01 Haziran 2016

3 Haziran, şölen-i musiki Ermenistan!

Bakırköy Leyla Gencer’de, müstesna bir müzik şöleni var; kaçırmayın!

3 Haziran Cuma akşamı, saat 20.30’da, Bakırköy Belediyesi’nin Leyla Gencer Opera - Sanat Merkezi’nde, her gün izleme fırsatı bulamayacağımız, hem hepimize çok yakın, en azından ruhumuza / zevkimize aşina ama aynı zamanda da uzak bıraktırılmış bir halkın sanatının keyfine varma fırsatı var; evet hemen söyleyelim, bunu kaçırmaya değmez!  

Dünya halklarının en geniş yelpazesinden bahsedelim; Ermenistan’ın geçmiş / bugünkü hükümetin, şu / bu konudaki fikir ve siyasetleri, şüphesiz herkes tarafından, aynı ölçüde takdir edilmez yani beğenen, beğenmeyen, eleştiren veya övenleri de var… Böyle olması da doğal!

Ancak - aynı geniş yelpazeden devam edelim - çoğunun hemfikir olduğu Ermenistan’ın sahne sanatları ve icracıları bakımından tam bir renkli ve canlı bahçe olmasıdır…

İşte, 3 Haziran, Bakırköy Leyla Gencer’de saat 20.30’da bu bahçenin nadir çiçeklerinden adeta bir buket, İstanbul sanatsever halkın huzuruna çıkmaya hazırlanıyor…


Şarkını (Türkünü) seveyim Ermenistan

 

Konserin başlığı, tam da bu özelliği vurgulamış sanki…

Hani gözünü seveyim şu memleketin diye çıkıverir ya ağızlarımızdan; kendiliğinden, hiç hesap-kitap yapmadan, sadece duygularımızın anlık, samimi bir dışa vurumu olarak…

Hele gurbetteysek, Ecevit’in 1947’de Londra’da Türk Yunan Şiiri’ni yazdığı zaman içinde olduğu halet-i ruh’ iyesi gibi… Bir müzik tınısı, simit benzeri bir yiyecek, TV ekranlarından bir İstanbul vapuru, Marmara’da gelinler gibi süzülen, martılar, metroda Türkçe bir ses, mırıldanmanıza sebep olur işte gözünü seveyim ya bizim memleketin diye…

İşte, onun gibi…

Dünyanın neresi, hangi millet, hangi kültür hele Anadolu, Doğu, Ortadoğu ve Kafkasya coğrafyasından da olsak; tıpkı Civan Gasparyan’ın (kayısı ağacından) çaldığı o duduk sesi gibi, her Ermeni müziği duyduğumuzda, aniden Şarkını (Türkünü) seveyim Ermenistan diye dökülür ağzımız hatta ruhumuzdan…  

  Saribegyan, Badalyan ses, Hovhannesyan kanun, Şahinyan ise duduğuyla…

Halk türkülerini kâh özgün, kâh batı kalıpları içerisinde başarıyla icra eden, Ermenistan’ın sevilen kadın sanatçılarından Leyla Saribeguyan

Ermenistan’ın  Leyla Saribegyan ve Vartan Badalyan gibi ünlü halk müziği / halk müziğinden beslenip batı tarzında kaliteli müzik icra eden solistleri izleme şansımız olacak o akşam… Tabii  Garine Hovhannesyan gibi bir( hanım) kanun ve Vartkes Şahinyan gibi duduk sanatçılarının da, ruhumuz ve kulağımızı besleyeceğini unutmayalım…

Leyla Saribegyan’ın Arants kez (Sensiz), Miasnutyan şurçbar (Birlik halayı) gibi şarkılarının kliplerini sanal âlemde izleyebilirsiniz.

Halk türkülerini kâh özgün, kâh batı kalıpları içerisinde başarıyla icra eden, Ermenistan’ın sevilen kadın sanatçılarından Leyla Saribeguyan

Vartan Badalyan da yine halk türkülerini, kaliteli şekilde batı tarzında da söyleyebilen Ermenistan’ın erkek sanatçılarından…

Vartan Badalyan’ın El ser çiga (Artık aşk yok!), Yerçanig em (Mutluyum) gibi şarkılarının klipini sanal âlemde izleyebilirsiniz…

Vartan Badalyan da yine halk türkülerini, kaliteli şekilde batı tarzında da söyleyebilen Ermenistan’ın erkek sanatçılarından…

 

Konser, çocuk hastalıklarına derman olmak için…

 

Dünya’nın masum varlıkları olan çocukların, ilaç bulunamaması veya pahalılığı yüzünden alınamaması ya da gerektiği halde cerrahi müdahale bulunulmaması yüzünden, hayatlarını kaybetmeleri veya sakat kalmalarına kim dayanabilir?

İşte Ermenistan’da bir avuç çılgın insan, kolları sıvayıp kurdukları Nor gyanki dziyadzan yani Yeni yaşamın gökkuşağı adlı bir sivil toplum örgütü ile dünyayı dolaşıp, verilen konserlerin getirisiyle çocukların sağlık sorunlarına ciddi dermanlar buluyor…

Tam da bunun için, bu konsere giderek, sadece ruhlarımızı, kulaklarımızı, gözlerimizi değil, aynı zamanda vicdanlarımızı da besleyebileceğiz diye düşünüyoruz…
 

Konseri, Sayat Nova Korosu düzenliyor

 

1972’de kurulan, Sayat Nova Korosu, bir taraftan Ermeni kültür-sanatını koruyup, kuşaklara aktaran; aynı zamanda toplumun geniş kesimleriyle birlikte yaratarak, hemhal olabilmiş bir kültür ocağıdır.

İstanbul Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’nden tutun, koro, oyuncular, orkestra ve ülke genelinde, tiyatro-sinema-dizi-müzik sektörü, şan sanatçıları, müzik öğretmenleri, basın-yayın-medyasına nice kadrolar kazandırmış; bir sanat topluluğunun ötesinde bir büyük aile o. 

Ülkemizin, yerel / ulusal alanda siyasi, kanaat önderleri, halk diplomasisi hayatı da Sayat Nova’nın yetiştirdiklerinden nasibini almış; dünyanın dört bir yanındaki eski üyeleri de, hazır nazırlar, dostluk-diyalog-yaratıcılık vaat eden her tür projeye destek sağlamak için…

Tesadüf değil tabi; bahsettiğimiz kutsal emelleri için, Yunanistan’a konser vermeye gitmiş Yeni yaşamın gökkuşağı adlı bu sivil örgüt, Sayat Nova Sanat Topluluğu ile ilişkiye geçip, İstanbul seyircisiyle de buluşmak istemiş. Sayat Nova’lılar değerlendirmişler teklifi ve payına düşeni yaparak, bu kez kendileri kolları sıvayıp, bu konseri organize etmişler…

Konserin düzenlenmesinde, Bakırköy Belediyesi, Başkanı Bülent Kerimoğlu ile kültür işlerinden sorumlu (Bşk Yardımcısı iken, sıradan rotasyona tabii tutularak, zamanı dolunca bu görevi başkasına devredilen ve bizce yanlış olan), Meclis Üyesi, Nurhan Çetinkaya’nın katkılarını unutmamak lazım. Son anda olmasına rağmen, Leyle Gencer Opera ve Sanat Merkezi tahsis edilebilmiş. Şişli Belediyesi, Başkanı, Hayri İnönü ile Bşk Yardımcısı, Vazgen Barın’ın Tatavla (Kurtuluş)’dan yolcuların Makriküğ (Bakırköy)’e, konsere ve sonra da aynen ters istikamette yolculuk edebilmeleri için otobüs tahsisini de keza… 

Kısaca akşam 3 Haziran, şölen-i musiki Ermenistan!

Buyurun…

Davetiyeleri temin etmek için:

  • Kurtuluş Caddesi üzerindeki, MUGO Giyim,
  • Ergenekon Caddesi üzerindeki, Tayyareci Fehmi Bey Sok. No:12’deki Nostalji Kitapevi
  • Bakırköy’de İstanbul Cad./Hafız çıkmazı No:4’teki Beyaz Adam Kitapevi 
  • Genel ayrıntılılar için 0533-233-34-44 no’dan bilgi edinilebilir.

Tatavla (Kurtuluş)’dan otobüsler:

  • Saat 19.00’da, Ergenekon - Kurtuluş caddeleri köşesindeki, AKBANK’ın önünden  

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

16'ncı Altın Kayısı Festivali'nde Türk asıllı yönetmen ve Türkçe filmler de ödül aldı

Ermenistan Başbakanlığın ödülü, bizim ‘GAIFF Sinema’yı Kalkındırma Platformu’, Ermenistan’dan Datev Hagopyan’ın ‘Tagart (Tuzak)’ filmine takdim edildi…

Ve "iyi ki var" dediğimiz 16'ncı Yerevan Altın Kayısı Film Festivali'nin sonuna geldik...

Güzel, eğlenceli, değişik yani yeknesaklıktan kurtaran ama belirli bir düzene ve disipline alışkın özellikle yabancı konuklar için biraz yorucu ve yıpratıcı ama ‘araziye uymaya çalışıyor’ insanlar, ne de olsa kayısı ülkesi… 

‘Azerbaycan Filmi’ derken

İnsanlığın unuttuğu ulvi değerleri, günümüzde inatla yaşatan Malakanlar!

"
"