve olup bitenlere bağlı olarak bu ideolojik 'gönül bağı'nın nasıl koptuğunu samimi bir eleştirellikle bizimle paylaşıyor

Goebbels'leşme karşısında muhalefeti sorgulamak!

Matbu medyanın hazan mevsiminin, televizüel medyanın da sonbaharının yaşandığı bir dönemde, insanları sıkan, bıktırıp usandıran karakterlere, ağızlara, kabadayılıklara kimse katlanmak zorunda değil. CHP hiç değil

"
"