29 Kasım 2020

Komplo teorileri

Korona'nın aslında belirli bir amaçla, mesela daha fazla ilaç satmak isteyen firmaları zengin etmek için üretilip yayılmış bir hastalık olduğuna inananların sayıları küçümsenemeyecek kadarken aşısıyla ilgili komplo söylentilerini mantıkla gideremezsiniz

Korona'ya karşı aşıların geliştirildikleri duyulur duyulmaz, bu aşıların zararlı oldukları konusunda söylentiler de yaygınlaştı. Öteden beri hemen her aşıya karşı çıkanlar, Korona aşılarına tepki göstermekte gecikmediler.

Aşı karşıtlarının kuşkularını nasıl giderelim? Aşıların yararını yansıtan istatistikler işe yarar mı? Mesela, çocuklarda öldürücü solunum yolu enfeksiyonları ve menenjit yapan Haemophilus influenza vakalarının, aşısı bulunup uygulandığında çok azaldığını, (ABD'de hasta sayısı, 1990'da yılda 20 binden 1993'de 1419'a düşmüştür) belirtsek, Türkiye'de kabakulak vakası sayısı 2005'de 20 bin iken yaygın aşılamalar sonucunda 2017'de 419'a düştüğünü hatırlatsak yarar sağlar mı?

Sağlamaz!

Zaten, Korona'nın aslında belirli bir amaçla, mesela daha fazla ilaç satmak isteyen firmaları zengin etmek için üretilip yayılmış bir hastalık olduğuna inananların sayıları küçümsenemeyecek kadarken aşısıyla ilgili komplo söylentilerini mantıkla gideremezsiniz.

Sadece hastalıklar baş gösterdiğinde, aşıları bulunduğunda mı üretilir komplo teorileri? Her gelişime, her oluşuma refakat eder bunlar: Aztek piramitlerini aslında başka gezegenlerden gelenler inşa etmişlerdir; sonra, Gezi Parkı eylemlerini 'faiz lobisi' düzenlemiştir, TL'nin değer kaybı, bazı ülkelerin küresel bir güç haline gelen Türkiye'yi çökertmek için giriştikleri manevraların sonucudur...

Aslı esası olmayan komplo teorilerine inananlara gerçekleri nasıl anlatabilirsiniz?

Anlatamazsınız! Çünkü komplo teorilerine inananlar, bu sonuçlara, mantığa dayanarak varmazlar; bazı psikolojik nedenlerle benimsemişlerdir bu palavraları: Meselelerin gizli kalmış taraflarını bildiklerini göstermek, onların kendilerini üstün ve önemli hissetmelerine yol açar. Bazen de -farkında değillerdir- bu, onların kritik düşünme konusundaki yetersizliklerini yansıtır.

Bir de bu zaafının farkına varıp politikada insanları amacı yolunda gütmek için komplo teorisi üretenler de vardır: Camide içki içen, bacımıza saldıran yarı çıplak adam öyküleri bunların en masumlarıdır. Şu ya da bu politik, dini, bazen de etnik grupların ulusal varlığımızın altını oydukları konusunda üretilenler geliştirip yayanlara oy kazandırabilmektedir.

İnsanların doğruyu seçmelerini engelleyen bu masallarla nasıl başa çıkılır? Mantıkla, bilimin verileriyle olmayacağını gördük. Bu yoldan gidilmesi uzun zaman alır; uğraşmayın!

Bu komplo masallarıyla ancak karşı hikâyeler üreterek başa çıkabilirsiniz. Nasıl hikâyeler mi? Mesela ekonominin batışına dair olanları anlatın. O zaman öykülerinizde büyük hakikat payı bulunacağından günaha da girmiş sayılmazsınız!

Yazarın Diğer Yazıları

İçen de, üreten de, sunan da mı lanetlik?

Düşüncelerimizin değiştirilmesi için yapılacak girişimlerde başlıca iki yol kullanılabilir: Bilimsel gerekçelerle desteklenen tartışmaya dayalı ikna yolu ya da önyargılar, semboller ve imgeler kullanılarak düşünceyi sınırlayan bir yaklaşım tercih edilebilir. Kişinin davranışını etkilemek için düşünceyi sınırlayan yöntemler değil, bilimsel gerçeklere dayalı ve müzakere ile sürdürülen demokratik bir ikna yolu yeğlenmelidir

Hiç sevmediklerimize de “sayın” dememiz gerekir mi? 

Kelimeler zamanla normal anlamlarını yitirip kötü anlamlar bürünüyor, o zaman yerlerine yenileri kullanılmaya başlanıyor. Tabii bunların da ömürleri sınırlı

Üniversite eğitimi konusunda bilmediklerimiz

Ne yapmalı? Özerklik, her konuda gerçek değerden başka bir şeyi kıstas kabul etmeyecek bir atanma ve seçim sistemi gerektiğini biliyoruz