13 Haziran 2012

İstanbul’da Üç İtalyan

Michelangelo’nun Sistina Şapelini ziyaret etmek, Raffaello’nun Atina Okulu’ndaki filozoflarla hasbıhal etmek...

 

Michelangelo’nun  Sistina Şapelini ziyaret etmek, Raffaello’nun  Atina Okulu’ndaki filozoflarla hasbıhal etmek, Leonardo da  Vinci’nin Son Akşam Yemeği’ne misafir olmak ister misiniz? Tophane-i Amire’de ziyaretçilerini 31 Temmuz’a kadar ağırlayacak üç büyük İtalyan’dan söz ediyorum: The Great Masters.

 

\

 

Batı Sanatını ön Romanesk, Romanesk, Gotik, Erken ve Geç Rönesans,  Manyerizm ve Barok gibi birbirinden özgün üslupları simgeleyen dönemlere ayırabiliriz, fakat hiç şüphesiz Rönesans ışığı bugüne değin ulaşarak gerçek ile idealin kıyaslanmasında öncülük etmiş, estetik felsefinde de yeni bir düşünsel sürece kapı açmıştır.

Üç büyük dehanın belli başlı eserlerinin yanı sıra, İstanbul’la alakalı gün yüzüne çıkmayan eserlerinin de yer aldığı serginin küratörlerinden AlessandroVezzosi, Leonardo’nun mimari açıdan, Ayasofya ve Galata’daki Cenova tasvirinden ilham aldığını belirtiyor. Belli başlı yapıtları İtalya’daki çeşitli müzelerde yer alan üç dehanın bazı eserlerinin birebir kopyalarını,  bazı buluşlarının taslak ve maketlerini inceleyebilirsiniz.                

Öyle ki Leonardo da Vinci’nin çizim defterlerinin tıpkıbasımını sayfa sayfa incelemek, Yuvarlak Savaş Atı, Çok Namlulu Misket Atar, Çarka Bağlı Sarmal Dişli, Sütun Kaldırma Aleti, Makaralı Çekiç , baskılı yay yönteminin ilk kez kullandığı 240 m uzunluğundaki Haliç Köprüsü ve hatta ne kadar çok ağırlık taşırsa o kadar iyi dengede durabilen Kendini Taşıyan Ağaç Köprü gibi buluşlarının birebir taslak ve maketlerini görmek mümkün.

Raffaello’nun  en çok bilinen yapıtı Atina Okulu ağırlığın dengeli dağılımı, yani bütün çizgilerin tek bir odakta toplanmasıyla dikkat çeken bir perspektife sahiptir. İnsanın yüceliğini savunan Yeni Platoncu idealin görsel olarak gerçekleştirildiği bir eserdir. Orijinali Roma’da bulunan eserin birebir kopyasında Raffaello’nun figürleri ele alırken ve görsel ifade araçlarını kullanırken birbirinden ayırdığı iki farklı gerçeklik boyutunu; yukarıdaki ilahi bölge ile aşağıdaki dünyevi bölgeyi algılayabiliyorsunuz.

Sergi’nin göze çarpan bir başka yapıtı ise Michelangelo’nun otuz yaşına gelmeden tamamladığı Davut heykeli. Rönesans’ın kuralcı ideallerine uymakta güçlük çeken Michelangelo (5m. 17 cm uzunluğundaki )utkulu ve genç bir delikanlı olan Davut’un  Golyat’a saldırmaya karar verdiği anı anlattığı heykeliyle güç ve öfkeyi simgeler. Tüm azametiyle büyüleyen mermer heykel Leonardo da Vinci’yi şaşkınlığa uğratmıştır, Michalengelo mermerden böyle yumuşak dokulu bir eser ortaya çıkarttığı için.

 

\Öte yandan, Papa’nın resmi ikametgahı kabul edilen dikdörtgen prizma şeklindeki  SistinaŞapeli’ndeki ,her bölümü farklı Rönesans üslubuna  sahip  çok perspektifli freskleri gördüğünüzdeMichelangelo’nun insan figürüne yaklaşımındaki ıstırabı hissediyorsunuz. Adem’in Yaratılışı ve Kıyamet Günü freskleri  ayrıca görülmeye değer.

Rönesans döneminde Osmanlı’daki sanatsal gelişmeler de unutulmamış: Osmanlı minyatüründeki ilk üslubu yaratan, aynı zamanda hem tarihçi hem matematikçi hem de matrak oyununun yaratıcısı Matrakçı Nasuh Efendi’nin Cenova ve İstanbul tasvirleri sergileniyor.

Piri Reis’in 1513’de Yavuz Sultan Selim’e adadığı dünya haritasının ve Kanuni Sultan Süleyman’a hediye ettiği Kitab-ı Bahriye’nin yanı sıra Avrupa ressamlarından Cranach ve Clouette’ten etkilenen Nigari ( Haydar Reis) ile Arifi’nin kaleme aldığı beş ciltlik Şahname’nin Kanuni Sultan Süleyman’ın saltanatının anlatıldığı son cildi Süleymanname’den,  Yavuz Sultan Selim saltanatının betimlendiği Şükri imzalı Selimname’den minyatürleri görebilirsiniz.

İnteraktif sergide yaratıcılığınızı deneyebileceğiniz çeşitli uygulamalar mevcut; isterseniz Leonardo da Vinci’nin altın oranla çizilen Vitruvius İnsan çalışmasında kendinizi ölçebilirsiniz, isterseniz aynalı odada ilginç bir deneyim yaşayabilirsiniz. Dokunmatik ekranlı plazmalarda İtalyan Tarihi’ne ait birçok bilgi edinebilir, giriş biletiyle birlikte verilen kulaklıktan döneme ve eserlere dair çok daha detaylı bilgi edinebilir, ustaların günlüklerinden bölümler dinleyebilirsiniz.

Ayrıca her cumartesi 20.00 ‘de NationalGeographic Açıkhava Film Gösterimleri kapsamında belgesellerin  gösterildiğiTheGreat Masters sergisi, Rönesans’ın doğuşunu pazartesi de izlemek isteyenler için,  haftanın her günü ziyaretçilerine açık.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Doç. Dr. Hakan Yurdanur: Sokak köpeklerini vahşi, saldırgan oldukları için değil, sermayeye kâr sağlamadıkları için istenmiyorlar

Belediyelere tek laf edilmiyor. Kısırlaştırma ve diğer tedbirleri almadıkları için hiçbir cezai müdahalede bulunulmuyor. Çözümü öldürmede bulan vahşi bir tablo var önümüzde

"Biz engelliler devletin üzerine yükmüşüz gibi gösterilmemeliyiz, öyle algılanmamalıyız"

"Siyasetçiler ve toplum biz engellileri azınlık olarak görüyor. Ama azımsanmaması gereken bir çoğunluğun sesi olmak istiyoruz"

Soykırım demeniz için daha ne olması gerekiyor?

Soykırımın korkunçluğu sadece özneleri değil onların kimliklerini de yok etmesidir, gelecekleri kadar geçmişlerini de ellerinden almasıdır, yaslarını tutacak kimse bırakmamasıdır

"
"