16 Mayıs 2013

CHP’nin Alevilerin taleplerine ilişkin anayasa maddesi önerileri

CHP’nin eşitlik anlayışı sadece yasalar önünde eşitliği ya da fırsat eşitliğini sağlamakla sınırlı değildir

CHP özgürlükçü ve eşitlikçi bir sosyal demokrat parti olarak dinsel, etnik, cinsel nedenlerle ayrımcılığa uğrayan tüm bireylerin ve grupların yanındadır. CHP’nin eşitlik anlayışı sadece yasalar önünde eşitliği ya da fırsat eşitliğini sağlamakla sınırlı değildir. CHP aynı zamanda her türlü egemenlik ilişkisine de son vermeyi amaçlar. Bu bağlamda bir etnik grubun başka bir etnik grup, bir dinsel grubun başka bir dinsel grup, erkeğin kadın üzerindeki egemenliğine son vermek için çaba gösterir.

CHP’nin bu tutumunu Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na verdiği önerilerde de görmek olanağı bulunmakta.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak, Alevilerin taleplerinin yeni anayasada görünür kılınması için komisyon çalışmalarının her aşamasında bu taleplerle uyumlu önerilerin iletilmesini sağlamayı görev bilmiştir.

Katılım aşamasında alevi örgütlerinin davet edilmesini, görüşmek için başvuruda bulunan alevi örgütlerinin sürece dâhil edilmesi konusunda yoğun çaba harcanmıştır.

-Eşitlik maddesinde 6. fıkra olarak “Devlet organları ve kamu görevi ifa edenler eylem ve işlemlerinde, herkesin temel hak ve özgürlükler ile kamu hizmetlerinden hukuk önünde eşitlik ilkesine uygun olarak yararlanmasını sağlamak ve sosyal hayattan dışlanmayı önlemek zorundadır” önerisini yapmış bu öneri komisyonda yapılan görüşmeler neticesinde diğer siyasal partiler tarafından kabul edilmiştir.

-İnsanın maddi ve manevi varlığı, bütünlüğü ve korunması maddesinin birinci fıkrasında “Herkes, maddi ve manevi varlığını kendi kültürünü ve kimliğini koruma, geliştirme ve buna saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir” önerisinde bulunulmuş, bu öneriye sadece MHP “kendi kültürünü ve kimliğini koruma” ifadesine karşı çıkmış ancak diğer üç siyasal parti tarafından kabul edilmiştir.

-Din, vicdan ve inanç özgürlüğü maddesinin üçüncü fıkrası “Hiç kimse, ibadet, dini uygulama ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dini inanç, düşünce ve kanaatlerinden ve inancının gereklerini yerine getirmekten ya da getirmemekten dolayı kınanamaz, suçlanamaz” olarak yer alan öneriyi yapmış bu öneri komisyonda yapılan görüşmeler neticesinde diğer siyasal partiler tarafından kabul edilmiştir.

CHP olarak Devlet, işlem ve eylemlerinde bütün din ve inançlara karşı tarafsızdır; din, inanç ve kanaatlerin çeşitliliğine dayalı toplumsal çoğulculuğa saygı gösterir önerisini yapmış bu öneri komisyonda yapılan görüşmeler neticesinde diğer siyasal partiler tarafından kabul edilmiştir.

Din eğitimi ve öğretimi kişilerin kendisinin, küçüklerin ise kanuni temsilcilerinin isteğine bağlıdır önerisini yapmış bu öneri komisyonda yapılan görüşmeler neticesinde diğer siyasal partiler tarafından kabul edilmiştir. Ancak fıkranın devamında yer alan “Bu eğitim küçüklerin yaşına uygun olacak şekilde verilir. Seçmeli din ve din kültürü eğitim ve öğretimi çoğulcu, nesnel ve eleştirel olmak zorundadır” önerisi CHP önerisi olarak kalmıştır.

Yine CHP önerisi olarak kalan ve diğer siyasal partilerin katılmadığı önerimiz “Din, vicdan ve ibadet özgürlüğü, devletin sosyal, ekonomik, siyasal veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasal veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla kullanılamaz. Kimse dini veya dini duyguları ya da dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz. Bu fıkraya ilişkin yaptırımlar kanunla düzenlenir.”

Din hizmetlerinin sağlaması için kamu kaynaklarının kullanımında devlet adil ve hakça dağılımı sağlamakla yükümlüdür önerisi ise CHP ve BDP önerisi olarak yer almaktadır.

-Diyanet İşleri Başkanlığı ile ilgili CHP önerisi; Diyanet İşleri Başkanlığı’nın genel idare teşkilatı içinde yer aldığını ve din ve inanç özgürlüğünün Anayasada belirtilen esasları çerçevesinde ve laiklik ilkesi doğrultusunda, toplumdaki din ve mezhep çeşitliliğini gözetmek koşuluyla kanunda sayılı görevleri yerine getirir şeklinde olmuştur. Diğer partiler bu öneriye iştirak etmemiştir.

Yazarın Diğer Yazıları

İnsan hakları gününüz kutlu olsun

İnsan haklarıyla demokrasi ve hukuk devleti arasında yakın bir bağlantı var. Türkiye, demokrasiden uzaklaştıkça, hukuk devleti rafa kaldırıldıkça, insan hakları ihlalleri de artıyor. Hukuk devleti güvencesinin olmaması insan haklarını da korumasız bırakıyor

Türkiye’nin demokratiksizleştirilmesi

Siyasal iktidarın demokrasiyle bağını kopararak giderek daha fazla otoriterleşme, daha fazla şiddete başvurma yolundaki yürüyüşü bu aşamada etkili bir toplumsal direnişle durdurulamazsa, Türkiye’nin demokratiksizleşmesinin geri dönülmesi olanaksız bir noktaya ulaşması kaçınılmaz olacak

Dışarıdan içeriye mektup

Bir suç olabilmesi için suçluya, suçu işleyen kişilere gereksinim vardı. Siz seçildiniz. Siz cezaevinde bizim adımıza, vekaleten yatıyorsunuz...

"
"