19 Eylül 2024

Umut tacirliği yapmam, yapanı da sevmem!

Sanki buraya geldiğin ilk günden itibaren para basmaya başlıyormuşsun gibi boş bir hayal yaratıyorlar. İnanmayın arkadaşlar!

Merhaba değerli okurlar,

Sanırım son yazım biraz yanlış anlaşıldı. Yazımın "Amerika bizi kıskanıyor mu?" tadında olduğunu düşünenler oldu. Amerika bizi kıskanmıyor arkadaşlar :) Buradaki insanların çoğunun Türkiye'nin varlığından haberi bile yok. Bilenler de İstanbul'u biliyor; fakat benim amacım izlenme ya da tık almak için Amerika güzellemesi yapan Youtuber'ların, daha iyi gelecek isteyen bir sürü genç insanın hayalleriyle oynadığını göstermek. Ben geldiğim için pişman olmadım. Elbette Amerika'da yaşamanın konforu var. Fakat Türkiye'de planlarınızı yapmadan buraya gelip sürünmeyin diye, ben buranın anlatıldığı kadar muhteşem bir yer olmadığını anlatmaya çalışıyorum.

Etrafımda sınırdan koşarak geçen, zamanında Work and Travel ile üniversite son sınıfta gelip kalan bir sürü kişi var. İnsanlar "Amerika Hayali"ni Youtuber'ların asılsız iddialarıyla oluşturuyor. TIR işi yapan aylık 40k kazanıyormuş, ev alıp satsan bir evden 70k kazanıyormuşsun, Uber yapsan 5k-10k arası kazanıyormuşsun… Şunu yap şu kadar para kazan! Tabii yahu neye elini atsan para akıyor. Yalan bunlar arkadaşlar… TIR'dan o kadar kazanmak için öncelikle TIR ehliyeti alman lazım, kendi TIR'ının olması lazım, çalışma izninin olması lazım. Kendi TIR'ını almadan o paraları kazanamazsın. Ev alıp satmak, zaten sermaye gerektiren bir iş. Uber için sosyal güvenlik numarası gerekiyor (çalışmak için gerekli olan bir numara). Çalışma izni olmayan insanlar bazı yerlerden bu hesapları kiralıyorlar vs. Oralar da uyanık Türklerle dolmuş. Kira almış başını gitmiş. Birbirlerinin hesaplarına çökenler de duydum. Full time çalıştığında 4k-6k arasında kazanıyorsun, ki bu da yaşadığın şehre bağlı…

Sanki buraya geldiğin ilk günden itibaren para basmaya başlıyormuşsun gibi boş bir hayal yaratıyorlar. İnanmayın arkadaşlar! Ben buraya gelmek isteyenlere gelmeyin demiyorum. Burada umut yok, yaşam yok, gelecek yok demiyorum. Hayal kurmayın demiyorum. Derin araştırma yapıp gelin diyorum sadece. Agresif şekilde tık almaya çalışan Youtube videolarına kanmayın. Burada komşuluk ilişkisi yok, en büyük kazığı Türkler birbirine atar olmuş, çalışma izni olmayanları sudan ucuza saatlik işlerde harcıyorlar. Yapayalnız kalıyorsunuz. Avukatlara verdiğiniz paralar en az 5-6k'dan başlıyor, ev tutmak isteseniz kredi skoru vs. istiyorlar. Bunu bilen Türkler buradan da birbirine kazık atmaya devam ediyor. Kira bedelinden çok daha yüksek bir bedel istiyorlar sizden. Bunları düşününce… Burada aylarca, belki de yıllarca sürünebilirsiniz. Buna hazır olun!

Amerika'da yaşam kolay değil. Herkes size buraya geldiğinizde her şeyin hemen yoluna gireceğini söylüyor olabilir, ama işin gerçeği bu değil. Dil bariyeri, kültürel farklar ve ekonomik zorluklar sizi yıpratabilir. Ayrıca burada yalnız hissetmek rutininiz. Türkiye'deki sosyal hayatınız ve insanlarla olan güçlü bağlarınızı burada bulamayabilirsiniz. Amerikalılar daha bireysel yaşamlar sürdürüyorlar ve bu yüzden sosyal çevre edinmek zor olabiliyor.

Şöyle de bir notum var; bu sözlerim, buraya yasal bir şekilde okuma, çalışma ve yaşamaya gelenlere değil. Yazımda da bahsettiğim gibi sermayeniz, şirket transferiniz, sosyal güvenlik numaranız, kabul kağıdı aldığınız bir okul ya da detaylı sağlam bir planınız varsa dolandırıcılarla muhattap olmadan Amerika'da yeni bir yaşama başlayabilirsiniz.

Görüşmek üzere…

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Bir tepsi kekle kapanmayan mesafeler: Amerika’da komşuluk

Türkiye’de özel hayatın gizliliği yok, hadsizlik hat safhada. Ama Amerika'da da ilişkileri ilerletmek hayli zor. Bu ikisinin ortası yok mu?

Büyük tehlikedeyiz!

Haklarımız, iş ve yaşam koşullarımız elden gidiyor. Unutmayın, bugün Youtube, IG ya da başka bir firma… Size bugün para kazandırıyor olabilir; ama yarın öyle olmayacak. Onlar için siz sadece verisiniz. Yeterli veriye ulaştıklarında size bir daha ihtiyaçları olmayacak

51 yaşında yeniden başlamak: Lena’nın Amerika mücadelesi

Her göçmenin bir hikayesi var. Kimisi güler yüzle başlıyor yeni hayatına, kimisi savaş veriyor ayakta kalmak için. Lena da o savaşanlardan biri. Amerika onun hayal ettiği gibi mi, henüz bilmiyorum. Ama umudunu kaybetmemiş bir kadının her şeyin üstesinden geleceğine inancım tam

"
"