24 Mayıs 2022

Costa Carras'ın ardından...

Avrupa kıtasında insanlar arası dostluğun, dayanışma ve işbirliğinin oluşması, pekişmesi ve bu yoldan kültür varlıklarının korunmasının sağlanmasını amaçlayan çabaları, özellikle bu çabaların Türkiye'nin katılmasıyla sürdürülmesi yolundaki uğraşlarını unutmam imkansızdır

Bu yıl şubat ayında yitirdiğimizi öğrenmiş olduğum Costa Carras tanıdığım en bilgili kişilerin yarıştığı zihnimin sanal maratonunda, tüm sporcuların yaklaşık iki mil önünde koşan bir kimseydi. Avrupa kıtasında insanlar arası dostluğun, dayanışma ve işbirliğinin oluşması, pekişmesi ve bu yoldan kültür varlıklarının korunmasının sağlanmasını amaçlayan çabaları, özellikle bu çabaların Türkiye'nin katılmasıyla sürdürülmesi yolundaki uğraşlarını unutmam imkansızdır.

Costa Carras ile İngiltere'de Wilton Park Konferansı'nda "Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs" başlıklı toplantıda tanışmıştım. Bu toplantıya Kıbrıs Cumhuriyeti'nin eski cumhurbaşkanı Glafkos Klerides, Mümtaz Soysal gibi önemli kimseler katılmışlardı.

Birkaç seanstan sonra, Costa Carras'ın Kıbrıs sorununun tarihine, detaylarına ve inceliklerine çok hakim olduğunu ve en mantıklı yorumları ve çözümleri sunduğunu fark ettim. Bir iş adamı olduğu halde bir çok politika yazarından fazla bilgiliydi.

Carras, Kıbrıs'ın Türk ve Rum bölümleri arasında işbirliğini pekiştirecek, bir çapraz oylama sistemini önermiş olan kimsedir. L. Neophytos ve E. Keskiner'e göre bu formül, Annan Planı'nın işlevselliğine önemli ölçüde katkıda bulunabilirdi.*

Carras, Türkiye'nin de Europa Nostra üyeleri arasında yer almasını önermiş olan kimsedir.

Europa Nostra, Avrupa Konseyinin bağımsız danışma kuruluşudur. Tarihi eserlerin korunması ve çevre konusunda çalışır, bu konularda başarılı çalışmaları saptar ve ödüllendirirler. 

Europa Nostra'nın İcra Kurulu Başkanı Hermann Parzinger, Costa Carras'ın organizasyondaki hayati rolünü şöyle tanımlamıştır: "O olmasaydı, Europa Nostra bugünkü gibi olmazdı. bağlılığı benzersizdi; kültürel mirasın ve Avrupa'nın yararına bir savaşçı ve bir arkadaş olarak kendimizi ona büyük ölçüde borçlu hissediyoruz."

1990'ların başında Çelik Gülersoy, Metin Sözen ve bir çok kültürü önemseyen kimseyle oluşturmuş olduğumuz "Bizim Ülke Derneği" Europa Nostra'nın ile bağlantılı olarak çalışmış olan ilk dernektir. Bu dernek, Europa Nostra'nın 1992 yılı kongresinin Türkiye'de yapılmasını sağlamış ve Türkiye'de gerçekleştirilmiş bazı restorasyon çalışmalarının ödül kazanmalarına yol açmıştır. Bizim Ülke Derneğinin faaliyetlerini sona erdirmesinden sonra bu bağlantıyı Europa Nostra Türkiye Derneği başarıyla üstlenmiştir.

Costa Carras Güneydoğu Avrupa'da Demokrasi ve Uzlaşma Merkezi'nin de kurucu üyesidir ; bu kapsamda bölgenin geçmişinin çeşitli dönemlerini kapsayan altı çalışma kitabın Ortak Tarih Projesi olarak hazırlanmasını sağlayanların başında yer almıştır.

Balkan ülkelerinin okullarda okutulan tarih kitaplarında hemen hemen her ülkenin, komşularıyla ilişkilerini olumsuz etkileyecek satırlar yer alırken bu coğrafyada uzlaşma sağlanamayacağı düşüncesiyle Balkan devletlerinin akademik düzeydeki tarihçilerini bir araya getirip bir ortak tarih kitabı yazdırma fikri onundur. Ortak tarih kitabı Türkçe dahil tüm Balkan ülkelerinin dillerine ,ayrıca İngilizce ve Japonca'ya da çevrilmiştir.

Ulusal ve uluslararası sorunların her zaman var olacağını biliyoruz; ancak bunlarla mücadele eden ve bazen bunların en azından bir kısmının üstesinden gelebilenler bulundukça iyimserliğimiz sürer ve bu, bize daha iyisini denememiz için güç verir.

Costa, kültüre ve insanlığa olan başarılı katkılarıyla bunu en ileri derecede sağlayabilmiş bir insandı. Bu konularda çalışanlar, bu konuları önemseyenler başta olmak üzere hepimiz yokluğunu bu nedenlerle çok yadırgamaktayız.



* Loizides, N G., Keskiner, E 2004) The Aftermath of the Annan Plan Referendums: Cross-Voting Moderation for Cyprus? Southeast European Politics, V (2-3). 

Yazarın Diğer Yazıları

Uyuşturucu alışkanlığının ilacı bulundu mu?

Yıllardır alınagelen sosyal, siyasal, polisiye, tıbbi, velhasıl tüm önlemlere rağmen konu çözülememekteydi

Gülen neler düşündürür?

İnsanlar kritik düşünemediklerinde, mensup oldukları dinin, tarikatın başında bulunanlara kayıtsız şartsız baş eğdiklerinde, başka ülkelerin çıkarlarına bazen de hem başka ülkelerin çıkarlarına hem de hesabı, kitabı öz-çıkarlarına denk düşmeyen yerel politik gruplara alet oluyorlar

Kralın yalakaları

Maliye Bakanı basın toplantısında “darbe” lafının duyan gazetecilerin merakı üzerine, “Yanlış anladınız. Darp etmek, vurmak demektir, eğlenirken üstüne vurulan çalgı aletine “darbuka” deriz. İşte biz bu vergiyi, çalıp oynamayı yani neşeli bir şeyin habercisi olacağı için böyle adlandırdık” dedi.

"
"