07 Şubat 2013

Müslüman Rum - Müslüman Ermeni ifadesine alışmalıyız

Birisi için Türk dediğimizde onun ille İslam dinine mensup ya da İslam dediğimizde onun ille Türk ırkına mensup demek olmadığını, belki kabul etmişiz ama için içine pek de sindirememişiz

 

Birisi için Türk dediğimizde onun ille İslam dinine mensup ya da İslam dediğimizde onun ille Türk ırkına mensup demek olmadığını; bugüne kadar konuşurken belki kabul etmişiz ama için içine pek de sindirememişiz bu fikri belli ki.

Lam-ı cim-i yok, kendimizi kandırmayalım, şark ikiyüzlülüğüdür yaptığımızın adı… Bu sözü / özü farklı oluşumuz haliyle davranış, vücut dili, kanun, yönetmeliklerimiz ile bunları hazırlayışımız ve bürokrasiyi işletmemize yansıyor, dolayısıyla sırıtıyor...

Kendimize dâhi inandıramamış olmamıza rağmen çoğumuz yazılarımızda inanmadığımız şeyleri yazıyor, konuşmak için çıktığımız ekranlarda da inanmadıklarımızı savunuyoruz, kabul edelim!

Sıkılmadan milliyetçiliğimizde Türk kavramı anayasaldır asla ırki değildir gibi sözlere, hadi ironik bir örnek verelim, İsmet İnönü’nün Hadi be oradan!’ sözünü hatırlayarak…

Kanun, mevzuatlarımızda Türk ana-babadan, Türk soyundan veya Türk kültüründen olma şartlarını koyacağız; sonra Ermeni / Rum/Yahudi okullarında TC vatandaşı aslen Ermeni/Rum/Yahudi Müdürün altına Türk Müdür Baş Yardımcısı sıfatlı birini atayacağız. Bakın burası çok önemli Türk Müdür Baş Yardımcısı da, Ermeni (veya Rum ya da Yahudi) Müdürün Sicil Amiri olacak iyi mi?

Vatandaş oğlu (ya da kızı) vatandaş olup, aslen açık (yani Müslümanlaşmamış) Ermeni, Rum, Süryani veya Yahudi insanlarımız en sıradan devlet memuriyetine girebilmek için diğer vatandaşlara göre ek olarak Anayasa’da karşılığı olmayan, adı değişmiş olsa da Azınlık Tâli Komisyonu’ndan icazet almaları gerektiği gibi nice örnekler var…

Ve ülkemizde hala uygulanmakta olan Atatürk milliyetçiliğinin asla ırki anlam taşımadığı filan gibi bir savı, yüzümüz kızarmadan iddia etmeye devam ede(meye)ceğiz herhalde…

Bunu dediğimizde bazıları Aman efendim, Fransız, İngiliz, Alman, İtalyan Okullarına bakın, orada Türk Müdür Baş Yardımcısı diye şeyler yok diyecekler… Biz de Fransız, İngiliz, Alman, İtalyan yani (hakiki anlamda) yabancı okullarından bahsetmiyoruz… Kaldı ki yabancı okulunda bile olmayan bir durumu eğer Ermeni, Rum, Yahudi gibi yerli mi yerli vatandaşlarımızın okullarında var ise zaten asıl sorun burada demek zorunda kalacağız.

Çünkü efendim, Fransız, İngiliz, Alman, İtalyan bu topraklarda yabancı ama Süryani, Ermeni, Rum ve Yahudi bu topraklarda sizden – bizden daha da yerli! Bu insanları yabancı kategorisine koyuyorsak eğer işte asıl orada zül etmiş oluruz...

Kim, kime göre yabancı, kim yerli, kim kime yabancı?

Murathan Mungan’ın Ya sev ya terk et!’ diyenlere Kimi, kimleri, kimlerin evinden, ne yüz, ne hakla, kim olarak kovmaya kalkıyorsunuz?’ demişti…

O Rum filan değil canım, o Trabzonlu (!)

İstanbul’un Pendik banliyösünde Milli Eğitim Vakfı İlköğretim Okulu’nda görsel sanatlar öğretmeni Ahmet Santaş, okulda kendisinin Rum asıllı olduğunu dile getirdikten sonra gelişmiş ülkelerle Türkiye’yi kıyasladığı konuşmalarıyla Milli-manevi değerleri aşağıladığı algısının oluşmasına sebebiyet verdiği gerekçesiyle uyarı cezası almış...

Radikal gazetesinin 3 Ocak 2013 tarihli nüshası, 13cü (Gündem) sayfası, Umay Aktaş Salman’ın Rum asıllıyım diyen öğretmene uyarı cezası geldi’ haberinden öğreniyoruz.

Burada haberin analizini yapmayacağız, başlı başına ayrı bir konu o…

Altını çizmek istediğimiz şey, bu olay münasebetiyle durumu güya yumuşatmak isteyen Pendik İlçe Milli Eğitim Müdürü Eyüp Atasoy’un özrü kabahatinden büyük tepkisi…

Ne diyor sevgili İlçe Müdürümüz? Haberin sonundaki paragraf aynen şöyle:

Pendik İlçe Milli Eğitim Müdürü Eyüp Atasoy ise, soruşturmanın Müdür Koç ve Öğretmen Sarıtaş arasındaki tartışmadan kaynaklandığını anlatarak O Rum falan değil, Trabzonlu. Bunların ikisi geçinemiyordu, problem bu aslında demiş.

Ne demek O, Rum filan değil, o Trabzonlu?

Yazımızın başında dedik, Türk dediğimizde, onun ille İslam dinine mensup ya da İslam dediğimizde, onun ille Türk ırkına mensup demek olmadığı fikrini hala sindirememişiz,

İşte bunun için Sayın Pendik İlçe Milli Eğitim Müdürü, bir türlü O evet Trabzonlu (ve dolayısıyla) Müslüman bir Rum vatandaşımız!’ gibi bir cümle çıkaramıyor ağzından…

Henüz çıkaramıyoruz ağızlarımızdan…

Ama çıkaracağız elbet bir gün…

Artık çıkarma vakti geldi…

Başka yolu yok…

Çıkmak zorunda…

Ve inanın kimse kaybetmeyecek bunu diyebildiğimiz gün…

Bildiğimiz bir şey varsa, o da Türkiye’nin ve Türkiye insanının kazanacağıdır…

İnanın, bunu diyebildiğimiz gün, bayraksa bayrağa, kitapsa kitaba, kardeşlikse kardeşliğe, daha bir sarılacak insanlarımız ve eğer Milli Birliğimizden söz edeceksek, tamam efendim tamam, büsbütün sapasağlam pekişecektir o dediğimiz…

Şimdilik bu kadar, güzel ülkemin, güzel yurdumun, güzel mi güzel insanları…

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

16'ncı Altın Kayısı Festivali'nde Türk asıllı yönetmen ve Türkçe filmler de ödül aldı

Ermenistan Başbakanlığın ödülü, bizim ‘GAIFF Sinema’yı Kalkındırma Platformu’, Ermenistan’dan Datev Hagopyan’ın ‘Tagart (Tuzak)’ filmine takdim edildi…

Ve "iyi ki var" dediğimiz 16'ncı Yerevan Altın Kayısı Film Festivali'nin sonuna geldik...

Güzel, eğlenceli, değişik yani yeknesaklıktan kurtaran ama belirli bir düzene ve disipline alışkın özellikle yabancı konuklar için biraz yorucu ve yıpratıcı ama ‘araziye uymaya çalışıyor’ insanlar, ne de olsa kayısı ülkesi… 

‘Azerbaycan Filmi’ derken

İnsanlığın unuttuğu ulvi değerleri, günümüzde inatla yaşatan Malakanlar!

"
"