"Woodstock hayat değiştiren bir deneyimdi. İnsanlarla gerçekten bir bağlılık hissettim. İçimde pozitif bir dalga ve insan gücünün aktığını hissettim ve bunu asla unutamam. O sahneye çıktığımda beden dışı bir deneyim yaşadım. Bedenimi terk ettim. Hiçbir şey duymadım; orada değildim ve vücudumun üzerinde süzülüyordum ve bir anda kendimle yeniden bir olduğumu hissettim. İçinde bulunduğum olağanüstü bir durumdu."
Melanie
Melani 1968
Doğum tarihiyle, hayat tarzı ve ödün vermediği özgürlükçü dünya görüşüyle hem tipik ve orijinal 68’li, hem de otantik bir Hippi olan Melanie Anne Safka, 3 Şubat 1947 yılında New York'ta doğdu. Ailesi sayesinde müzikle iç içe bir ortamda büyüdü.
Annesi bir caz şarkıcısıydı ve Melanie yakın zamanda verdiği bir röportajda şuna vurgu yapmıştı: “Beni bütün kulüplere götürürdü, bu yüzden bende güçlü bir caz etkisi vardı ve her zaman yazdım, her zaman.
İlk kez dört yaşındayken Live Like A Millionaire adlı radyo programında "Gimme a little kiss" isimli şarkıyı söyledi. New Jersey’deki Red Bank Lisesi'ne gitti ve 1966’da mezun oldu.
Kariyerindeki ilk önemli liste başarısını Fransa’da 1969 yılında bir numaraya çıkan "Bobo’s party" şarkısıyla elde etti. İlk albümüyle Bilboard’dan övgü dolu eleştiriler aldı. Daha sonra 1969 yılında "Beautiful People" şarkısı büyük ses getirdi ve Hollanda’da hit oldu.
1970 yılında yayınlanan Lay Down (Candles in the rain) kaydı ise Avrupa, Avustralya, Kanada ve ABD’de hit konumuna ulaştı. Peş peşe hitler çıkarmayı sürdürdü.
Rolling Stones‘un "Ruby Tuesday" coverini kendi özgünlüğünü de katarak söylemesiyle bir kez daha dikkatleri üzerine çekti.
Amerika’da en büyük başarısı 1972 yılında bir numaraya yükselen "Brand New Key" şarkısı ile gerçekleşti. Bu şarkı henüz listelerdeyken "The nickel song" adlı parçası da Top 40’a girdi ve "Ring the living bell" ile birlikte aynı zamanda üç şarkısı Top 40 hiti alan ilk kadın sanatçı unvanını aldı. Bu bir rekordu. Yine1972 yılında, Bilboard’un bir numaralı en iyi kadın vokalisti ödülüne layık görüldü. Sonraki yıllarda da bu başarılı performansıyla hitler üretti.
İkonik kadın şarkıcılar panteonunda Joan Baez, Judy Collins, Joni Mitchell ve Marianne Faithfull ile yan yana olarak yer aldı.
Melanie bunların dışında ayrıca Freud’çu psikanalizin bazı şüpheleri taklit eden "Cumhuriyet savaş ilahisi"nin melodisiyle Psikoterapi isimli bir şarkı kaydetti.
Melanie kendisini politik olarak tam bir özgürlükçü olarak tanımlıyor ve şöyle diyor: "Ben tam bir Liberterim. Demokrat, Sosyalist veya Cumhuriyetçi değilim."
1969 yılındaki Woodstock Festivali'nde göz kamaştıran performansından sonraki yarım asırda da performans göstermeyi sürdüren hiçbir sanatçı, 1960’lar ve Flower Power akımı ile Melanie kadar organik bağını sürdürmedi. Ve hiçbir yetenek, şarkısına o dönemin Hippi topluluğunun evrensel düzeyde kabul gören "Beautiful People" adını vermedi.
İlk albümü "Born to be" piyasaya çıktıktan sonra 16 Ağustos 1969 yılında New York – Bethel’deki bir mandıra çiftliğinin arazisinde üç gün üç gece süren efsanevi Woodstock Festivali'ndeki başarılı performansı ile hafızalarda ve gönüllerde bıraktığı iz geçen on yıllara rağmen tazeliğini ve benzersizliğini koruyor.
Unutulmamalı, 400 bin hippinin izlediği o festivalde Janis Joplin, Joan Baez, Crosby, Stills & Nash, Jimi Hendrix gibi dev isimler de sahne aldılar.
Woodstock başarısından sonra asıl atılımını festivaldeki seyircilere bir methiye olarak yazılan ve bir gospel ilahisi formunda olan Lay Down şarkısıyla yaptı. Şarkı ABD listelerinde ilk sıraya çıkarken, Candles in the rain albümü de ilk 20’ye girdi. Akabinde, yukarıda değindiğim gibi, Rolling Stones’un 68' kuşağının hayranlıkla dinlediği Ruby Tuesday şarkısının daha içli ve daha hüzünlü bir tarzda söylediği versiyonunun piyasaya sürülmesiyle artık Melanie ismi büyük bir yıldız olarak hafızalara nakşoldu.
Kariyerinin başında bir müddet Hintli ruhani şahsiyet Meher Baba’nın takipçisiydi ve bu dönemde Love to lose again ile Candles in the rain gibi bazı şarkılar yaptı. İlerleyen zamanlarda Meher Baba müritliğine olan inancını yitirdi ve o mürit topluluğunan ayrıldı.
Melanie kendisini "türsüz" bir şarkıcı-söz yazarı olarak tanımlıyor ve ekliyor:
"Ben bir folk şarkıcısı değilim. Ben sosyal yorumcu değilim. Ama kesinlikle insanların sahip olduğu güç beni yönlendiriyor ve bu güç onlardan alındığında bu beni duygulandırıyor. Misyon beyanım tamamen insan hakları ile ilgilidir. 20 yaşında 'hümanist'in ne anlama geldiğini bile bilmiyordum ama öyle biriydim ve her zaman UNICEF ve diğer kuruluşlarla çalıştım.”
60’lardan sonra gelen on yıllar içerisinde ABD'deki kulüplerde ve Avrupa'daki büyük festivallerde sahne almaya devam etti.
Melani 2022
30'dan fazla albüm yapan Melanie çalışmalarına UNICEF müzik elçisi ve ateşli bir liberter ve eskimeyen bir Hippi olarak devam ediyor ve uzun süreden beri ailesiyle birlikte Nashville-Tenessee’de yaşıyor.
Kuğular ölmeden önce son ötüşlerini yaparlar, çok etkileyici ve çok güzel olan bu ötüşlerine kuğunun son şarkısı deniliyor. Şarkısı biten kuğu ölüverirmiş. Melani, son ötüşü yaptı ve Hippi hareketi yerkürede kayboldu.
Güzel insanlar da denilen çiçek gücü çocuklarının yani Hippi akımının bu güzel kuğusunu saygıyla selamlıyoruz.