24 Temmuz 2011

Yaşasın huysuz realite!

Bir realite-şov furyasından öte ‘sektör’ünden söz etmenin daha uygun olduğu günlerdeyiz artık...



TV
Huysuz’la Dans Eder misin?,
her çarşamba, perşembe
21.00’de Show TV’de


Bir realite-şov furyasından öte ‘sektör’ünden söz etmenin daha uygun olduğu günlerdeyiz artık... Bu iş, kurumsallaştı. Daha neler göreceğiz, onu düşünün! Ben mesela bir ‘futbol-star’ bekliyorum şu aralar… Hele ‘şikeci’ takımlar küme de düşürülürse ortam buna tam müsait olacak.


Neyse, biz hâlihazırda izlenen ve irdelenmeye değer olan ‘Huysuz’la Dans Eder misin?’ üzerinde duralım biraz...


Seyfi Dursunoğlu’nun popüler kültür tarihimize çoktan geçmiş performansıyla ete-kemiğe bürüyüp hayat üflediği ‘Huysuz Virjin’, yıllardır toplumsal bilinçaltımızı dışa vuran ‘katalitik’ bir karakter… Seksüel ikiyüzlülüğümüzü suratımıza çarpan, maçoluğuyla mağrur toplumun aslında o maçoluğun mağduru olduğunu bize kahkahalar attırarak gösteren bir ‘Şaman’ o…


İşte şimdi de realite-şov işinin içinde ve işin iç yüzüne dair pek çok şeyi ‘içerden’ söylüyor. Programa eleştirel yaklaşmaya hiç gerek yok! ‘Huysuz’la Dans Eder misin?’, eleştirisini, hatta reddiyesini, hem de ‘Huysuz’ bir hicivle kendi içinde barındırıyor.


Neye göre oy veriyorsunuz?


“Biri balet, biri oryantal; hiç tutarlılık yok aralarında; neye göre inceleyip oy veriyorsunuz çok merak ediyorum doğrusu”!.. Kahkahalarla izliyoruz, hepimizin aklına takılan sorunun böyle orta yere savruluşunu… “Maşallah sen cihannümasın! Herkese 3 veriyor; nazar-ı dikkati çekmek için”!.. Kahkahalarla anlıyoruz, “Ne olursan ol, görün!” şiarıyla hayata geçen ‘kitle kültürü’ne bu ince eleştiriyi… Ve (9 veren jüri üyesine atfen), “Koreograf bunun arkadaşı”!.. Kahkahalarla değerlendiriyoruz, bu endüstrinin bir parçası olan ahbap-çavuş ilişkilerine yönelik şakayla karışık imayı…


‘Huysuz’, size laf bırakmıyor söylenecek… Afrika dansı yapan yarışmacı çifte yönelik “Duygusuzdunuz!” yorumunu yapan Uğurkan Erez’e ‘sosyopolitik’ espriyi yapıştırıyor: “Afrika’da duygu arıyor! Ayol, karnı aç adamın karnı, ne duygusu olacak”… Bu sözlere Erez’den insana harakiri yaptırtacak şu mukabeleye bakın: “Olmaz olur mu hiç! O ‘Haka Dansı’nda nasıl duygu vardır, hatırlayın”!..


Aman Allah! Yeni Zelanda’yı Afrika’da sanıyor veya Afrika ‘sayıyor’. Belki de oradaki de Siyah, buradaki de Siyah ya, fark etmez diye düşünüyor.


“Cehalet geldi cihane, baş ağrısı bahane” diye figan ettiren bu sözlere size gerek kalmadan ‘Huysuz’, içinize kahkaha ferahlığı saçarak veriyor karşılığı: “Lütfen, yönetmenden rica ediyorum, bundan sonra Uğurkan konuşurken manzara göstereceksiniz.”


‘Huysuz’un da hatırına tatlı tatlı izleyin bu hem fikriyatınıza hem hissiyatınıza tercüman olan programı!..


Yazarın Diğer Yazıları

Vurun kanatlarınızı karanlığa kuşlarım!

Yöresel ve evrensel düzlemlerde eşzamanlı yaşananları 'insan' gerçeğinde birbirine organikçe bağlamak… Daha iyi bir hayatı var etme umut ve inancıyla gelenekten geleceğe taşınmak… Bunlar, Hasan Hüseyin şiirini bu coğrafyanın en özgün ve özgül yapıtlarından biri kılar

Goebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!"

Bir okurum, siyaseten Refah Partisi - AK Parti çizgisinde yol almış olmakla birlikte bugün gelinen noktada Ak Parti'nin yapıp ettiklerine ve olup bitenlere bağlı olarak bu ideolojik 'gönül bağı'nın nasıl koptuğunu samimi bir eleştirellikle bizimle paylaşıyor

Goebbels'leşme karşısında muhalefeti sorgulamak!

Matbu medyanın hazan mevsiminin, televizüel medyanın da sonbaharının yaşandığı bir dönemde, insanları sıkan, bıktırıp usandıran karakterlere, ağızlara, kabadayılıklara kimse katlanmak zorunda değil. CHP hiç değil

"
"