26 Mart 2022

Kaçakçılık suçlarına ilişkin yeni vergi kanun teklifinde neler var?

VUK m.367’ye yeni fıkra eklendi; mütalaa şartına gerek yok (mu?)

25 Mart 2022 tarihinde TBMM Başkanlığına sunulan Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi TBMM’ye sunuldu.

Söz konusu Teklifin 38 maddesi değişikliklere 1 maddesi ise yürütmenin kim tarafından yapılacağına ilişkin olmak üzere toplamda 39 maddeden oluşmaktadır. Vergi yasalarında yapılacak değişiklikleri içeren madde sayısı 19 adettir. Bu 19 maddenin, 2 maddesi Gelir Vergisi Kanunu’na, 4 maddesi Vergi Usul Kanunu’na, 5 maddesi Kurumlar Vergisi Kanunu’na ve 8 maddesi ise katma değer vergisine ilişkindir. Diğer maddeler ise vergi yasaları dışındaki yasalara ilişkindir.

Kanun teklifinin gerekçesinde vergi kaçakçılık suçlarını düzenleyen 213 sayılı Vergi Usul Kanunu m.359’da öngörülen hapis cezalarının üst sınırı yükseltilmektedir. Buna ilaveten, Türk Ceza Kanunu uygulamasında bulunan "etkin pişmanlık müessesesi“ne benzer bir düzenleme VUK m.359 için de getirilmesi yer alıyor teklifte. VUK m.359’da yer alan kaçakçılık suçlarına ilişkin hapis cezalan için Türk Ceza Kanunu m.43’te yer alan "zincirleme suç" hükümlerinin uygulanması ve kaçakçılık suçlarına ilişkin yargılama sürecinin etkinleştirilmesi sağlanarak cezanın kişiselleştirilmesi, suç ve ceza dengesinin sağlanması ile adil yargılanma hakkının daha da güçlendirilmesi amaçlanmaktadır.

Sunulan Kanun teklifinin 4’üncü maddesi uyarınca VUK m.359’un son paragrafından önce "Bu maddede yazılı fiillerle verginin ziyaa uğratıldığının tespit edilmesine bağlı olarak tarh edilen verginin, gecikme faizi ve gecikme zammının tamamı ile kesilen cezaların yarısı ve buna isabet eden gecikme zammının; soruşturma evresinde ödenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında, kovuşturma evresinde hüküm verilinceye kadar ödenmesi halinde ise verilecek ceza üçte bir oranında indirilir. Tarh edilen vergi ve vergi aslına bağlı olarak kesilen cezanın bulunmadığı durumlarda verilecek ceza yan oranında indirilir. Yukarıdaki fıkralarda belirtilen ceza indiriminden faydalanabilmek için vergi mahkemesinde dava açılmaması, açılmışsa feragat edilmesi, kanun yollarına başvurulmaması veya başvurulmuşsa vazgeçilmesi şarttır. Bu maddede düzenlenen suçların birden fazla takvim yılı veya vergilendirme dönemi içinde ayrı suç işleme kararının icrası kapsamında işlenmesi halinde, Türk Ceza Kanununun 43 üncü maddesi uygulanır." bu hükmün getirilmesi planlanmakta.

Buna göre VUK m.359 ile alakalı ilk değişiklik etkin pişmanlıkla alakalıdır. Bu düzenleme ile VUK m.359 kapsamındaki suçlar için soruşturma ve kovuşturma aşamasında da etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesine olanak verilmiştir. Buna göre, VUK m.359’da yazılı fiillerle verginin ziyaa uğratıldığının tespit edilmesine bağlı olarak hesaplanan verginin, hesaplanan gecikme faizi ve gecikme zammının tamamı ile kesilen cezaların yarısı ve buna isabet eden gecikme zammının; soruşturma evresinde ödenmesi halinde fail hakkında verilecek cezada yarı oranında; kovuşturma evresinde hüküm verilinceye kadar ödenmesi halinde ise üçte bir oranında indirim yapılacaktır.

İlaveten hesaplanan vergi ve vergi aslına bağlı olarak kesilen cezanın bulunmadığı durumlarda ceza yarı oranda indirilecek.

Bu arada 5271 sayılı CMK m.2/e uyarınca CMK’ye göre yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen evreye soruşturma; CMK m.2/f uyarınca iddianamenin kabulüyle başlayıp, hükmün kesinleşmesine kadar geçen evreye ise kovuşturma olarak tanımlanır. 

Ancak kişinin etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanabilmesi için;

Vergi mahkemesinde dava açmayacak,

Açmışsa feragat edecek,

Kanun yollarına başvurmayacak

Yok başvurmuşsa vazgeçmesi gerekmektedir.

Etkin pişmanlığa gitmenin en önemli sonuçlarından biri de kişinin dava açma hakkını ortadan kalkmasıdır. Etkin pişmanlığa başvurup indirimden yararlanılırsa konuyla alakalı dava açma hakkı ortadan kalkmakta; etkin pişmanlıktan dolayı indirimden yararlanmayacaksa dava açma hakkı devam edecektir.

VUK m.359 ile alakalı diğer değişiklik zincirleme suçla alakalıdır.

Maddede yapılan diğer bir düzenlemeyle, VUK m.359’a yapılacak değişiklikle birden fazla takvim yılı veya vergilendirme dönemi içinde aynı suç işleme kararının icrası kapsamında işlenmesi halinde, TCK m.43 uygulanacaktır. TCK m.43 zincirleme suça ilişkindir. Buna göre TCK m.43 uyarınca bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Yani aynı suç işleme kararının icrası kapsamında değişiklik zamanlarda işlenen birden fazla suçlara ilişkin tek ceza verilecek ve toplumda kangrene dönüşmüş bu sorunun kısmen de olsa çözülmesi hedeflenmektedir.

VUK m.359 ile alakalı diğer değişiklik hapis cezalarının üst sınırının artırılması ile alakalıdır.

VUK m.359 uyarınca kaçakçılık suçlarını oluşturan fiillere uygulanacak hapis cezalarının üst sınırları VUK m.359/a’da üç yıldan beş yıla; VUK m.359/b, c, ve ç fıkralarında beş yıldan sekiz yıla çıkarılması teklif edilmektedir.

Hemen belirtmek fayda var ki ceza mahkemelerinde bu suçlar için genelde üst sınırdan ceza verilmemektedir.

VUK m.367’ye yeni fıkra eklendi; mütalaa şartına gerek yok (mu?)

VUK m.359’da belirtilen kaçakçılık fiillerinden birini idare tespit edip bunu Cumhuriyet başsavcılığına bildirebileceği gibi savcılığın da bunu şikâyet ya da ihbar gibi bir yolla da öğrenmesi mümkündür. CMK m.160/1 uyarınca Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.

Vergi suçlarında, suç işlendiğinin savcıya idare aracılığıyla bildirilmesi durumunda mütalâa, savcının başka yollarla haberdar olması halinde ise görüş alınmadan dava açılamaz. Mütalâa ya da görüş Cumhuriyet başsavcılığına bildirilinceye kadar şüpheli hakkında yeterli suç şüphesi olsa da iddianame düzenlenmez.

Vergi müfettişleri VUK m.359 kapsamında bir suç işlendiğini tespit etmeleri halince Cumhuriyet başsavcılığına iletilmek üzere vergi suçu raporu düzenlerler. Ancak tek başına bu raporun düzenlenmesi dava açılması için kâfi değildir. Ayrıca VUK m.367 uyarınca komisyonca mütalaanın da hazırlanıp sunulması gerekmektedir.

Buna göre VUK m.367’ye dördüncü fıkrasından sonra gelmek üzere "359 uncu maddede yazılı suçlara ilişkin yürütülmekte olan soruşturma veya kovuşturmalarda mütalaaya konu fiilin, başka bir kişi tarafından veya başka bir kişiyle birlikte gerçekleştirildiğinin ortaya çıkması durumunda, bu kişi bakımından kamu davası açılması için rapor düzenlenmesi ve mütalaa verilmesi şartı aranmaz." fıkrası eklenmesi teklif edildi.

Kanun teklifinin gerekçesinde VUK m.359’da yazılı suçlara ilişkin yürütülmekte olan soruşturma veya kovuşturmalarda mütalaaya konu fiilin, hakkında soruşturma veya kovuşturma yürütülen kişinin dışında başka bir kişi tarafından işlendiğinin veya başka bir kişiyle birlikte gerçekleştirildiğinin ortaya çıkması durumunda, bu kişi bakımından kamu davası açılması için rapor düzenlenmesi ve mütalaa verilmesi şartının aranmaması planlanmaktadır.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Yine yeniden üst mahkemeye erişimde enflasyon engeli…

Dava konusu tutara bağlı olarak verilecek kararların verildiği tarihler önem arz etmekte ve bu durum maalesef hak kayıpları yaşatabilmektedir

Sosyal güvenlik denetmenlerinin haklı talebi…

Bir denetim elemanı olan sosyal güvenlik denetmenlerinin özlük haklarının iyileştirilmesi Sosyal Güvenlik Kurumu’nun taşra teşkilatını güçlendirmiş olacak ve birçok nitelikli genç yurttaşımıza da cazip bir kariyer yolu sunulmuş olacak

Bütçe Kanunu'nda asgari ücrete ilişkin yüzde 25’lik detay…

Yılsonu enflasyon verileri, Şimşek’in asgari ücrete bakışı ve kamuoyu baskısıyla birlikte değerlendirdiğimde asgari ücret artışının orta noktada bir yerlerde yani yüzde 30-35 bandında gerçekleşeceği görülüyor.

"
"