08 Ekim 2017

Silinmez gölgede kaydolan

Gölgelere yüklemiş umudu Vaitsis...

New York-Londra-Roma

Şehir Tellalı

Londra’da Helen Kültür Merkezi’nde sanatçı Triantafylios Vaitsis’in gölge oyunları sergisindeyim. Duvarlarda gölgeler. Ayrıntılı, net, hiç bir bulanıklığa izin vermeyecek kesin bir dille hayatı kaydediyor. And içmişçesine gerçeğe, güneş dünyayı aydınlatığı müddetçe yaşanan her şeyi kayda geçirmeyi garantileyerek.   

Serginin adı: “Zihin Mağaraları” Gölge Sanatı. Karagöz’den Platon’un “Mağara Benzetmesi”ne, ve onu anlatan Sokrat’a, ve  bütün diktatörleri kınarken “Nedir insan!.. ne değildir? Gölgenin rüyası o ölümlü varlığımız” diye seslenen eski Yunan şairi Pindar’a uzanan bir gölge sanatı deryası burası.    

Sanatçı Vaitsis’in prensibi iki karşıtlık: ışık ve gölge. Heykelleri gerçek, gölgeleri ise gerçeğin kaydı.    

Heykeller sergi salonunun ortasında şekilsiz biçimsiz karman çorman ne olduğu son derece muğlak petrol artığı siyah plastik bulamaçlar. Ancak bu siyah şekilsiz bulamaçların üzerlerine ışık vururmaz, duvarda aniden aydınlık çeperlerin içinden, açık, net, ayrıntılı, kesin, tartışmasız gölgeler bu anlaşılmaz şekillerin ne olduğunu gösteriveriyorlar. Suçluyu suç üstü yakayarak. Birden bir cinayet, bir silah, bir katliam duvarda resimleniveriyor gerçeği kayda geçirip. Biçimsiz, şekilsiz, anlamsız, çarpık ve karanlık o petrol bulamacı, açık, net, ne olduğu kesin belli ve tartışmasız bir fotografa dönüşüyor.

Varsın Platon, varsın Sokrat suratlarını taş duvara çevirmiş bir mağaraya zincirlenmiş insanlığın gerçekliğini tartışsın! Güneşten mahrum, karanlığa mahkum insanlığın gerçeğe nasıl kavuşacağını düşünsün.

Mağarada ateşin etrafında duvara vurduğundan beri insanlığın zihni dehlizlerinde gerçeği biriktirmekte. Katiller görünmediklerini düşündükçe adalet gölge üstüne üstüne.  

Çünkü gölge de insan gibi mağara kökenli. Ateşin etrafında ısınmaya çalışan ebeveynlerimizin hayatını taş duvarlara kaydettiği günden beri bütün olup biten aslıyla gölgenin bağrında yazılı.

Vaitsis o mağarayı, zihnimizde kaydedildiği haliyle gölgelere geçirmiş eserlerinde. Gerçeklerin bir kere gölgeye teslim edildiğinde ne kadar uğraşılsada zihin vadilerinden silinemeyeceğini, heykelleriyle, mucizevi bir ışık oyunu oynayarak ustaca ifade ediyor.

Gölgelere yüklemiş umudu Vaitsis. Platon’un “Mağara Benzetmesi”ne düştükçe insanlık diyor, zincire vurulup mağaranın duvarındaki gölgelere mahkum edilse bile, gölgeler sadıktır gerçeğe, dışarıdaki güneşe, hayata ve dünyaya.        

www.sebnemsenyener.com

Yazarın Diğer Yazıları

Geçmişte yaşanmayana özlem

Hâlâ Portekizce’den bir türlü başka hiç bir dile tam çevrilemeyen, “saudade"...

Geleceğin hatıratı

"Gazeteler iflas etti, hükümetin propagandacılarıyla dolduruldu, muhabirlik tamamen manen ve malen çökertildi, her şey reklama indirgendi"

Bir intiharın anatomisi: Yollar, köprüler, barajlar, metrolar

Garcia, Peru’da hem büyüyen ekonominin hem de çöken ekonominin mimarı.  Bir zamanlar Peru’nun JFK’si (Kennedy’si) umudu iken sonu tarihe Odebrecht kurbanı lakabıyla yazılan adam. 

"
"