Yine bir Perşembe gününden selamlar!
Bu hafta eski bir veri bilimci olarak size yapay zekâ (AI) ACIMASIZLIĞINDAN bahsedeyim istedim. Bundan 5-6 sene önce veri bilimi, yapay zekâ, veri analizi vs. furyası oldu Türkiye’de. Ben de ODTÜ İstatistik mezunu olduğum için konulara aşinalığımdan ve analitik zekâyı seviyor oluşumdan bu furyaya katıldım ve bir süre veri bilimci olarak heyecanla çalıştım. Daha çok öğrenmenin hazzıyla… Büyülene büyülene…
Sonra Amerika’ya gelince bu işi bir şekilde bırakmak zorunda kaldım. TR’den aldığım ücret burada beni tatmin etmiyordu. Burada işe başladığımda yine veri bilimci olarak çalışmak istiyordum. Taaaa ki aslında soğuk suya konulup yavaşça ısıtıldığında neler olduğunu fark edemeyip yavaşça kaynayarak ölen kurbağalardan (kaynayan kurbağa sendromu) biri olduğumu fark edene kadar… Henüz bu durumdan haberdar olmayan yüzde 99’luk bir kesim olduğunu düşünüyorum. Yüzde 1’lik kesime söylüyorum, AI’ya karşı aktivistlik yapacaksak ben de varım, beni de lütfen çağırın!
Biz böyle ağzımız açık TikTok, IG, Youtube videoları izlerken… Amazon, Google hayranlığı yaparken bu platformların yapay zekâları öyle gelişti ki aklınız durur. Topladıkları veri arttıkça bizi, bizden daha iyi tanımaya başladılar; ama yeterli değil. Hepsi (belirli ölçekte olan tüm firmalar) kendi yapay zekâ algoritmasını süper güç haline getirmek istiyor. Peki, onların algoritmalarının güçlü olması ne demek?
Verilerimizle oluşturduğu süper zekâ ile bizlere (çalışanlar) ihtiyaç duymayacak olmaları… Çalışan olarak yani… Topladığı data ile yapay zekâ sadece her işi sizden hızlı yapmıyor; doğru da yapıyor. Algoritmanın arka planındaki çok değişkenli formülle zaten insan beyni yarışacak kapasitede değil; ama firmaların algoritmalarının formülünü yine bizler verilerimizi vererek oluşturuyoruz. Bir de veri bilimci olarak bizzat bu firmaların algoritmalarının güçlenmesi için çalışıyoruz. Affedersiniz, ama mal mıyız? Şimdiki aklımı düşünüyorum. Ciddi malmışım… Algoritmalar halktan yana değil arkadaşlar… Sadece firmalar zengin olsun diye… A bankası müşterileri daha iyi kandırsın diye, Amazon tır çıkarsın da insan gücüne hiç ihtiyaç olmasın diye… Etsy istediği küçük işletmeyi istediği kadar soysun diye… Uber giderek sürücü sayısını azaltsın diye… Firmaların algoritmalarının hepsi (hepsi değilse de ben bilmiyorum) insan gücünü azaltmak için arkadaşlar…
Ah nasıl anlatsam… Bizi parmaklarında oynatıyorlar… Daha da oynatacaklar. Firmaların algoritmaları güçlendikçe halk YOKSULLAŞACAK! Yoksullaştı bile. Bizler verilerimizi paylaştıkça algoritmalar güçleniyor.
Bilmiyorum hiç Amazon, Etys ya da Uber’de çalıştınız mı! Ben son 1 senedir Etsy’nin algoritmasını öğrenmeye çalışıyorum. Eşim Amazon’la çalışıyor. Bazı arkadaşlarımız Uber yapıyor. Bu verisi giderek artan firmalar, o kadar acımasızlaştı ki… Çünkü bize ihtiyaçları giderek azaldı. Satıcıları, çalışanlarını öyle sömürüyorlar ki, bir sorun olsa muhatap bulamıyorsunuz. Sizi insan yerine koyan yok! Hesabınızı bir günde kapatıp size bir kuruşa muhtaç da ederler, ürünlerinizi ilk sayfada gösterip bir günde milyoner de ederler. Fakat önemli olan onların hep kazanması ve daha çok kazanması… İnsanları daha çok sömürmesi ve bir gün hiç ihtiyaç duymayacak olması…
Belki sizler TR’de bunları henüz o kadar fark etmiyorsunuz, daha algoritmalar sarmadı belki TR’nin dört bir yanını; ama ne hakkınız var AI’ya karşı ne de hukuk! Algoritmalar yanlı mı? Hangi bilgilerinizi alıyorlar? Bunları ne amaçla kullanacaklar? Bunların hepsi soru işareti… Ben burada robotlar bizi mahvedecek asparagası yapmıyorum; ama beyinle yapılan işlerin çok büyük bir kısmı silinecek. Peki, o zaman ekonomi ne olacak? İnsanlar karın tokluğuna mı çalışacak?
Ne olur gözümüzü biraz açalım!
Youtube’da çok saygıdeğer gazeteciler var, tarafsız yayın yapan. Sesimi duyan olursa diye seslenmek isterim. Lütfen yetkililere ekranlarda yer verin. Günümün en önemli konusu yapay zekâ algoritmaları… Teknoloji ilerliyor diye şakşaklayıp hayretlerinizi sunmayın. Bu işi bilen insanları çıkartın; ama firma sahiplerini ya da pazarlamacıları değil. Verilerin iyi amaçla kullanılmadığında (kullanıldığına hiç tanık olmadım) insanlara verebileceği ZARARın kapasitesini anlatabilecek birilerini ekranlara çıkarın.
Bizi merak ediyorsanız, ne dediğimi anlamak istiyorsanız lütfen ama LÜTFEN bilgi dolu “Evrim Ağacı” kanalının bu videosunu izleyin. Çocuklarınıza da mutlaka izletin. Çok moraliniz bozulursa bu video biraz teselli olur; ama veri sayısı arttıkça algoritma başarısı artacak. Bunu da unutmayın.
Bunlar asparagas değil arkadaşlar, AI’yi övmeyi bırakın. Haklarımız, iş ve yaşam koşullarımız elden gidiyor. Unutmayın, bugün Youtube, IG ya da başka bir firma… Size bugün para kazandırıyor olabilir; ama yarın öyle olmayacak. Onlar için siz sadece verisiniz. Yeterli veriye ulaştıklarında size bir daha ihtiyaçları olmayacak. Sizin ağzınıza bal sürerek verilerinizi topluyorlar. Böylece sizin videolarınızı klonlayabilir, sesinizi alabilir, yerinize güncel metin yazabilir ya da yayın yapabilirler. Bugün Youtube kanalında heyecanla dinlediğimiz Fatih Altaylı, yarın AI tarafından tamamen klonlanabilir ve bizim bundan hiç haberimiz olmayabilir. Tehlike gerçekten çok büyük…
Ne yapmalıyız bilmiyorum, ne yazık ki…
Eğer yazdıklarımı umursamıyorsanız ya yeterince bilginiz yoktur ya da hayata günlük bakıyorsunuzdur! Bugün farkında değilsiniz, ama yarın deneyimleyeceksiniz.
Hadi bir şeyler yapalım, topluluk oluşturalım, tartışalım falan… Ya da başka bir şey!
Bilemiyorum Altan.
Beni de çağırın!
Sevgiler...
Maillerinizi bekliyorum: [email protected]
AI: Artificial Intelligence (Yapay Zekâ)
Kaynak: https://seo.ai/blog/how-many-people-work-at-amazon
Kaynayan Kurbağa Sendromu: https://tr.wikipedia.org/wiki/Kaynayan_kurba%C4%9Fa