13 Ağustos 2023

Cumhuriyet'in Çalıkuşları...

Mustafa Kemal Atatürk'e kurtuluş yolunda ilham olan bu güzel ülkenin sessiz kahramanları, Yüzüncü Yılınız Kutlu Olsun!

Kim bir cephede, hem de sizi bir kaşık suda boğmak için gün değil saatler sayan düşman kapıya dayanmışken; romantik bir aşk kitabını elinden düşürmez?

Kurtuluş savaşının en şiddetli çarpışmalarının ortasındayken bir solukta okuduğu bu romanı, karargâhta, belki de bir ulusun kader anlarının konuşulduğu sırada kurmaylarına önerirken onların şaşkın bakışlarıyla eğlenmiş bile olabilir:

"Biliyor musunuz, gece Reşat Nuri Bey'in Çalıkuşu romanını okumaya başladım. Çok beğendim. İhmal edilmiş Anadolu'yu ve genç bir hanım öğretmenin yaşadığı zorlukları ne güzel anlatmış. Bitirince İsmet'e vereceğim. Sonra sizler de okuyun."  

Büyük Taarruz öncesi, Mustafa Kemal Paşa Çalıkuşu'nu elinden hiç düşürmez ve yakın çalışma arkadaşlarıyla kitapla ilgili düşüncelerini bu şekilde paylaşır... 

Artık çok iyi biliyoruz ki, Atatürk, görülmemiş bir bağımsızlık savaşının verildiği sıralarda daha büyük bir savaşa hazırlanıyordu.

Ve bu hazırlıkta bir kitap, onun en büyük yoldaşı olacaktır.

Cumhuriyet fikri ve devamında yapılan bir dizi inkılap sadece Batı kaynaklı bir aydınlanmanın etkisiyle olmamıştır. 

Mustafa Kemal Atatürk, bizzat başta Tevfik Fikret olmak üzere onca Türk aydınının eserlerinden ve düşüncelerinden yararlanmıştır. 

Bunların birisi de bu ölümsüz eseri yazmış olan Reşat Nuri Güntekin'dir... 

Çalıkuşu salt bir aşk romanı olsaydı da olurdu.

Ancak "Ateşten Gömlek" giyilen o günlerde; Çalıkuşu bundan çok daha fazlasıydı.

Mesela şu satırlar; Çalıkuşu'nun mücadele günlerinde yarattığı asıl etkidir:

"Bir genç kızın Anadolu'ya giderek öğretmenlik yapması kurtuluş mücadelesi veren Türk toplumu için bir umut, Türk edebiyatı için de Anadolu'ya geçişin sembolü idi..." * 

* * *

Cumhuriyetin yüzüncü yılı bir masal gibi gelmesin istiyorum kimseye... 

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Bodrum Şubesi, 'Yüzüncü Yıl' etkinlikleri kapsamında ve tabii ki sadece Bodrum'un değil bu ülkenin kültürel değerlerinin, aydınlığının yüzü, Dibeklihan Kültür ve Sanat Köyü'nde buram buram cumhuriyet kokan bir gece yaşattı.

Onca Çalıkuşu'nu, onların emekleriyle büyüyen Kardelenleri orada görmek, laik cumhuriyetin veli nimetlerini konuşmak, dinlemek, izlemek, güzelden başka bir şeydi benim için...

Bir ara kendimi sadece gülücüklerle etrafa bakan biri gibi bulduğumu, ne hisle bunu yaptığımı düşünmeden tekrar aynı tebessümle bakınmaya kaldığım yerden devam ettiğimi söylemeliyim.

Kendimi izleme becerimle ilk defa karşılaşıyordum ve bu yıl, özüyle - sözüyle ciddi bir 'Yüzüncü Yıl' etkinliğinde bulununca; inanın yüreğim serinledi biraz, unutulan yüzüncü yılın hatırlanması dileğiyle dolu yüreğim...

ÇYDD Genel Başkanı Ayşe Yüksel

Genel Başkan Prof. Dr. Ayşe Yüksel, 'Türkan ve Ayşe' kitabını imzaladı aynı akşam ve Türkan'ı anlattı bize ve onun "Ne kadar şanslıyım iyilik yapma şansı bulabildiğim için bu hayatta" sözlerini aktardı ki; aynı sözleri bir dua gibi her gün kendisinin de tekrarladığını anlamak hiç zor değildi. 

Bodrum şubesi önceki başkanı Meral Saraçbaşı, Bodrum'da çok güzel insanların varlığına değindi, hani bir hayır duası gibi "Allah iyi insanlar çıkarsın karşınıza" denir ya, öyle...

Bir Kardelen olan Sevim Çankaya'nın etkinliği sunarken ki duyduğu coşkuyu, heyecanı hissetmemek mümkün değildi.

Aynı etkinlikte izlediğimiz, "Cumhuriyetin Yüzüncü Yılı'nda 'Bir Cumhuriyet Kadını'" temalı kısa biyografik belgeselin kahramanı Gülveren Temo Tuntaş da gerçekte bir Çalıkuşu.

Bir Çağdaş Yaşam Gönüllüsü, Gülveren Tuntaş 

Asıl adını kullanmayı daha çok sevdiğim Gülvera, Osmanlı İmparatorluğu'nun çok uluslu devlet yapısının genç Türkiye Cumhuriyeti için izdüşümü sayılabilecek bir soyağacına sahip. 

Babasının babası İbrahim Temo, annesinin babası kaymakamlık, valilik yapmış İsmail Fevzi Paşa, annesinin amcası ise son Harbiye Nazırı Avni Paşa. 

Yüzyıllık Cumhuriyet tarihimizin başka bir perspektifle görülmesi, değerlendirilmesi açısından büyük bir önemde gördüğüm bu hayat yolculuğunu anlatmaya çalışan belgeselin naçizane yapımcısı olmaktan son derece mutluyum.

ÇYDD Bodrum Şubesi'nin bir projesi olarak Serap Gökalp'in röportaj hazırlığından yola çıkılan yapımın yönetmeni, Türkiye'de doğrudan seçilen ilk kadın belediye başkanı olan Leyla Atakan'ın hayatını anlatan dökü-drama türündeki 'Leyla Hanım' filmiyle ödüller alan İlke İşisağ. 

Yönetmen yardımcısı ise Doğaç Su Gündoğ. İş-güç ortamlarında aramızda konuşulmamış bir anlaşma varmışçasına kendisine Doğaç Bey diye hitap etmeme bakmayın, o benim oğlum.

* * *

Tarihin en büyük devrimlerinden olan Büyük Türk Devrimi; Cumhuriyetimizin genç kuşaklarca bilinmeyen yönlerinin de anlamlandırılmasına önemli bir katkı koyan bu etkinliği düzenleyen Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Bodrum Şube Başkanı Meltem Ulusoy'un şahsında çağdaş yaşam gönüllüleri, Çalıkuşlarına ne kadar teşekkür etsek yine de kafi gelmeyecektir. 

Sözlerimi Serap Hanımın, şu an 90 yıllık bir çınar olan Gülvera'nın belgesel hazırlığını yaparken yazdığı kapanış cümlesi ile bitirmek istiyorum:

"Bir cumhuriyet kızının öyküsüydü. 'Gelenekten Geleceğe Çağdaş Yaşam'ın sessiz kahramanlarından biriydi... "

Ne güzel bir kapanış değil mi?

En kahramanlarımız belki de adını hiç bilmediklerimizdir diyorum ben de.

Mustafa Kemal Atatürk'e kurtuluş yolunda ilham olan bu güzel ülkenin sessiz kahramanları, Yüzüncü Yılınız Kutlu Olsun!

Eyvallah


* Yazımın giriş bölümü daha önceki bir yazımın güncellenmiş halidir.

Serdar Gündoğ kimdir?

Serdar Gündoğ, Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesinde doğdu. İlk ve Orta Okulu Ankara'da, Liseyi ise Aydın'da tamamladı. Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümünü İzmir'de bitirdi.

Türkiye'nin ilk haber portallarından bodrumhaber.com ve aynı adla yayımlanan günlük gazetenin genel yayın yönetmenliğinin ardından çeşitli yerel haber portallarında ve Posta ve Milliyet gazetelerinin eklerinde haftalık yazılar yazdı.

2009 yılından itibaren yerel ve genel seçimlerde kampanya yöneticiliği ve danışmanlıklar yaptı.

Çevre ve insan temalı farkındalık projeleri için fikir ve senaryolarına katkı sağladığı kısa filmler ve belgesellerin yapımcılığı yanında kültür ve sanat etkinlikleri de düzenleyen Serdar Gündoğ'un marka ve siyasi danışmanlıkları devam ediyor.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Yaz aşkım Mazı ayakta!

Bugün ormanları, yarın o ormanlarla kucaklaşan kıyılarını tek dişi kalmış bir canavarın kursağından nasıl geri alacağız çiğneyip yutkunmadan ve kalanı yüzümüze tükürmeden?

Efes Selçuk’ta bir zaman!

Onca gidiş, onca yıkım, onca gözyaşı içinde yaşıyoruz ya hayatımızı, inanın yazmak kadar bir yumruk ya da en yakışanından sinkaflı bir küfür sallamak arasında ne edeceğini bilemiyor insan!

The Bodrumcup; Hızır’ın eyvallahı yok!

Düşünsenize günümüz teknolojisinin ürettiği en iyi teknelerin de katıldığı the Bodrumcup’ta geleneksel tekniklerle Mustafa Özkeskin tarafından sadece bu yarış için inşa edilen ‘Hızır’ geliyor ve gelir gelmez üç yıl üst üste hem de genel klasmanda şampiyon oluyor

"
"