Bu hafta, Aşı Haftası.
Aşı Haftası'nın en çok konuşulan aşısı, Pfizer-BioNTech ortaklığının aşısı Comirnatry oldu.
Konuşmanın ana teması ise Sağlık Bakanlığının 4 hafta olarak açıklamış olduğu ve uygulamada da halen ilk dozdan sonra dördüncü haftada yapılan iki aşı dozunun arasını açma kararı idi. Bu hafta içerisinde Sağlık Bakanlığı bizde yaygın bilinen adıyla BioNTech aşısının ikinci dozunun 6-8 hafta arasında uygulanmasına karar verildiğini açıkladı.
BioNTech aşısı ile ilgili derli toplu bilgi için Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) Bulaşıcı Hastalıklar Çalışma Grubundan arkadaşlarımızın hazırladıkları nota bakmaya değecektir. Ben de geçen haftalarda bir iki kez yazdım. Tekrarlamayayım.
Ama bir aşının uygulama takvimi değiştirildi ise, bu konu konuşulmaya değer.
BioNTech aşısı ile ilgili olarak, klinik araştırma sürecinde çalışılan ve etkin olduğu gösterilen aşının iki doz verilmesi ile ikinci dozun ilk dozdan 21 gün sonra yapılması. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı CoronaVac gibi bu aşının da ikinci dozunun 4. haftada, yani 28. günde uygulanmasına karar vermişti.
Öncelikle şunu belirtmeliyim. Kafa karışıklığı olmaması gereken bir konu: Sağlık Bakanlığının önerisi aşının tek doz olarak verilmesi değil. Aşı planlandığı gibi iki doz olarak uygulanacak. Değişiklik, birinci doz yapıldıktan sonraki ikinci dozun yapılması için gereken sürenin uzatılması.
Bu durum aslında ilk kez ülkemizde yaşanmıyor.
İki doz uygulanan aşıların uygulama aralığının açılması ile ilgili ilk karar İngiltere'den geldi.
İngiltere Ulusal Sağlık Servisi (NHS) 30 Aralık'ta sağlık personeline gönderdiği bir bilgilendirmede, ilk aşı dozlarının (ister Pfizer/BioNTech, ister AstraZeneca/Oxford) mümkün olduğunca çok kişiye verilmesine öncelik verilmesi kararının alındığını belirtti. Açıklamada, "mümkün olan en kısa sürede en fazla sayıda risk altındaki kişiyi korumak" için ikinci dozun ertelenmesine ve bunun sonucunda "ölüm oranlarını, ağır hastalıkları ve hastaneye yatışları azaltmaya, sağlık hizmetleri rahatlatmaya" öncelik verildiği belirtiliyordu.
İngiltere'nin bu kararı aldığı dönemde Oxford aşısının denemeleri, dozlar arasında farklı aralıkları içeriyordu ve daha uzun bir aranın (iki ila üç ay) daha büyük bir bağışıklık tepkisine yol açtığı ortaya konulmuştu. Ancak, o zamana kadarki çalışmalarda farklı doz aralıklarının karşılaştırılmadığı BioNTech aşısı için fazla bir bilgi ya da net bir kanıt elde yoktu.
Karar, çok büyük bir tartışma yarattı.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) kararla ilgili endişelerini dile getirdi.
İngiliz Tabipleri Birliği (BMA), hükümetin BioNTech aşısı dozları arasındaki mevcut 12 haftalık süreyi yarıya indirmesi gerektiğini söyledi ve mevcut planı "bilimsel olarak gerekçelendirmesi zor" olarak nitelendirdi.
Onlarca kıdemli hekim, İngiltere'nin baş tıp görevlisi Profesör Chris Whitty'ye yazdıkları bir mektupta, "Birleşik Krallık'ın stratejisi diğer birçok ülkeden giderek daha fazla izole hale geldi", dediler.
Avrupa İlaç Ajansı (EMA), daha önce BioNTech aşısının birinci ve ikinci dozları arasındaki boşluğun 42 günü geçmemesi gerektiğini zaten söylemişti. DSÖ'nün görüşü de bu yöndeydi.
Nihayet, aşının üretici firması da bağışıklama sürecini üç haftadan 12 haftaya çıkarma önerisini destekleyen deneysel verinin çok az ve yetersiz olduğunu belirtti.
Herkes altta yatan nedenin aşıların sağlanmasındaki yetersizlik olduğunu biliyordu. Aşılar yeterince olsaydı, elbette bu tip değişiklikler söz konusu olmayacaktı. Bu da akıllara, ya tedarik sorunları devam eder ve BioNTech aşısının ikinci dozları 12 hafta içinde sağlanamazsa sorusunu getirdi.
Nisan ayında bu senaryo sınırlı da olsa hayata geçti. İngiltere'de nisan ayında ikinci dozları için randevularını alamayanlar çok konuşuldu. Uzmanlar 12 haftanın birkaç gün öncesi ya da sonrasının bağışıklık yanıtını çok da değiştirmeyeceğini söyleseler de sırasını bekleyenlerin durumu pek de iyi değildi.
Dr. Fauci'nin, Ocak ayındaki kehaneti doğru çıkmıştı.
Fauci, sürecin ortasındaki bu tip değişikliklerin, halkın aşılara henüz güvenmeye başladığı bir dönemde, kafaları karıştırabileceği ve aşı çabalarını zora sokabileceğini söylemişti.
Halkıydı, ama ülkelerde de aşı yoktu.
Bu nedenle, İngiltere'yi özellikle Avrupa Birliği içindeki ülkeler birer birer izlemeye başladı. Danimarka, İsviçre, Almanya…
Benzer uygulama, suyun ötesinde de yer buldu. Kanada'da Ulusal Bağışıklama Danışma Komitesi (NACI) 12 Ocak 2021'de mRNA aşıları için aralıkların altı haftaya çıkarılması konusunda tavsiyede bulundu. Kanada hem dünya hem de kendi verilerine de dayandırarak aldı kararı. Quebec'te ikinci dozlar tedarik sorunları nedeni ile üç ay sonra sağlanabildi. Britanya Kolombiyası'nda eyalet yöneticileri ilk aşılarla birlikte ikinci dozu ilk dozu takip eden 5-6 haftaya ertelemişti.
Ve, şimdi de ülkemiz böyle bir karar aldı.
Öncelikle, sorunu ortaya açık yüreklikle koyalım.
Takvim değişikliğinin en önemli nedeni, aşı eksikliği. Dört ay önce İngiltere karar alırken, NHS metninde bu belirtiliyordu: "Aşıyı alan uygun kişi sayısını en üst düzeye çıkarmamız gerekiyor. Halihazırda bunun önündeki ana engel, aşının sağlanmasındaki küresel sıkıntıdır."
Aşı sıkıntısı gerçeğimiz. Aşı üretimi ile ilgili çok desteklenmiş ulusal bir programa gereksinimiz var. Yıllar içinde elimizdeki olanakları iyi değerlendiremedik. Hıfzıssıhha Enstitüsünü kapattık. Sonrasında da bu konuyu çok ihmal ettik.
Bu nedenle, bizim de böyle bir kararı almamız gerekti.
Ancak, bugün dört ay önceki İngiltere gibi vermiyoruz bu kararı.
Öncelikle, tek doz BioNTech aşısı ile aşılamadan 21 ya da 28 gün sonra hem belirtili hem de belirtisiz COVID-19 hastalığı önlemede en az yüzde 50 olmak üzere yüzde 90'lara varan korunma sağladığına dair başta sağlık çalışanları olmak üzere küçük gruplarda ya da İsrail'de olduğu gibi milyonları kapsayan gerçek yaşama dayalı veriler birikti. Bu çalışmaların bir önemli noktası da şu anda ülkemizde de en sık görülen İngiltere varyantı için de bu düzeylerde korunmanın geçerli olduğunun gösterilmiş olması.
Gerçek yaşam verileri ile paralel şekilde, ikinci dozun geciktirilmesinin ilerleyen süreçlerde epidemiyolojik ve evrimsel süreçleri nasıl etkileyeceğini çalışan bir modellemede, tek doz stratejilerinin, beklendiği gibi, daha fazla sayıda bireyi daha hızlı bağışık hale getirerek kısa vadede vaka sayılarını azaltabileceğini bulundu.
Bununla birlikte, tek doz aşılamanın yeni varyantları gelişimi için uygun bir ortam yaratmasından korkulmaktadır. Buna, "viral bağışıklık kaçış teorisi" deniyor. Kısmi bağışıklığı olan kişilerde yeterli viral aktarımla birlikte orta dereceli seçim baskısının viral evrimi tetikleyebileceği söyleniyor. Kısaca, tek doz aşı ile orta düzeyde bir bağışıklık sağlarsanız, bu kişilerde varyantların oluşmasını ve bulaşmasını arttırma riski var.
Bir önemli konu da tek doz ile sağlanan bağışıklığın İngiltere dışındaki diğer varyantlar için de geçerli olacağının bilinememesi. Bazı laboratuvar denemelerinde kaçış gösterilmiş.
En önemli konu iki doz arasında hastalığa yakalanmamak.
Bu da bir kez daha bulaşı önlemekle ilgili önlemlere getiriyor bizi.
Tek ya da iki doz aşılama ya da doğal enfeksiyon ile bağışıklığının gücünün ve süresinin ne kadar devam edeceği konusunda bilgilerimiz hâlâ yetersiz. Bu nedenle, başta varyantlar olmak üzere sürecin dikkatle izlenmesi çok önemlidir.
Olağanüstü durumlarda rutin gidişten farklı kararlar alınabilir. Bir kez daha fayda-zarar dengesi değerlendirilmiş ve bu karar ülkemizin sağlık otoritesi tarafından alınmıştır.
Gelinen noktada, en önemli müdahale hızla ve çok yüksek miktarda aşı uygulamasını hayata geçirmektir. DSÖ'nün önerisi dikkate alınarak, ikinci dozu 42 güne kadar uzatmak, mümkün olduğunca bu süreyi geçmemek ve daha uzun aralıklarla ilgili yeni ek veriler mevcut olursa ya da aşı tedariki istenildiği gibi sağlanırsa bu uygulamanın da gözden geçirilmesi uygun olacaktır.
Bu dönemin bir özelliği de ülkemizin kapanma sürecine girmiş olmasıdır. İçinde bulunduğumuz kapanma dönemi bir daha ele geçmeyecek bir fırsattır. Turizm sezonu yaklaştıkça açılma ile ilgili olarak büyük bir baskı olacaktır. Kapanma kararı kadar önemli bir karar da açılmanın nasıl yapılacağıdır. Türkiye pandemi döneminde en az iki hazırlıksız ve basamaklandırılmamış açılma deneyimi yaşamıştır. Sonucunu hepimiz biliyoruz. Bu nedenle, Bayram sonrası açılma basamaklandırarak ve epidemiyolojik veriler takip edilerek, üzerine titrenerek yapılmalıdır.
Evet, bu hafta Aşı Haftası.
Yol aslında gayet net.
DSÖ'nün dediği gibi;
Herkesi aşıla!
Aşı eşitsizliğinin önüne geç!
Pandemiyi sonlandır!
Ve elbet, bu hafta 1 Mayıs haftası.
Ulrich von Hutten'in o ünlü dizelerini hatırlayalım.
"Yaşamak, başlı başına mutluluktur."
Ama dünyanın ve ne yazık ki ülkemizin insanları her geçen gün o mutluluğu azar azar kaybediyorlar.
Pandemi ortasında hâlâ çalışmak zorunda olan emekçiler var.
Aşı üretiminde çalışıp kendisi aşılanamayanlar var.
Tüm emekçiler için daha adil, eşit ve mutlu bir dünyayı istemekten vazgeçmemeliyiz.
Kaynaklar
- https://hasuder.org.tr/saglik-calisanlari-icin-pfizer-biontech-mrna-asisi-comirnaty-bilgilendirme-notu/
- https://www.england.nhs.uk/coronavirus/wp-content/uploads/sites/52/2020/12/C0994-System-letter-COVID-19-vaccination-deployment-planning-30-December-2020.pdf
- https://www.canada.ca/en/public-health/services/immunization/national-advisory-committee-on-immunization-naci/extended-dose-intervals-covid-19-vaccines-early-rollout-population-protection.html#a5
- https://nccid.ca/webcast/recommendations-of-the-national-advisory-committee-on-immunization-naci-on-extended-dose-intervals-for-covid-19-vaccines/
- https://www.huffingtonpost.co.uk/entry/covid-vaccine-second-doses-delay-science_uk_600fe986c5b676ad8376dba9
- https://www.express.co.uk/life-style/health/1419873/Pfizer-vaccine-second-jabs-cancelled-Why-second-jabs-of-Pfizer-delayed-covid-problem-evg
- https://www.thespec.com/opinion/contributors/2021/04/21/time-to-reverse-vaccine-second-dose-decision.html
- https://medicalxpress.com/news/2021-03-spacing-covid-vaccine-doses-benefits.html
- https://www.nytimes.com/2021/01/04/world/the-fda-opposes-halving-moderna-vaccine-doses.html?searchResultPosition=1