Okurlardan Nihat Serkan Varol, “Bombalama iddia mıdır, yoksa bina içinde 400 kişi varken mi bombalanmıştır?” diye soruyordu. BirGün’ün “Enkaz altında yaşam savaşı” başlıklı haberinin spotunda “Bombalanan tiyatro binasında 400 kişi enkaz altında kaldı” denilirken fotoğraf altında “400 kişinin sığındığı tiyatro binasının vurulduğu iddia edildi” yazılmasından kuşkulanmıştı.
Haberde başka ayrıntı yoktu ama fotoğraf altında Anadolu Ajansı rumuzu vardı. Ben de bilgi alabilmek için AA’ya baktım. Bir de ne göreyim? AA, aynı tiyatronun bombalandığına dair haberi dört gün arayla iki kez geçmişti. Hem de yeni bir olay gibi…
16 Mart’ta geçilen AA haberi “Ukrayna'nın Mariupol Belediye Meclisi: Rus uçakları şehirde yüzlerce sivilin saklandığı tiyatro binasını bombaladı” başlığını taşıyordu. 20 Mart’taki “Ukrayna’da 400 kişinin sığındığı tiyatro binası bombalandı” haberinde de bombalandığı kaydedilen aynı tiyatro binasıydı.
İkinci habere “tiyatro sanat okulu” bilgisi eklenmişti ve “ölü ve yaralı sayısına ilişkin araştırmanın devam ettiği” belirtiliyordu. İlk haberde binanın güney cephesinin fotoğrafı yer alırken, ikinci haberde doğu cephesinin fotoğrafı kullanılmıştı. Bazı gazeteler de başka bir binanın bombalandığını sanarak AA’nın haberlerini dört gün arayla iki kez kullandılar. Örnekleri şöyle sıralayabilirim:
Hürriyet: Yüzlerce sivilin sığındığı bir tiyatro binası bombalandı (17 Mart), Mariupol’da bu kez okul bombalandı (21 Mart),
Sabah: Mariupol’da tiyatro binası bombalandı (17 Mart), Rusya okulu vurdu (21 Mart),
Akşam: Rusya sığınak olarak kullanılan tiyatroyu vurdu (17 Mart) Mariupol’da 400 kişinin sığındığı sanat okulu vuruldu (21 Mart),
Yeniçağ: Yüzlerce sivilin saklandığı tiyatro binası bombalandı (17 Mart), Mariupol’da yine tiyatro vuruldu (21 Mart)
Tiyatro binasıyla ilgili spekülatif haberler bununla sınırlı da kalmadı. Bombalamanın üzerinden dokuz gün geçtikten sonra Mariupol Belediye Başkanı'nın danışmanı Petr Andryusçenko’nun BBC’ye söylediklerine dayanarak “tiyatro binasında 300 kişinin ölmüş olabileceği” haberleri çıktı hemen tüm medyada.
Halbuki AA, ilk haberden sonra 18 Mart’ta servise koyduğu haberde, enkazda kurtarma çalışmalarının sürdüğü ama bombalama sırasında binada olan bine yakın insandan yaşamını yitiren olmadığı bir kişinin ağır yaralandığı bilgisini vermiş, binanın fotoğraflarını da galeri olarak yayımlanmıştı. AA’nın bu haberi “Mariupol Belediye Meclisi’nin Telegram kanalından yaptığı açıklamaya” dayanıyordu.
Tiyatro binasının bombalanmasıyla ilgili çelişkili haberler savaş haberlerini yayımlarken ne denli temkinli olmak gerektiğini, okurken ve izlerken de şüpheci olma zorunluluğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Savaş haberlerini dikkatle kontrol etmeyen medya enformasyon savaşının aracı haline geliyor; gerçekler karartılıyor.
***
Sabah’tan aleni çarpıtma
Sabah gazetesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Dolmabahçe ve Çırağan Caddesi'ndeki 112 çınarı kesmesiyle ilgili kampanyasını 10 Mart’tan beri sürdürüyor.
Hemen her gün köşe yazıları, haberler ve AKP’li isimlerin demeçleriyle İBB’nin, “çınarların kanser olduğu için kesilmek zorunda kalındığı” açıklamasının tersi kanıtlanmaya çalışılıyor. Çoğu da birinci sayfadan duyuruluyor.
Ama TEMA Vakfı’nın 21 Mart’taki açıklaması aralara saklandı. “TEMA’dan zoraki açıklama” başlığıyla yayımlanan kısa haberde “TEMA’nın Sabah’ın ısrarlı yayınları sonucunda zoraki bir açıklamada bulunduğu” belirtiliyordu. Sonra da açıklamadan “Vakfımız bilimsel araştırmalarını tamamlamadan görüşlerini kamuoyuyla paylaşmama prensibiyle çalışmaktadır. Çalışmaların en kısa sürede tamamlanacağını ve basın açıklamasının yayınlanacağını kamuoyunun bilgisine sunarız” cümlelerine yer veriliyordu.
Sabah’a bakılırsa TEMA’nın açıklaması bu kadardı! Oysa TEMA’nın bilimsel incelemesi tamamlanmış ve açıklamada da yer verilmişti:
“Çınar kanseri, risk grubu çok yüksek salgın bir hastalıktır. Hastalıklı ağaçların kesilmesinin, hastalıkla mücadele ve daha fazla ağaca sirayet etmemesi için gerekli bir işlem olduğu değerlendirilmektedir. Hastalığın ülkemize son 20 yılda Avrupa ülkelerinden yapılan binlerce boylu fidan ithali yapılan İtalya’dan gelme ihtimali yüksektir.”
Sabah, özetle aktardığım bu bilgileri yayımlamak yerine açıklamanın ilk iki cümlesini almış, inceleme bitmemiş gibi göstermeyi yeğlemişti. Çünkü TEMA’nın bilimsel incelemesi, Sabah’ın iddiasını boşa çıkarıyordu. Bu durumu kabullenip okuru bilgilendirmek yerine inceleme bitmemiş gibi gösteriliyordu. Aleni biçimde çarpıtılıyordu TEMA’nın açıklaması…
Fakat kendi yaptığı çarpıtmaya kendi bile inanmamış olacak ki, Sabah, ertesi gün de TEMA açıklamasına “tepki” haberi yayımladı! Bu sefer açıklamadan bir cümle alıp, AKP’lilerin tepkilerini haberleştirdi. İki açıklamayı yan yana koyunca açıklamayı eğip bükmek için harcanan çaba göz kırpıyor okura…
***
Tek cümleyle
Adana’da polisin Furkan Vakfı mensuplarını coplamasıyla ilgili haberi, 21 Mart’ta sadece Milli Gazete ilk sayfasına taşıdı.
Diyarbakır’da onbinlerce insanın katıldığı ve çok sayıda gözaltı olan Newroz kutlamasıyla ilgili haberler yaygın medyada görmezden gelindi.
Hürriyet’in “Mezar açıldı cinayet çıktı” başlıklı haberi, yine Hürriyet’in eşini öldürmekle suçlanan Hüseyin Kurtdere’yi aklayan “Pandemiyle gelen dram” (4 Ağustos 2020) başlıklı eski haberini yalanlıyordu.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Hürriyet ve Milliyet’in sorularını denizaltında yanıtlamış ama kendisine Montrö bildirisi nedeniyle yargılanan amiraller sorulmamıştı.
Kız ve erkek öğrencilerin ayrı sıralara oturtulması için talimat veren okul müdürü haberinde “haremlik selamlık” değil “harem-selamlık” yazılmalıydı.
Samsun’da iki kardeşin hesaplarına 16 milyar aktarması manşetlere çıkarıldı ama yine de bankanın adı yazılamadı.
Sabah ve AA, vatandaşların Çanakkale Köprüsü'nü tercih ettiğini yazsa da yayımladıkları fotoğraflarda köprüden geçen birkaç araç vardı.
|
ELEŞTİRİ, ŞİKAYET VE ÖNERİLERİNİZ İÇİN: [email protected]