26 Eylül 2018

Sedanur ölü bulundu

Suçu önlemek için bugüne kadar trafik ihlallerine yönelik kamu spotu hazırlamak dışında ne yapıldı sahi?

Sedanur ölü bulundu.

Bir romandan değil bu cümle.

16 Eylül’de Kars’ın Kağızman ilçesinde kaybolan 9 yaşındaki Sedanur Güzel bir hafta sonra ölü bulundu.

Haber bu. Acı haber. Gerçek haber. Belki bazınızın okuyup geçtiği, bazınızın kısa süre bile olsa içini daraltan ama herkesin bir süre sonra unutacağı acı gerçek.

Kurbanların adı unutulur çünkü.

3. sayfa haberleri unutulur.

Haberi bile yapılmayan kaç cinayet, kaç tecavüz var kimbilir?

Sedanur’un katili yakalanıp adalete teslim edilecek mi bekleyip göreceğiz. Hak ettiği cezayı alacak mı bekleyip göreceğiz. İyi hal indirimi, denetimli serbestlik vb. durumlar söz konusu olmazsa elbette. Ceza alt sınırı yükseltilmediği müddetçe hiçbir ceza hükmü caydırıcı olmuyor. Sırf bugüne kadar 3 milyon 50 bin 533 denetimli serbestlik kararı verildi. 

Hükümetin 2023 planına göre 5 yılda 228 cezaevi açılacak. Sırf 2018’de 38 cezaevinin faaliyete geçmesi söz konusu.

Aynı koğuşta elli kişi kalan mahkumlara hükümlülük süreleri boyunca daha insani koşullar sunmak amacıyla mı yeni cezaevleri açılacak, yoksa akılalmaz derecede artan suç oranını önlemek için yürürlüğe konan yegane tedbir/ çare/ çözüm bu mu?

Suçu önlemek için bugüne kadar trafik ihlallerine yönelik kamu spotu hazırlamak dışında ne yapıldı sahi? Hangi komisyon aklıselim çözümler ürettir, kaçta kaçı olumlu netice verdi?

Suçun önlenmesinin iki safhası var: Tahmin ve müdahale. Suça meyilli kişilerin kontrol altında tutulması, suç işleyen kişilerin rehabilitasyonu, suç işlemiş ailelerinin çocuklarının yakından takibi, bireyi suç işlemekten alıkoyan dış kontrollerin arttırılması, kural koyma ve kuralların içselleştirilmesi, vicdana hitap etme ( stimulating conscience), teşvikçilerin kontrol altına alınması vb. uygulamaların kaçta kaçı hayata geçirildi bugüne kadar?

Suçluyu hapsetmek gibi hürriyeti bağlayıcı yaptırımlar ile kamu hizmeti mecbur edilmesi gibi hürriyeti bağlayıcı olmayan yaptırımların suçu önlemede tek başına yeterli olmadığı, son bir yılda adi suç oranının yüzde 73 artmasından belli. Suçlularla mücadele etmek için seçenek üretmenin yanı sıra suç ile mücadele etmek için neler yapıldığını ve yapılması gerektiğini de gündeme taşıma vakti gelmedi mi artık? Bugüne kadar yapılan ampirik çalışmalar suçluyu hapsetmenin tek başına suçu önlemede caydırıcı bir işleve sahip olmadığını aksine suçun tekrarını arttırabileceğini gösteriyorken üstelik.

Hollanda’da geçen yıl 6 cezaevi kapatıldı. 2014’te 19, 2009’da ise 8 cezaevi yeteri kadar mahkum bulunmadığı için faaliyetine son vermişti zaten. Hollanda’da suç oranının yüzde 0.9’a düşmesinin sebepleri ise cezalandırma yerine rehabilitasyona önem verilmesi, suçlulara tahliye olduktan sonra iş imkanı sağlanması vs. Eğitimde fırsat eşitliği, kişi başına düşen GSMH’nin bizdekine kıyasla insani yaşam standardını koruyacak düzeyde olması gibi koşulları da atlamamak lazım.

Türkiye’de  neden her mesele bilimselliğe ters düşen, ampirik araştırmaların sonuçlarından uzak, çağdaş yaklaşımların dışında, kalıcı çözümler üretmeyecek şekilde ele alınıyor?

Sedanur’un katili yakalansın ve üst sınırdan ceza alıp hapsedilsin bir an önce. Ama ya sonra?

Sedanur’ların ölmemesi için yapılması gerekenleri ne zaman gündemine alacak hükümet?

Daha kaç cinayet işlenmesi, daha kaç tecavüz vak’ası duymamız, daha kaç ailenin ocağına ateş düşmesi gerekiyor cezaevi açmak yerine daha başka yöntemlerin yürürlüğe konması için?

Sedanur ölü bulundu.

Ve bu cümle bir romandan değil.

Yazarın Diğer Yazıları

Soykırım demeniz için daha ne olması gerekiyor?

Soykırımın korkunçluğu sadece özneleri değil onların kimliklerini de yok etmesidir, gelecekleri kadar geçmişlerini de ellerinden almasıdır, yaslarını tutacak kimse bırakmamasıdır

Kamu spotu: LGBTİ+ hakları insan haklarıdır!

"Büyük Aileye" zarar verenler LGBTİ+'lar mı? Ailelere zarar verenler 'küçük çocuğun rızası vardı, bir kereden bir şey olmaz, üvey evlatla nikah olur, çocukken alıp kendilerine uygun eş yapılır vs.' diyenlerdir"

Barış siyaseti, kadınların huzuru ve üvey olmak

Muhalifleri tek tek cezalandırmak, her seçim sonrası şiddette el arttırmak, hak ihlallerini norm haline getirmek suretiyle düşman hukuku uygulayan iktidarın gelecek planlarında telafisi gittikçe zorlaşan bir yıkım stratejisi, tektipleşerek birbirine yabancılaşmış itaatkâr bir halk tahayyülü, bir dahaki seçimde yenilme ihtimaline karşı giderayak cebini iyice doldurma gayreti var