19 Aralık 2024

Olası asgari ücret artışının işverene maliyeti…

Cumhurbaşkanı net asgari ücret düzeyiyle işverene olan yükü birlikte değerlendirerek bir karar verecek. Küçük ve orta ölçekli firmaların da gözetileceğini Cevdet Yılmaz da dile getirmişti. Bu nedenle en fazla yüzde 35 bandında bir iki puan artı/eksi olacak şekilde artacağını öngörmemin nedenlerinden biri de budur

Asgari ücretin ne kadar olacağı sorusu şu aralar milyonlarca insanın gündeminde gerek çalışanların gerek aile fertlerinin gerekse de patronların. Asgari ücret tutarı çalışan için bir gelir iken bunu ödeyen patron için ise bir maliyet kalemidir.

Asgari ücret görüşmelerinde/pazarlıklarında devlet (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı), işveren vekilleri (TİSK) ve işçi temsilcileri (TÜRKİŞ) bir araya gelmekte ve sonraki yılın asgari ücret tutarı belirlenmektedir. Bu tutar belirlenirken taraflar taraf oldukları kesimin haklarını korumak (!) adına tavır sergilemektedir.

Asgari ücret görüşmelerinin üçüncüsü 19 Aralık Perşembe günü öğlen saatlerinde yapılacak. Bakan Işıkhan, katılımcılardan rakam istedi ve bunu önümüzdeki hafta açıklayacağını dile getirdi. Bu ifadeden benim anladığım “biz asgari ücret tespit komisyonu olarak bir rakam belirleyeceğiz ve bunu Cumhurbaşkanının onayına sunacağız ve o ne derse onu açıklayacağız” şeklindedir. Bu nedenle Komisyonun ne dediğinin ne karar aldığının pek bir önemi yok gibi duruyor.

Asgari ücret tahminleri

Herkesçe farklı asgari ücret tahminleri yapılmakta, hatta bahis sitelerine konu olduğu da görüldü. İşveren kanadı ve iktidar yetkilileri genel olarak yüzde 25 artışın yeterli olduğu düşüncesindeler.

Ben, yüzde 35 artacağını tahmin ediyorum, umarım yanılırım ve daha yüksek olur ama veriler maalesef bu yönde. Ancak 24 bin lira hatta 2025’te 25 bin lira gibi bir sloganla da açıklayabilirler. Bekleyip göreceğiz.

Ancak ne kadar olursa olsun bunun işverene bir maliyet unsuru olduğu gerçeğini değiştirmemektedir.

İşverene maliyetini ölçmek için vergi takozu denilen bir kavramı kullanmak yerinde olacaktır. OECD nezdinde vergi takozu mevzuunu Haziran ayında yazmıştım.

Nedir vergi takozu?

Çalışanın, işverene olan maliyetini ölçmek için vergi takozu (tax wedge) denilen bir kavram kullanılmaktadır. Vergi takozu, bir çalışanın tüm vergi, SGK ve net ücret hariç diğer maliyetlerinin net ücret dahil işverene olan tüm maliyete bölümüdür.

Örneğin aşağıda 2024 yılında aylık 40 bin lira yani yıllık 480 bin lira brüt ücret alan bir çalışanın 2024 yılında YILLIK mali yük karnesi görülmektedir. (Aşağıdaki tabloda 5 puanlık işveren prim desteği ile Eylül 2024’teki primdeki oran değişikliği dikkate alınmıştır.)

Yukarıdaki tabloda görüldüğü üzere yıllık 480 bin lira brüt ücret alan bir çalışanın işverene yıllık maliyeti 564 bin 400 liradır. İşte bu yıllık maliyetten çalışanın aldığı yıllık net ücret düşülüp kalan tutarı işverenin toplam maliyetine bölersek vergi takozunu bulmuş oluruz.

Ve böylece 2024 yılı için yıllık 480 bin lira brüt ücret alan bir çalışanın vergi takozu oranı yüzde 37,47 olacaktır.

Olası asgari ücret artışlarında işveren maliyeti ne olur?

Olası asgari ücret artışları ne olursa olsun kimseyi memnun etmeyeceği aşikâr. Ancak aşağıda olası artış kapsamında 2025 yılında işverene olan yükleri bulunmaktadır.

Ancak burada şu uyarıyı da yapayım; 5 puanlık işveren SGK desteği imalat hariç iş yerlerinde (buralarda 5 puan teşvike devam edilecek) 4 puana düşecek.

Bu çerçevede Eylül 2024’te yapılan değişiklikle birlikte imalat hariç iş yerlerinde çalışan işçiler için 1 Ocak 2025 itibariyle olası asgari ücret artış senaryoları kapsamında işveren maliyetleri (emekli olup da yeniden çalışanlar için değil) aşağıdaki gibi olacaktır.

Şu an uygulanan brüt asgari ücret 20 bin 2 TL, net asgari ücret ise 17 bin 2 TL olduğunu da hatırlatmakta fayda var.

Görüldüğü üzere asgari ücret artışı imalat haricindeki iş yerlerinde çalışanlar için işverene farklı tutarlarda maliyet yüklemektedir.

Sanıyorum Cumhurbaşkanına bu tablo sunulacak ve Cumhurbaşkanı net asgari ücret düzeyiyle işverene olan yükü birlikte değerlendirerek bir karar verecek. Küçük ve orta ölçekli firmaların da gözetileceğini Cevdet Yılmaz da dile getirmişti. Bu nedenle en fazla yüzde 35 bandında bir iki puan artı/eksi olacak şekilde artacağını öngörmemin nedenlerinden biri de budur.

Murat Batı kimdir? 

Prof. Dr. Murat Batı, 14 Aralık 1974 tarihinde Diyarbakır'da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Diyarbakır'da tamamladı. Lisansını Ankara Gazi Üniversitesi'nden, yüksek lisansını Hacettepe Üniversitesi'nden, doktora derecesini "Türev Araçların Vergilendirilmesi" teziyle 2012 yılında İstanbul Üniversitesinden aldı.

Mali hukuk alanında 2016 yılında doçent, 2022 yılında profesör kadrosuna (Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi) atandı. 

Çok sayıda üniversite, banka, belediye ve profesyonel şirkete, özellikle vergi hukuku alanında eğitimler verdi; hukuk ofisleri ile YMM ofislerine danışmanlık yaptı.

"Vergi Hukuku (Genel Hükümler)", "Muhasebe Hileleri ve Vergiden Kaçınmanın Türk Vergi Mevzuatındaki Yasallığı", "Türk Vergi Sistemi" kitapları yayımlandı; 60'tan fazla ulusal ve uluslararası akademik yayında makale ve kitap bölümü yazdı.

Kısa bir süre Cumhuriyet, Dünya ve BirGün gazetelerinde konuk yazarlık yaptı. Eylül 2020'den itibaren T24'te yazmaya başlayan Murat Batı, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mali Hukuk Ana Bilim Dalı Başkanlığı görevini halen sürdürmektedir.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

2024 Ocak-Kasım bütçe karnesi: Gelir vergisinin yüzde 93’ü stopajdan alındı…

Petrolden ve doğalgazdan alınan ÖTV yüzde 140,43 ve dahilde alınan KDV ise yüzde 97,9 oranında artmıştır. ÖTV genel toplamı ise geçen yıl aynı döneme göre yüzde 57,5 oranında artmış. Gelir vergisi yüzde 119,8; BSMV yüzde 168,56; harçlar yüzde 57,1; damga vergisi ise yüzde 79,5 oranında artmıştır

Yine yeniden üst mahkemeye erişimde enflasyon engeli…

Dava konusu tutara bağlı olarak verilecek kararların verildiği tarihler önem arz etmekte ve bu durum maalesef hak kayıpları yaşatabilmektedir

Sosyal güvenlik denetmenlerinin haklı talebi…

Bir denetim elemanı olan sosyal güvenlik denetmenlerinin özlük haklarının iyileştirilmesi Sosyal Güvenlik Kurumu’nun taşra teşkilatını güçlendirmiş olacak ve birçok nitelikli genç yurttaşımıza da cazip bir kariyer yolu sunulmuş olacak

"
"