04 Temmuz 2021

Kimliklerimiz ideolojilerle oluşur, inandıklarımız bizi şekillendirir

Günlük hayatımızın etik açmazlarına fikir üretmeye devam.

Çok yakın bir arkadaşımın kocası ile çok farklı siyasi görüşlere sahibim. Ben kendimi siyasi yelpazenin solunda birisi olarak değerlendiriyorum. En yakın arkadaşımın kocası ise gittikçe yelpazenin sağına kaymaya başladı. Hatta bazen faşist olduğunu düşündüğüm görüşleri de olabiliyor. Özellikle farklı ırklara, göçmenlere, LGBTİ bireylere karşı söylemleri neredeyse nefret suçları seviyesinde. Ben hayatı boyunca Süleyman Demirel'e oy vermiş bir baba ile hayatı boyuncu Bülent Ecevit'e oy vermiş bir annenin olduğu evde büyüdüm. Ebeveynlerim arasında en ufak bir tartışma olmadan, güle oynaya geçirdiğimiz seçim günleri hâlâ aklımda. Ancak boğucu siyasi iklimin de etkisiyle arkadaşımın kocasına olan tahammülsüzlüğüm şiddetli bir şekilde arttı. Arkadaşım ve kocasıyla görüşmeyi kesmeli miyim? Çünkü çatışma olmaması için siyasi görüşlerimi savunmamak bana ikiyüzlülük olarak gelmeye başladı? Üstelik aynı hassasiyeti onun göstermemesi beni çileden çıkarıyor. Ne yapmalıyım?

Sevgili okur, maalesef ülkemizin siyasi iklimi, değerlerimizle uyumlu bir hayat sürdürmenin zorluğunu hepimizin gündemine oturttu. Arkadaşlarımla fikirlerimi söyleyerek tartışmalı mıyım, bunu entelektüel bir seviyede tutabilir miyim yoksa ilişkim bozulur korkusu ile pasif mi davranmalıyım? Bu sorunun cevabı gerçekten zor. Hepimiz içinde bulunduğumuz aile, çevre, eğitim gibi kültürel normlardan etkileniyoruz. Bu da davranışlarımızı ve düşüncelerimizi şekillendiriyor Bunun sonucu olarak sen ve arkadaşının kocası farklı tarlaların mahsulüsünüz. Eğer arkadaşın hayatında önemli bir yer tutuyorsa kocası ile uzak mesafeli, ölçülü ve büyük olasılıkla yüzeysel bir ilişki kurmayı deneyebilirsin. Bunu iki yüzlü bir davranış olarak değerlendiremeyiz. İkiyüzlülüğü, kendi fikirlerini savunmadığın ve arkadaşınla aynı fikirleri paylaşıyor gibi davrandığın durumlar için tanımlamak daha doğru olur. Yüzeysel bir ilişki sürdürmek seni zorlayacaksa, çatışma yönetimi, fikirlerin öz güvenli ifadesi, güvenli davranış yetkinliklerini geliştirebilirsin. Bu da fikirlerini söylemekten geri durmadan ilişkini devam ettirmeni sağlayabilir. Son çare olarak, arkadaşından vazgeçme seçeneğin de çok da yabana atılamayacak bir alternatif olarak kenarda dursun.

Özel bir şirkette karar verici, üst düzey bir pozisyonda çalışıyorum. Pozisyonum gereği şirketteki diğer yöneticiler hakkında hem bilgi sahibi oluyorum hem de onlarla ilgili kritik kararlara müdahil olabiliyorum. Önemli bir toplantıda çok yakın bir arkadaşımla ilgili olarak olumsuz söylemler oldu ve onun kariyerini etkileyebilecek, hayatını zorlaştırabilecek bazı önemli kararlar alındı. Bu kritik bilgiyi arkadaşımla paylaşmalı mıyım, yoksa görevim gereği bunu bir şirket sırrı olarak mı tutmalıyım? Etik davranış konusunu çok önemsiyorum ve karar veremedim.

İçinde bulunduğunuz durum gerçekten zor. Ancak bu kişisel olan bu zorluk, karar vermekte zorluk anlamına gelmiyor. Önce işinizin etik sorumluluklarını değerlendirelim. Yaptığınız görev bir Hipokrat yemini, meclisteki bir milletvekilinin yemini ya da tarafsızlık yemini eden bir Cumhurbaşkanının siyasi eğilimleri gibi kritik ahlaki ve/veya yasal kısıtlamalar içeriyor mu? Eğer etik veya yasal bir kısıtlama varsa doğru davranış, göreviniz gereği edindiğiniz bilgilerin sizde kalmasıdır. Ancak göreviniz böyle bir etik yemin ya da yasal düzenleme ile çerçevelenmemişse, bu bilgiyi arkadaşınızla paylaşmayı düşünebilirsiniz. Benzer durumda siz olsaydınız yüksek ihtimalle iş hayatınızı etkileyecek bu kritik bilginin sizinle paylaşılmasını isterdiniz. Unutmayın aldığımız kararı kendimize, yakın çevremize rasyonel bir şekilde açıklayabilecek argümanımız varsa doğru davranma olasılığımız yüksektir. Kritik olan bu bilgiyi arkadaşınızla doğru bir yöntemle paylaşmak, vicdanen rahatlamanıza sebep olacağı gibi arkadaşınıza da fayda sağlayabilir. Hepimiz zaaflarımız kadar gerçeğiz. Okura haddini aşan bir tavsiye: eğer yaptığınız iş sebebiyle kişisel değerlerinizle iş yerinizin değerleri sıklıkla çatıyorsa, iş, işyeri veya kariyer değiştirmeyi düşünebilirsiniz.

Şu anda işsizim ve 5 aydan beri iş arıyorum. Yakın zamanda önemli bir şirketten iş görüşmesi için çağrıldım. Maalesef bu şirket, şu anda Türkiye'nin de gündeminde olan ve adı uygunsuz kamu ihaleleri ile sıkça anılan bir şirket. Şirketin kamu kaynaklarına olan yaklaşımı, ortakların siyasi aktörlerle olan yakın ilişkileri, kendi değerlerimden çok uzak gördüğüm bir noktada. Mevcut iş durumumu göz önünde bulundurarak bu işe başvurmalı mıyım, yoksa siyasi ve toplumsal görüşlerime çok aykırı olan bu iş yerinden uzak mı durmalıyım?

Sevgili okur, hepimizin öncelikle barınma, beslenme gibi temel ihtiyaçları, sonrasında da kendimize ve çevremizde sorumlu olduğumuz kişilere iyi bir hayat sağlama ihtiyacımız var. Şu anda içinden geçtiğimiz şartları değerlendirdiğimizde, hak ettiğimiz gelirlere ve pozisyonlara sahip olabileceğimiz bir iş bulmak önemli bir problem. Konuyu böyle değerlendirdiğimizde ilk öncelik bütçenin değerlendirilmesi olmalı. Eğer şu andaki bütçen senin bir yıl boyunca iş bulmadan hayatını idame ettirmene izin veriyorsa başka iş fırsatlarına bakabilirsin. Eğer bütçen buna imkân vermiyorsa teklifi değerlendirmeyi düşünebilirsin. Bu sürecin çelişkili iki boyutu olacağı açık. Pozisyon için yapacağın iş görüşmesinin, mülakat soruları, değerlendiren kişinin yaklaşımı ve eğer varsa muhalif sosyal medya paylaşımların sebepleriyle olumlu sonuçlanması düşük ihtimal. Diğer çelişki ise işi alsan bile değerlerine aykırı bir iş yerinde hayatta kalmanın zorluğu. Şirket içerisinde siyasi görüşlerini saklamak zorunda kalmak, senin değerlerinle çatışan insanlarla iş birliği yapmaya çalışmak hatta bazen olduğundan farklı görünmek zorunda kalmak orta-uzun vadede motivasyonunu ve performansını olumsuz etkileyecektir. Sonuç: bu konuda yazarın verecek aklı yok. Kısa vadede işi kabul etmek, orta vadede yeni iş aramak iyi bir çözüm olabilir.

Yazarın Diğer Yazıları

İş dünyasının içi fazlaca boşaltılmış kavramlarından bir tanesi; vizyon

45 yıllık bir kariyer hayatının planlanması kolay ve önemsiz değildir. Kendi geleceğini kimseye emanet etme

Cesaretin var mı kariyerini değiştirmeye?

Kariyer değişikliği yapmak isteyen kişi neler yapmalı?

Nefret edilen bir yönetici ile nasıl çalışırsınız?

Nefret edilen, zor kişi, kusurlu yönetici hangi tanımı kullandığımıza bakmadan bu kişiyle çalışmanın yollarını geliştirmek ve çözümler üretmek mümkün. Bu kötü durumu iyileştirme gücünün kendimizde olduğunu anlamak ve sistematik olarak tasarlanmış bazı yöntemleri kullanmak işe yarayabilir

"
"