09 Mart 2023

Karamollaoğlu, milletvekili seçimlerinde 'muhafazakâr seçmene alternatif' sunacak, 'muhafazakâr ittifak' için görüşmeler yapıyor

Millet İttifakı'nın tek liste ile seçime gitmesi neredeyse imkansız gözüküyor. 'CHP logosunun altına mühür vurmaya çekinenler için bu bir çıkış yolu, ittifakın işine gelir' ile 'seçmen tek ittifaktaki ayrışma olarak anlar mı' arasındaki tartışmalar sonucu belirleyecek

Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı özellikle son üç gününde yaşanan büyük krize rağmen belirlendi: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu. Saadet Partisi'nin önünde yapılan açıklamanın ilk konuşması ev sahibi sıfatıyla Temel Karamollaoğlu'nun oldu. O duyurdu ortak adayı. Karamollaoğlu uzun süredir AKP'yi 'siyaset anlayışları, icraatları nedeniyle' net ve sert eleştiriyor. Ve yine bir süredir CHP-İYİ Parti ile bir yol yürüyor. Elbet bu yolda özellikle Kılıçdaroğlu'nun muhafazakâr kesimle CHP'nin arasındaki buzları eriten, başörtüsü yasaklarıyla ilgili içinde partisinin özeleştirisini de barındıran helalleşme duruşu etkili. Yine de bir yakınının deyimiyle 'mahalleler birleşsin, zulüm düzeni bitsin diye kendi mahallesinin eleştirilerini göğüsleyen Karamollaoğlu' uzun yıllardır politikanın içinde, gözlem yeteneği yüksek. Ve şimdi cumhurbaşkanı olarak Kılıçdaroğlu desteklenirken milletvekili listeleri oluşturulurken "Saadet, DEVA ve Gelecek'ten oluşan bir muhafazakar ittifak-birleşme olabilir mi" arayışında? Bunun için bu partilerin liderleriyle buluşacak-konuşacak.

Aslında bu projeyi geçen yıl mayıs ayında Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da önermiş DEVA Partisi o günkü şartlarda bunu reddetmişti, kendi parti logosuyla girmek istediğini belirtmişti. Bugün şartlar değişti mi?

Elde kimi anketler de var. Bunlardan birine göre üç parti bir arada olursa oy veririm diye yüzde 16'lık bir kesim var.

Partilerin kurmaylarıyla da yaptığım görüşmelerden elde ettiğim bilgiler şöyle:

- Gelecek Partisi geçen yıl bu teklifi ilk yapmış parti olarak sürece uzak değil. Ama öte yandan bir ekip CHP ya da İYİ Parti listelerinden girilirse nerede ne katkı yapılır, nasıl sonuç alınır üzerinde çalışıyor.

- DEVA Partisi'nde son durum şöyle. Geçen yıl üçlü ittifaka karşı idi. Şu anda geldiği nokta '41 ilde kendi logolarıyla girme kararından vazgeçmemekle birlikte farklı işbirliği modellerine karşı esnekler'…

- Saadet Partisi şu anki arayışı-görüşmeler dizisini başlatan parti olarak 'Milli Görüş çizgisinin' doğrudan ya da dolaylı etki ettiği bu iki partiyi-içindeki isimleri kapsayabileceğini düşünüyor. Geçmişten gelen seçim tecrübelerini de düşünerek. Saadet logosu altında ya da başka formüllerle.

- İYİ Parti diğer partilere seçilecek yerden kontenjan konusunda istekli değil. Meral Akşener'in isteği Meclis'te en çok milletvekiline sahip olarak belirleyici olmak.

Eğer farklı bir yol bulunmazsa DEVA, Gelecek, Saadet'in en azından grup kuracak kadar milletvekilini, yani 20 vekili Meclis'e sokmak istedikleri biliniyor. Bu da yaklaşık 60 vekilin bu iki partinin özellikle CHP'nin listelerinden gösterilmesi anlamına geliyor. Bunun CHP açısından da zorlukları olabilir. (DEVA'nın 41 ilde kendi başına seçimlere gireceğini tekrarlayayım.)

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Meclis'i fesih yetkisini yarın itibariyle kullanması ile Yüksek Seçim Kurulu 14 Mayıs için süreci başlatacak. Milletvekili listelerinin teslim tarihi ise 10 Nisan. Yani tam bir ay var. Bu bir ayda ağırlıklı olarak 'muhafazakâr liste ya da CHP listelerinden seçimlere girilmesi' gibi seçenekler konuşulacak. İYİ Parti'nin daha bağımsız hareket etmesi şaşırtıcı olmaz.

Millet İttifakı'nın tek liste ile seçime gitmesi neredeyse imkansız gözüküyor. 'CHP logosunun altına mühür vurmaya çekinenler için bu bir çıkış yolu, ittifakın işine gelir' ile 'seçmen tek ittifaktaki ayrışma olarak anlar mı' arasındaki tartışmalar sonucu belirleyecek.

Murat Sabuncu kimdir? 

Murat Sabuncu İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Protohistorya ve Ön Asya Arkeolojisi bölümünü bitirdi. Boğaziçi Üniversitesi'nde İşletmecilik Sertifikası programını tamamladı. İstanbul Ticaret Üniversitesi'nde Medya ve İletişim Sistemleri konusunda yüksek lisans yaptı.

Dergi, gazete, radyo, televizyon, internet haber sitelerinde muhabirlik, editörlük, yayın koordinatörlüğü, genel yayın yönetmenliği, köşe yazarlığı yaptı.

En uzun süre Milliyet gazetesinde çalıştı. Tempo dergisinde genel yayın yönetmenliği, Fortune dergisinde kurucu yönetmenlik yaptı. Skytürk 360'da ekonomiden politikaya değişik programlar hazırladı, sundu. 

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni oldu, ikinci ayında tutuklanıp Silivri Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Hapsedildiği cezaevinde 1,5 yıl tutuklu kaldı. 

T24'te köşe yazarlığı, yapıyor. 2016 yılından beri pasaportu ve sürekli basın kartı verilmiyor. Yargıtay'ın iki kere verdiği beraat kararına rağmen 7,5 yıl hapis cezası talebi içeren dosyası, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda bekliyor.

Bölgeden tanıklıklarını ve izlenimlerini "Gazze: Mahsuscuktan Bir Aşk Hikâyesi" adıyla yayımlanan kitabında paylaştı. Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü sahibi. Sorbonne'da hukuk doktorası yapan bir oğlu, Nuri isimli bir kedisi var.

Yazarın Diğer Yazıları

Hastaneye götürülürken MS hastası Tayfun Kahraman’a yapılan ve ‘soruşturma izni’ verilmeyen eziyetin görüntüleri!

Cezaevi aracı içinde acı çektirilen bir MS hastası Tayfun Kahraman; sen eziyetin resmini yapabilir misin Abidin?

2024 özetim, duvar mı eğri ben mi sallanmaktayım; 2025 öngörüm, Osmanlı havzası Erdoğan’ın yeni anlatısı

Türkiye 2025’e giderken geleceğiyle ilgili çok kritik adımları çok küçük bir grubun aklıyla alıyor, uyguluyor. Ekonomik sıkıntıların çerçevelediği hayatlar yarını değil, bugünü düşünüyor. Gelecek yılın barışın, adaletin, birlikte yaşamın büyüdüğü bir yıl olması geleneksel hale gelen ama sonuca ulaşmayan bir dilek haline geldi

Türkiye’nin ‘eski Osmanlı havzasındaki’ hamleleri, Erdoğan iktidarının cami sembolizmi

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Emevi Camii’nde namaz hedefi’ni en yakınındaki isimlerden MİT Başkanı İbrahim Kalın yerine getirdi. Üstelik Esad rejimini deviren HTŞ’nin lideri Colani’nin kullandığı araçta da yan koltukta fotoğraf verecekti. Camide namaz görüntüsü bu kez sınır dışında dünyanın yakından izlediği bir noktada gerçekleşmiş, ibadetten çok siyasi bir mesaj içermişti

"
"