2024'ü yorgun ama zirvede bitiren Galatasaray iyi dinlenmiş, uykusunu almış şekilde ''Merhaba'' dedi 2025'e.. Ama fazla tatil mi, konsantrasyon eksikliği mi, rakibi küçümsemek mi yoksa Göztepe'nin diri futbolu mu bilemedim. Galatasaray cumartesi sendromuna yakalanmış gibiydi...

İcardi dışında tüm sakatları iyileşmiş ve bu kez yedek kulübesi de biraz daha dolu (!) sahaya çıktı Sarı-Kırmızılı takım. Yeteri kadar hamle oyuncusu olmasa da U19 takımdan gelenlerle doldurulmuş kadrodan daha iyi ekip vardı çimlerde...

Sezon başından bu yana sahasında 2 kez berabere kalan Galatasaray toplamda 4 puanı Haliç'in iki yakasının takımları Kasımpaşa ve Eyüp'e hediye etti. Bu kez sahada dikine oynayan ve rakip kim olursa olsun oyun felsefesinden hiç vazgeçmeyen Göztepe vardı... Sahasında Galatasaray'ı zorlayacak 4-5 takımdan biriydi Göztepe... Öyle de oldu...

Maçın ilk yarısında erken gol yemesine rağmen hep savaştı Göztepe... Final paslarını doğru atsalar ilk yarı öne geçmiş bir takım olarak soyunma odasına gidebilirlerdi...

Galatasaray penaltı golüyle öne geçti ama dedik ya ilk yarıda sendrom baskın geldi. Tatil yorgunu Galatasaray izledi, Göztepe oynadı.

Galatasaray yedek kulübesinin arkasında dev bir scout ekibi var. Onlar da maçı izliyor. Ve Okan Buruk'a verdikleri listede mutlaka bir sağ bek vardır ve olmalıdır da. Göztepe'nin attığı golde Yunus topu kaptırdı, Kaan Ayhan rakibini kaçırdı, Sanchez Romulo'ya sadece eşlik edebildi. Kaan Ayhan orijinal bir sağ bek değil. Sarı-Kırmızılı takım Trabzonspor'u yendiğinde ''Şampi...'' dedik ama sağ bek alınmazsa bu lig biraz zor biter...

İkinci yarıda Galatasaray daha hareketli daha çok golü isteyen bir kimlikle oynadı.. 2-1 öne geçene kadar cumartesi sendromunun teslim aldığı Mertens ve Yunus ilk kez doğru bir şey yaptı ve gol geldi. Mertens 1 asist yaptı ama aklı sanırım hala tatildeydi. Kaleye çok uzak oynadı Belçikalı. Çok da oyunda kalmadı zaten. Okan Buruk eksik oynamak yerine Mertens'i oyundan aldı.. Gabriel Sara'yı da unutmayalım. Bana göre maçın en iyisiydi. Bu kez liderliği o eline aldı ve sadece ofans değil savunmada da önemli bir isim olduğunu gösterdi...

Galatasaray vasat oyunlu bir maçı daha geride bıraktı. Yazının başında da belirttiğim gibi, çok tatil mi, tatil dönüşü sendromu mu, yoksa Göztepe'nin güçlü futbolu mu? Bence hepsi... Pazartesi sendromu diye bir şey vardır ama geçer. O pazartesi illa ki biter. Galatasaray da tatil dönüşü biraz bocaladı. Tribündeki ve evinde TV başında maç izleyenler azıcık tırnaklarını yediler ama sendromdur geçer, tırnaktır uzar.. Bu hafta da böyle geçsin... Kazanan hep haklıdır...

Akılda kalanlar... 90 dakikanın hemen başında VAR'a ihtiyaç duymadan penaltı çalan maçın hakemi Alper Akarsu'ya ve taç atışını rakibe bırakan Barış Alper Yılmaz'a tebrikler. Sahalarda görmek istediğimiz hareketler bunlar...