2020 kapkara bir yıldı. Önümüzdeki sene ne olur, ondan sonra ne gelir? Bu rezalet böyle devam etmez, er geç biter. Yeni bir yılın başında bundan sonra ne yapmamız gerektiğini, bu karabasanın yeniden dönüp gelmemesi için neler yapacağımızı düşünmeye başlamalıyız.
Anayasa değişmeli, normal bir parlamenter rejime dönülmeli. Bunu aklı başında olan her vatandaş biliyor. Ancak, bütün bunlar yapılırken demokrasinin halkın arasında yaygın olarak içselleştirilmesi için de neler yapılabileceğini saptamamız gerekir.
Bunun için halkın, demokratik eylemlere dört yılda bir değil daha sık katılması gerekir.
Gezi Parkı eylemleri boyunca sürdürülmüş olan forumlar bu konuda yararlı formüller içerir. Eylemciler, parkta düzenlenen forumları, mahallelerindeki parklarda sürdürmüşlerdi. Sadece İstanbul'da değil, başka kentlerde de, mesela Ankara İzmir, Antalya, Bodrum'da, Eskişehir'de de yerel forumlar düzenlenmişti.
Yerel forumlarda hem mahallenin, hem bölgenin sorunları tartışılıyor, hem de mahalle dayanışması pekişiyordu. Politikadaki gelişmeler de konuşuluyordu. Forumlar, doğrudan demokrasinin güzel örnekleriydi.
Yerel forumlar, o günlere gelinceye kadar kalabalıkta konuşmamış yurttaşlara, ayağa kalkıp sorunlarını dile getirme becerisi kazandırıyordu; tek başına bu bile demokrasiye önemli bir katkı sayılırdı.
Genellikle haftanın belli günlerinde akşamları düzenlenen semt forumlarında konuşmalardan önce ya da konuşmaların aralarında belli konularda desteğe ihtiyacı olanlar da derdini dile getirip sorununa çözüm bulabiliyordu: Kimi kedisinin yavrularını sahiplenecek birini buluyor, kimi de taşınacağından eşyalarından bazılarını isteyene aktarabiliyordu.
Forumlarda söz almayan ama bildiği, tanıdığı gençlerin konuştuklarını izlemeyi televizyonda her gün boy gösterenleri seyretmeye yeğleyen yaşlı teyzeler, halalar, hazırladıkları açmaları, dolmaları getirip forumculara ikram ediyorlardı.
İnsanlar, nadiren de olsa, yoz düzenin etkisiyle bilinçaltının bir yerinde sıkışıp kalmış, demokratik haklarla, farklı olana saygıyla ve hoşgörü ile bağdaşmayacak sözler söylediklerinde sertçe, slogan atıldığında, sohbete dalındığında, laf uzatıldığında da kibarca uyarılıyordu.
Saatler 22.00'yi gösterdiğinde, Beş dakika sessizlik" eylemi yapılıyor, polis şiddetine tepki göstermek üzere beş dakika konuşulmuyordu. Bu sürenin sonunda "Bu daha başlangıç, mücadeleye devam" sloganıyla foruma dönülüyordu.
Gezi Parkı eylemleri, bir süre bu forumlarda devam etti, ancak faşizmin baskısı ve varılan sonuçları, istekleri, gerçekleştirecek, uygulamaya aktaracak bir örgüt, bir düzen oluşamadığından zamanla katılanların sayısı azaldı, azaldı ve forumlar son buldu.
Bu ülkede demokrasinin süreklisine kavuşulması, sadece ekonomi çöktüğünde geri gelen bir olgu olarak kalmaması isteniyorsa yapılacaklardan biri de semt forumlarını oluşturacak ve sürdürecek, burada alınan kararların uygulanmasını sağlayacak bir formülün bulunması ve yasalara kaydedilmesidir.