25 Nisan 2022

Vergi suçlarında dava şartı olan “mütalaa” sorunsalı

Mütalaa şartının kaldırılmış olması, ilerleyen süreçlerde iddianame içeriklerinin yeterli ve sağlıklı olmaması sonucunu da doğurabilecektir.  

25 Mart 2022 tarihinde TBMM Başkanlığı'na sunulan 7394 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi 15 Nisan 2022 tarih ve 31810 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.

Yayımlandığı gün yürürlüğe giren 7394 sayılı Kanun m.5 ile Vergi Usul Kanunu m.367’ye bir fıkra eklendi. Eklenen fıkra ile vergi suçlarında dava şartı olan raporların değerlendirme komisyonu raporunun (mütalaasının) alınması koşulu aranmamaktadır.

Bu yeni düzenlemenin olumlu gözükmekle birlikte bazı hukuki sorunlara da yol açabileceği kanaatindeyim. Önce konuyu ardından da konu hakkındaki tereddüt ve kaygılarımı belirteyim.

Dava şartı olarak mütalaa nedir?

Vergi müfettişleri, VUK m.359 kapsamında bir suç işlendiğini tespit etmeleri halinde, cumhuriyet başsavcılığına iletilmek üzere vergi suçu raporu düzenlerler. Ancak tek başına bu raporun düzenlenmesi dava açılması için yeterli değildir. Ayrıca VUK m.367 uyarınca komisyonca mütalaanın da hazırlanıp sunulması gerekmektedir.

Vergi suçlarında, suç işlendiğinin savcıya idare aracılığıyla bildirilmesi durumunda mütalaa, savcının suçtan başka yollarla haberdar olması halinde ise görüş alınmadan dava açılamaz.

VUK m.367 uyarınca yaptıkları inceleme sırasında VUK m.359’da yazılı suçların işlendiğini tespit eden vergi müfettişleri ve vergi müfettiş yardımcıları tarafından ilgili rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla doğrudan doğruya ve vergi incelemesine yetkili olan diğer memurlar tarafından ilgili rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla vergi dairesi başkanlığı veya defterdarlık tarafından keyfiyetin Cumhuriyet başsavcılığına bildirilmesi zorunludur.

Vergi incelemeye yetkili olanlar (vergi müfettişleri) VUK m.359 uyarınca vergi kaçakçılığını tespit etmeleri halinde bunu cumhuriyet başsavcılığına bildirmek zorundadırlar. Ancak bu bildirimi yapabilmeleri için raporların değerlendirme komisyonu raporunun (mütalaasının) alınması gerekir. Yani VUK m.359 uyarınca kaçakçılığı tespit eden vergi incelemeye yetki olanlar bunu cumhuriyet başsavcılığına bildirebilmeleri için öncelikle rapor değerlendirme komisyonundan mütalaa almaları gerekmektedir.

Komisyona gönderilen kaçakçılık suçu raporuna binaen komisyonca cumhuriyet başsavcılığına iletilmek üzere mütalaa hazırlanır ve bu, vergi müfettişine gönderilir. Vergi müfettişi ise kaçakçılık suçu raporu ile birlikte mütalaayı da cumhuriyet başsavcılığına gönderir.

Mütalaa şartı, VUK. m.359 ile m.360’da yazılan kaçakçılık suçları ve bu suçlara iştirak edenler için aranan bir şarttır. Başka bir ifadeyle VUK m.362’deki “vergi mahremiyetinin ihlali” ve VUK m.363’teki “mükelleflerin özel işini yapma” suçlarında bu koşul bulunmamaktadır. Mütalaa koşulu sadece kaçakçılık ve kaçakçılığa iştirak suçlarına ilişkindir. 

Yeni düzenlemede ne var peki?

7394 sayılı Kanun m.5 ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 367’nci maddesine dördüncü fıkrasından sonra gelmek üzere “359 uncu maddede yazılı suçlara ilişkin yürütülmekte olan soruşturma veya kovuşturmalarda mütalaaya konu fiilin, başka bir kişi tarafından veya başka bir kişiyle birlikte gerçekleştirildiğinin ortaya çıkması durumunda, bu kişi bakımından kamu davası açılması için rapor düzenlenmesi ve mütalaa verilmesi şartı aranmaz.” fıkrası eklendi.

Buna göre VUK m. 359’daki fiillerden dolayı devam eden soruşturma ya da kovuşturma sürecinde mütalaaya konu edilmiş suç unsurunun başka kişi tarafından işlendiği ya da başka bir kişiyle birlikte işlendiği saptanırsa bu yeni kişiler hakkında yeni bir mütalaa düzenlenmeyecek ve bu kişiler hakkında kamu davası açılabilecektir.

Bu arada 5271 sayılı CMK m.2/e uyarınca CMK’ye göre yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen evre soruşturma; CMK m.2/f uyarınca iddianamenin kabulüyle başlayıp, hükmün kesinleşmesine kadar geçen evre ise kovuşturma olarak tanımlanır. 

7394 sayılı Kanun m.5’in gerekçesinde ise “VUK m.359’da yazılı suçlara ilişkin yürütülmekte olan soruşturma veya kovuşturmalarda mütalaaya konu fiilin, hakkında soruşturma veya kovuşturma yürütülen kişinin dışında başka bir kişi tarafından işlendiğinin veya başka bir kişiyle birlikte gerçekleştirildiğinin ortaya çıkması durumunda, bu kişi bakımından kamu davası açılması için rapor düzenlenmesi ve mütalaa verilmesi şartının aranmaması şartının aranmaması temin edilmektedir” denilmiştir.

Görüldüğü üzere gerekçe, dayanaksız ve gerekçesizdir.

Bu maddeye göre aynı suçu işlemiş kişiler haklarında kamu davası açılabilmesi için mütalaa şart koşulurken sonradan sürece dahil olanlar hakkında bu koşul ortadan kalkmaktadır. Bu madde uyarınca, kaçakçılık suçlarına ilişkin yürütülmekte olan soruşturma veya kovuşturmalarda, mütalaaya konu fiilin, başka bir kişi tarafından veya başka bir kişiyle birlikte gerçekleştirildiğinin ortaya çıkması durumunda, bu kişi bakımından kamu davası açılması için rapor düzenlenmesi ve mütalaa verilmesi şartı aranmaması, fail hakkında teknik ve uzmanlık gereken bir alanda herhangi bir rapor düzenlenmemesi sonucunda hakkında kamu davası açılması ve yargılama yapılabilmesi sonucunu doğuracaktır.

Bir an için söz konusu rapor ve mütalaanın alınmamasının bu suçlar hakkında yapılan soruşturma ve kovuşturmalara hız kazandıracağı ileri sürülebilirse de çözümü çoğu zaman teknik bir konu olan vergi kaçakçılığı için dosya yine bilirkişiye gönderilecek ve süreç daha da uzayabilecektir.

Öte yandan, iddiaya konu fiile ilişkin delillerin varlığı vergi müfettişlerince incelenip tespit edilmeden ve akabinde tespitlerin rapora dökülüp onaylanmadan konunun sadece yargıya bırakılması ve haklarında inceleme ve rapor olmadan kişi hakkında hüküm verilmesi hatalı sonuçlara sebebiyet verebilecektir. 

Ve bu durumun Anayasa'nın eşitlik ilkesi kapsamında ele alınması gerektiği kanaatindeyim. Zira burada Anayasa'ya aykırı bir durum söz konusudur.

Diğer taraftan, vergi müfettişi tarafından yazılan vergi suçu raporunda, kişinin VUK m. 359’da yer alan suçlar hakkında delillere dayanılarak bazı tespitler yapılmaktadır. Ancak yeni düzenleme ile suçun başka kişi tarafından veya başka biri ile birlikte işlenmesi halinde yeni bir vergi incelemesi ve mütalaa alınmayacağından önceki rapor ve mütalaanın eksik yönlerinin tamamlanma imkânı da –en azından vergi müfettişleri tarafından hazırlanan raporda- olmayacaktır. Yine suçun faili ile suçu birlikte işleyen diğer kişi arasındaki ilişkinin vergi müfettişleri tarafından ortaya konulamaması ve değerlendirilememesi gibi çelişkili bir durum da ortaya çıkabilecektir. Bu nedenlerle mütalaa şartının kaldırılmış olması, ilerleyen süreçlerde iddianame içeriklerinin yeterli ve sağlıklı olmaması sonucunu da doğurabilecektir.  

Yazarın Diğer Yazıları

IBAN’ını kullandırana hapis cezası

Bankaya gidip bildirimde bulunmamış ve IBAN’ını kullandırdığı anlaşılan kişi için ya bir yıla kadar hapis cezası ya da beş bin güne kadar adli para cezası kesilecek

Sosyal medya fenomenleri maliyenin takibinde

Şimşek, özellikle sosyal medya fenomenleri ve Polat’lar gibilerin servetinin denetlenmesi, kaynağının tespiti adına talimat verdi

Vergi Denetim Kurulu, müfettişlerin özlük haklarını çözemediğinden her geçen gün kan kaybediyor…

Özellikle son dönemlerde sosyal medya fenomenlerinin, kara para aklayıcılarının ve bilumum yasa dışı faaliyetlerinin ülkede cirit attığını da düşünürsek vergi denetim kurulunun ivedilikle güçlendirilmesi gerekmektedir