14 Nisan 2013

CHP’de kim doğru söylüyor, işte tartışılan anketin hikâyesi

CHP’de şimdi de anket tartışması var. Bir yanda CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülseren Onanç. Diğer yanda partinin diğer genel başkan yardımcıları. Adnan Keskin, Gürsel Tekin ve Haluk Koç...

\

CHP’de şimdi de anket tartışması var.

Bir yanda CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülseren Onanç.

Diyor ki:

Cumhuriyet Halk Partisi'nin tabanının, yani 'CHP'ye oy verdim' diyenlerin yüzde 65'i barış sürecini destekliyor. 

Diğer yanda partinin diğer genel başkan yardımcıları.

Adnan Keskin, Gürsel Tekin ve Haluk Koç.

Onlar da diyorlar ki:

“Biz böyle bir anket yaptırmadık, bu sonuçları nereden, hangi anketten aldığını da bilmiyoruz”.

(Muharrem Sarıkaya, Habertürk Gazetesi 14 Nisan 2013 Pazar)

Peki iyi de kim doğru söylüyor?

İçeriden aldığım bilgileri aktarıyorum.

10 Nisan Çarşamba günü.

CHP’nin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı...

Toplantının gündem maddelerinden biri, Metropoll araştırma şirketinin bir anketi.

Anket sorularından biri şu:

PKK sorununun çözümü için aşağıdaki yöntemlerden hangisini onaylarsınız?

Bu sorunun cevabında “PKK ile siyasal görüşmeler sürdürülmeli” diyen, yani çözüm sürecini desteklediğini söyleyen, yüzde 63’lük bir CHP seçmen kitlesi var.

Ancak soru “Hükümetin Öcalan ile görüşerek sürdürdüğü yeni çözüm sürecini destekliyor musunuz?” olduğunda, bu seçeneğe destek veren CHP’lilerin oranı yüzde 20’ye düşüyor.

Bu da müzakerenin yöntemi ve içeriği konusunda CHP tabanındaki kaygıya işaret ediyor.

Metropoll, araştırmanın yazılı sonucunu  sadece Genel Başka Kemal Kılıçdaroğlu’na veriyor.

Diğer MYK üyeleri bunu sadece not ediyor.

O gün yapılan o MYK’da bugün “Gülseren Onanç'ın söz ettiği sonuçlar hangi anketten bilmiyoruz” diyen isimler de var.

Anketin devamında farklı bir tablo var.

CHP barış sürecinde iç barışını nasıl koruyacak, bilmiyorum...

 

Yazarın Diğer Yazıları

Türkiye’nin ‘eski Osmanlı havzasındaki’ hamleleri, Erdoğan iktidarının cami sembolizmi

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Emevi Camii’nde namaz hedefi’ni en yakınındaki isimlerden MİT Başkanı İbrahim Kalın yerine getirdi. Üstelik Esad rejimini deviren HTŞ’nin lideri Colani’nin kullandığı araçta da yan koltukta fotoğraf verecekti. Camide namaz görüntüsü bu kez sınır dışında dünyanın yakından izlediği bir noktada gerçekleşmiş, ibadetten çok siyasi bir mesaj içermişti

Sığınmacılardan Kürt sorununa ve ekonomiye ‘yeni Suriye’ Erdoğan’a ne kazandırır?

Halkına eziyet eden bir diktatör Esad gitti. Yerine geçmişinde El Kaide ve El Nusra olan bir ismin liderlik ettiği örgütün ‘daha ılımlı görüntü veren’ bir ismi geldi. Bunun Türkiye açısından çok uzak olmayan bir vadede barındırdığı risklerle karşı karşıya kalınabilir. Ancak içeride ve kısmen dışarıda şu anda ve bir süre ‘söz-gündem üstünlüğü’ Erdoğan’a geçmiş gözüküyor

Kapitalizmin yıkıcılığı, otoriterizmin baskıcılığı altında “çekmediğim her acı için acı çekiyorum”

Nahif, gerçekten uzak bulunabilir ama ‘çekmediğim her acı için acı çekiyorum’ içselleştirilebilirse farklı bir dünyayı, memleketi konuşabiliriz

"
"