Geçen günlerde durduk yere karşımdaki dostların sohbetine aldırışsız dudaklarımdan kendi duyabileceğim bir sesle dökülen bir cümleydi bu: "Boğazımda düğümlenen bir şarkı gibi Bodrum..."
Kendimin duyması yeterli gelmedi, dayanamadım ve sosyal medya hesabımdan yeni bir icat bulmuş gibi hemen paylaştım. Kim duydu, kim okudu, kimin hoşuna kimin gücüne gitti bilmiyorum, aldırmıyorum da.
Bodrum'da o kadar güzel bir yerdeydim ki; bir vahayı andıran bu doğa harikası atmosferde güzel şeyler düşünmeliydim ama düşünemiyordum...
Bir an içimi hoşluk kaplıyor sonra bir anda boşluk hissi daha ağır basıyordu.
* * *
Kendi hıçkırıklarında boğulmaya yüz tutmuş Bodrum için endişelenmekte haksız değilim, üzerinde tepinenlere aldırmadan kendi yalnızlığı içinde Olimpos'un tanrılarının gazabını üzerine çekmiş bir halde sanki bu benzersiz kadim topraklar.
Her yer rant her yer talan!
Bodrum coğrafyasının her noktasında imarlı ya da değil, mevsimi fark etmeden çoğalan yapılaşma ve getirdiği sorunlar yumağı karşısında duracak bir otorite aranıyor.
Bence; eğer illa da yetki bir kişide olacaksa kadın erkek demeden en delikanlımız belediye başkanı olsun deyip çıkalım işin içinden.
Bu yetki karmaşası ve güven bunalımı içinde Bodrum adına kaygılanmayan var mı?
Basında haber olan ya da tepki alan yatırımcı ruhsatım var diyor, belediye yetki bende değil diyor, bakanlık ruhsatı kim verdiyse ona sorun diyor.
Hadi gel de ayıkla pirincin taşını.
Maalesef içinde bulunduğumuz siyasa; (yereli - geneli, iktidarı - muhalefetiyle tekmili birden) çare değil, olamıyor, belki de olmuyor.
"Türkiye'nin başardıkları siyasetten kurtarabildiklerinden ibaret."
Bekir Ağırdır hoca, bir büyüğüme ait diye belirterek böyle yazmıştı geçenlerde.
Bu konuları sürekli tartıştığım birkaç dostumun görüşünü merak ediyorum; Bodrum'un başardıkları da siyasetten kurtarabildikleri değil mi?
* * *
Yerelde odalar, meslek örgütleri gibi sivil örgütlenmelerin güçlü iradelerine ihtiyaç artıyor. Siyaset, günümüzün yerel ve genel siyasetçi profili ile toplumun ihtiyaçlarını öngörme ve sorunlarını giderme konusunda ne yazık ki hem yetersiz hem de başarısız kalıyor.
Sığ bir seçim stratejisi ülkenin her yerinde tek perdeli saz gibi
Mesela iki yakanın en güçlü aktörleri olan AK Partililerin "bana oy vermezseniz hizmet gelmez" sözleriyle, CHP adayları ve konuşmacılarının "bize oy vermezseniz Atatürk düşmanları gelir ha" söylemleri arasında özünde bir fark yok; çaresizlik ve vizyonsuzluk!
"Yozlaşan değişim" başlığı ile iki hafta önce paylaştığım yazımda aslında bu çaresizlik ve vizyonsuzluğun izlerini sürmek istemiştim. Leyla'nın yokluğu araya girince boğazımda düğümlenen kelimeler haliyle daha da arttı, yapamadım.
Ama şunu söyleyeyim de içimde kalmasın. Cumhuriyet Halk Partisi içinden çıkan ve kabına sığmayan değişim hareketi, kurultayda yerelden merkeze doğru taçlandıracağı demokrasinin faziletlerini sıralarken bunu hayata geçirmekte sınıfta kaldı.
Şüphe yok ki bunun neden ve nasıl olduğu seçimden sonra kulakları sağır edercesine çok yüksek sesle tartışılacaktır.
* * *
Bodrum'da CHP kazanacak. Ama!
CHP yöneticilerinin merkezden yerele atama inceliğinin sancılarının dindiğini sanmıyorum fakat özellikle Bodrum gibi yerlerde adaylardan bağımsız olarak büyük bir çoğunlukla yaşam tercihi üzerinden oyların atıldığını herkes biliyor.
Ama rant işbirliğinin küresel bir kuşatma altına aldığı Bodrum'u yönetmek (Korumak da dahil) hiç ama hiç kolay olmayacak.
Yani işin aslı; CHP için Bodrum'da kazanmak yetmez, daha fazlası lazım.
Eyvallah.
Serdar Gündoğ kimdir?
Serdar Gündoğ, Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesinde doğdu. İlk ve Orta Okulu Ankara'da, Liseyi ise Aydın'da tamamladı. Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümünü İzmir'de bitirdi.
Türkiye'nin ilk haber portallarından bodrumhaber.com ve aynı adla yayımlanan günlük gazetenin genel yayın yönetmenliğinin ardından çeşitli yerel haber portallarında ve Posta ve Milliyet gazetelerinin eklerinde haftalık yazılar yazdı.
2009 yılından itibaren yerel ve genel seçimlerde kampanya yöneticiliği ve danışmanlıklar yaptı.
Çevre ve insan temalı farkındalık projeleri için fikir ve senaryolarına katkı sağladığı kısa filmler ve belgesellerin yapımcılığı yanında kültür ve sanat etkinlikleri de düzenleyen Serdar Gündoğ'un marka ve siyasi danışmanlıkları devam ediyor.
|