27 Haziran 2021

İşe dönsek de mi çalışsak, dönmesek de mi?

Acaba şu anda çalışanlar yeniden haftada 5 gün ofiste çalışmaya hazır mı, ya da istekliler mi?

Covid-19 derdimizin yavaşlama sürecinin hızlanmasıyla beraber, hayatın normale döneceğine dair belirtiler görülmeye başladı. Bu durum bazı çalışanlar için yeniden ofislere dönebilecek olmanın heyecanını yaşatırken, bazı çalışanlar içinse endişe kaynağı olmaya başladı bile.

Acaba şu anda çalışanlar yeniden haftada 5 gün ofiste çalışmaya hazır mı, ya da istekliler mi?

Yapılan araştırmalar, çalışanların büyük bir bölümünün ofise dönmek yerine evden çalışmaya devam etmek istediğini gösteriyor. Özellikle çocuklu ebeveynlerin, 5 gün ofiste çalışmak yerine hibrit dediğimiz, 2 gün ofis, 3 gün uzaktan çalışma düzenini tercih edeceği çok açık.

Ülkemizde İstanbul gibi büyük şehirlerde yaşayan çalışanların günde minimum 2-3 saatini trafikte geçirdiğini düşündüğümüz de evden çalışmanın pek çok çalışan için verimlilik ve yaşam kalitesi açısından çok kıymetli olduğunu görmek zor değil.

Ayrıca geleneksek sektörler ve geleneksel iş alanları dışında takım elbise, kravat, yüksek topuk gibi kıyafet kuralları çok azalmış olsa da evimizin rahatlığında çalışabilmenin keyfi paha biçilemez. Çalışma ortamlarının genel olarak gürültülü, kalabalık açık ofislerden oluştuğunu biliyoruz. Bunun üzerine penceresi olmadığı için sağlıklı olarak havalandırmanın mümkün olmadığı ofisleri de düşündüğümüzde, iş yerine geri dönüşün çalışanların hayallerini süslememesi beklenen bir durum.

Ekim 2020'de yayınlanan bir Gallup araştırması, çalışanların 3'te 2'sinin işe dönmek konusunda isteksiz olduğunu net olarak gösterdi. Boston Consulting Group tarafından yapılan araştırma ise çalışanların yüzde 53'ünün gelecekte hibrit çalışma modellerini tercih edeceğini söylüyor.

Uzaktan çalışmanın elbette dezavantajları da tabi ki söz konusu olabilir. Özellikle işe yeni başlamış çalışanların oryantasyon süreçleri, mevcut takımla kaynaşmaları, bilgi ve becerileri arttırma, eğitim süreçlerinin zorlu olduğunu söylemek kolay. Ayrıca uzaktan çalışma, bazı çalışanlar için "gözden ırak olan gönülden de ırak olur" bakışıyla kariyer problemine sebep olabilir.

Ofise dönmek istemeyen çalışanlar ile işlerini geleneksel yollarla sürdürmek isteyen işverenler ve yöneticiler arasında yaşanacak gerilimin ip uçları görünmeye başladı bile. Değişimi hazmetmekte zorlanan şirketler ve yöneticiler, çalışanları ofise getirmek konusunda ısrarcı olacak gibi görünürken, daha çağdaş ve çalışan odaklı yaklaşım sergileyen şirketler daha esnek iş modellerini çalışanlara sunacaklar. Bu esnekliği sunabilen şirketler, yetenekleri kendilerine çekmek konusunda avantajlı hale gelecekler.

Örneğin: 4 büyük danışmanlık firmasından biri olan Deloitte, İngiltere ofisinde çalışan 20,000 kişi için planlarını açıkladı. "Nerede, ne zaman, nasıl çalışacaklarına çalışanlar karar verecek" bakışıyla şirkette yeni bir dönem başlıyor. Şirket içinde yapılan bir çalışan araştırması, çalışanların yüzde 81'inin haftada 2 gün evden çalışmak istediğini ortaya koydu. Aynı çalışmadan altı çizilen önemli bir nokta ise şu: çalışanların yüzde 96'sı nasıl çalışmak istediklerine kendisinin karar vermeyi istediğini belirtiyor. Yeni döneme isim de kondu; "ultra esnek çalışma şartları".

Bunun esnek yaklaşımın diğer ucunda olan şirketler de var. Finansal alanın devlerinden olan Goldman Sachs ve Morgan Stanley "ofise dönüş için katı kurallar koyma hakları" olduğunu ilan etti.  Goldman Sachs'ın CEO'su David Solomon uzaktan çalışmayı "düzeltilmesi gereken bir sapma" olarak değerlendirdi. "Restorana gitmekte sakınca görmeyen insanların iş yerine de gidebileceğini" vurgulayan bu yaklaşım güçlü destek bulabilir.

Uzaktan çalışmanın gelir kaybına da rol açacağını da öngörebiliriz. Morgan Stanley's CEO'su James Gorman, "New York maaşı almak istiyorsanız, New York'ta oturmalısınız, Colorado'da yaşayarak New York maaşı almak isterseniz, bu iş yürümez" açıklaması yaptı. "Konya'da yaşayıp Maslak maaşı alamazsınız" şeklinde tercüme edebileceğimiz bu açıklamanın, çalışanlar nezdinde nasıl bir etki yaptığı, bu satırların yazarının bilgisi dışında.

Ülkemizde de uzaktan çalışmayı destekleyen şirketler var. Ancak esnek çalışma konusunda katı olan ve kendi çalışma koşullarını çalışanlara empoze etmek isteyen şirketler açısından ülkemiz avantajlı. Türkiye'de hüküm sürmekte olan düşük gelir, yüksek işsizlik, ölçüsüz oranda genç işsizliği gibi problemleri düşündüğümüzde, çalışanların büyük bölümünün evden ya da ofisten çalışma arasında bir seçim yapabilme lüksüne sahip olacağını düşünmek naif bir bakış açısı.

Yeni dönemde şirketlerin ve çalışanların risk almak zorunda kalacağı çok açık. Cin şişeden çıktı. Çalışan ve işverenlerin bu olası çatışmasından bakalım kim galip çıkacak? Değişimin hızlandığı bu dönemde bu geçişin kansız olmayacağını tahmin etmek zor değil.

Yazarın Diğer Yazıları

İş dünyasının içi fazlaca boşaltılmış kavramlarından bir tanesi; vizyon

45 yıllık bir kariyer hayatının planlanması kolay ve önemsiz değildir. Kendi geleceğini kimseye emanet etme

Cesaretin var mı kariyerini değiştirmeye?

Kariyer değişikliği yapmak isteyen kişi neler yapmalı?

Nefret edilen bir yönetici ile nasıl çalışırsınız?

Nefret edilen, zor kişi, kusurlu yönetici hangi tanımı kullandığımıza bakmadan bu kişiyle çalışmanın yollarını geliştirmek ve çözümler üretmek mümkün. Bu kötü durumu iyileştirme gücünün kendimizde olduğunu anlamak ve sistematik olarak tasarlanmış bazı yöntemleri kullanmak işe yarayabilir

"
"