1 Nisan’ı 2’ye bağlayan gece yayına giren ve başlığı Ermenistan’da Azgayin Joğov (parlamento) seçimine gidiliyor… olan yazımızda, sözünü etmiştik ama işareti alan aldı almak istemeyen de konuya Fransız kalmayı tercih etti…
Aylardır, sabahtan akşama ‘Türk tipi’ diye-diye artık gına gelen ve hatta ekselansları eski Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül’ün de defateyn ifade buyurduğu gibi, dünyada belli başlı birkaç türü olan cumhurbaşkanlığı gibi bir müessesenin aniden ‘Türk tipi’ olan yeni bir türünden bahsetmek dünyada pek ciddi karşılanmayabilirdi…
Karşılanmayabilirdi, zira özellikle Batı’da her ‘Türk tipi’ dendiğinde (ırk / milletle alakası yok, bir düşünce tarzı, zihniyet olarak kullanılır) akla hemen ‘alla turca’lık gelir…
Düşünebiliyor musunuz yok ‘yerli’, yok ‘Türk tipi’ filan deyip, ne kadar özgün bir buluşta bulunmuş olduğunuzu filan iddia edeceksiniz, sonra da bunun affedersiniz aslında ve de resmen Ermeni usulü olduğu ortaya çıkacak…
Allaaaaah, şu festivale bakın siz…
Eh, Türk milliyetçiliğin ünlü Çırpınırdı Karadeniz şarkısı aslında ve de resmen, Ermeni halk ozanı, Sayat Nova’nın meşhur Kamança parçası olduktan sonra…
Dağlara taşlara Ne Mutlu Türküm Diyene yazıp, bu toprakların yegâne sahibinin Türkler olduğunu ima etmek ihtiyacı duyulan sözün altında M. Kemal Atatürk adını ve meşhur K. Atatürk imzasının da aslında ve de resmen Sayın Hagop Martayan Dilaçar ve de Vahram Çerçiyan’a ait olduktan sonra…
Hani bazılarının milliyetçiliği ağızlarında pelesenk ettikleri ama alenen söylemeye kalktıkları zaman da dinleyenlere müthiş bir kulak işkencesi vermiş oldukları, İstiklâl Marşımız var ya, Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı; işte onun çok sesli aranjmanını yapanın aslında ve resmen Edgar Manasyan adlı dâhi müzisyen bir (affedesiniz) Ermeni vatandaşımız olduktan sonra...
Bir milletin millet olabilmesi için birkaç şartından biri olan dilin mimarlarından biri, yani Türkçe’yi Türkiyelilere öğreten bilim insanının aslında ve resmen yukarıda bahsettiğimiz, yine Sayın Hagop (asla Agop değil!) Martayan Dilaçar, olduktan sonra…
Osmanlı’dan Türkiye Cumhuriyeti’ne sadece sayısız mimari şaheserler kazandırmakla kalmayıp; bu ülke, bu coğrafya, bu güzel halkın ruhuna mimari aşkı ve geleneğini, verip bir mimari kimlik kazanmasına neden olanların, aslında ve resmen Sinan’dan Balyanlar ve nice (affedersiniz) Ermeniler olduktan sonra…
‘Alla turca tipi’ cumhurbaşkanlığı sisteminin dei aslında ve resmen Ermeni usulü olmuş olduğu şaşırtıcı olmamalı ve de çok fazla gelmemeli…
Ermeni adının, varlığının, cisminin, sesinin, esamisinin dâhi tahammülü olmayıp, onları sadece bir hayalet olarak anmayı kabul eden bir toplum için, bu ağır bir ruh hali olmalı…
Yahu, şurada, ne güzel, ağzı süt (veya başka bir şey) kokan, çiçeği burnunda, nur topu gibi bir Türk tipi Anayasamız olacak diye sevinecekken, sen git bunun da aslında ve de resmen Ermeni usulü olduğunu ortaya çıkar, yahu olacak iş değil…
Her taşın altından, affedersin Ermeni diye çıkılmaz ki; insan biraz tutar kendini ya…
Kısaca, hiç lafı dolandırmadan, bir güzel bilelim, TL para biriminin simgesi gibi, işte yeni Türk tipi Anayasa’mız da anlı-canlı bir şekilde Ermeni usulü olduğu ortaya çıktı…
Seçimi, popülizm kazandı; durumu ancak son anda galip gelecek, bir sağduyulu hareket kurtarır
Gerçi, sosyal medyadan anında biz ve başka arkadaşlar yayınladık ama kayıtlara geçmesi açısından ve de okumayanlar için son durumu bir kez daha hatırlatalım…
Ayrıca, bu yılın sonuçlarının yanına, geçen seçimde (6 Mayıs 2012) kimin kaç oranda oy aldığını da vererek, kimin ne kadar gerilemiş / ilerlemiş olduğunu da sergilemek istedik.
Ermenistan ''Azgayin Joğov'' seçimi, resmi sonuçları şöyle (% 5 barajı aşamamış olanlar, hele bir de ''ittifak'' kurmuşlar ise bu % 7'e çıkıyor, seçilemiyorlar):
Tüm sandıkların % 97'sinden alınan sonuçların dökümü, saat 10.30 itibariyle, şöyle...
Cumhuriyetçi Parti (Serj Sarkisyan): % 49.21 (Geçen seçimde % 44.02 oy almıştı.)
Müreffeh (Dzarukyan): ......................% 27.33 (Geçen seçimde % 30. 12 oy almıştı)
Çıkış Partisi ittifakı: .............................% 7.75
EDF - Taşnaktsutyun .........................% 6.59 (Geçen seçimde % 5.67 oy almıştı)
Ermenistan Rönesansı: ....................% 3.73
Ohanyan-Raffi-Oskanian ittifakı: ......% 2.08
Kongre (Der Bedrosyan) ..................% 1.63 (Geçen seçimde % 7.08 oy almıştı)
Özgür Demokratlar ............................% 0.94 (Geçen seçimde % 0.37 oy almıştı)
Ermenistan Komünist Partisi ............ % 0.75 (Geçen seçimde % 1. 45 oy almıştı)
Bu yılın seçimine, 1 milyon 574 bin vatandaş veya diğer bir deyişle oy kullanma hakkına sahip vatandaşların % 60’ı, katılmışlardır…
Bu bilgiler, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı, Sayın Dikran Muguçyan’dan alınmıştır…
Böylece yüzeysel bir analiz yaptığımızda; Ermenistan’ın Ermeni tarzı yani partili cumhurbaşkanı, 1 no’lu yüzü, Sayın Serj Sarkisyan’ın liderliğindeki, Cumhuriyetçi Parti, 2012 yılında oyların % 44.02’sini almışken, bu yıl % 49.21’ini alması, 6 puana yakın bir artış kaydettiği görülüyor…
Müreffeh Parti yani Gagik Dzarukyan’ın ise geçen seçime kıyasla % 30.12 ’ten % 27.33’e yükselerek, 3 puanlık bir düşüş kaydettiği görülüyor…
Taşnaktsutyun’un ise geçen seçimde % 5.67 aldığını hatırlarsak, bu seçimde % 7 diyelim alarak, 2 puanlık bir artış kaydettiğini de tespit etmekteyiz.
Levon Der Bedrosyan’ın Ermeni Ulusal Kongresi ve ittifakının, geçen seçimde % 7.08 oy almışken, bu seçimde oylarını % 1.63’e indirmesi, bizce bu seçimin (doğrudan yani birinci ve de dolaylı yani ikinci anlamıyla) en can alıcı yönü…
Umarız, bu sonuç, coğrafyamızda nice can alımlarının bir işareti olmaz… Uçurumun kenarından sağduyu sayesinde dönülürse eğer, işte o zaman korkulan olmaz!
Şu kadarını söylemekle yetinelim; Türkiye’de popülizmin fiyatı daha yüksek…
Bir kışı geçirecek kadar kömür stoku, nice gıda erzakı hatta beyaz eşya; diğer yandan 10 ile 20 ABD Doları arasında değişen teşvik zarfları, gerçeği hakkında bizi bunu fısıldıyor…