19 Mart 2013

Sıra güven arttırıcı adımlarda

Bu Yıl Nevroz ateşinin farklı bir anlamı var. Belki de uzun yıllardan sonra ilk kez gerçek anlamına daha uygun bir içerik kazanacak; barışın doğuşu kutlanacak

Bu Yıl Nevroz ateşinin farklı bir anlamı var. Belki de uzun yıllardan sonra ilk kez gerçek anlamına daha uygun bir içerik kazanacak; barışın doğuşu kutlanacak. Yazının başlığındaki gibi bu yıl Nevroz ateşi yakıldığında yıllardır süren asıl ateş kesilecek, silahlar susacak.

Muhtemelen yüz binlerce kişi Diyarbakır’da barış umuduyla bir araya gelecek, yıllardır barış için atılan sloganların gerçekleşmesini isteyecek.

Çeşitli çekincilere rağmen bu seferki ‘irade’nin ve isteğin güçlü olduğu ortada. Bu da en azından kısa ve orta vade için umut verici. Benzer sorunlardan yola çıkarsak uzun vadeyi görmek için henüz vakit erken ancak önemli olan ilk adımların atılması. Ardından karşılıklı güvenin sağlanması ya da ‘güven arttırıcı adımların” atılması sonları süreç ilerleyecek.

Buradaki anahtar ‘güven arttırıcı adımlardır’. Sürecin bekası adına içi en çok doldurulması gereken cümle de bu olmalı. Güven arttırıcı adımların, ateşin kesilmesi ile paralele olarak devreye girmesi ilmek ilmek işlenmesi gerekiyor. Sözünü ettiklerimiz demokratik ve herkesin eşitlendiği bir anayasa ile seçim barajının düzenlendiği, yerel yönetimlerin yeniden yapılandığı bir sürecin hemen devreye sokulmasıdır. KCK davası önemli olmakla birlikte artık ilerisine geçmek gerekmektedir.

Bu tabii ki ‘al-ver’ ilişkisi düzeyinde indirgenmeden genel bir anlayış, bir mutabakat olarak içselleştirilmelidir. Daha basit bir anlatımla her seferinde daha ileri adımlar atılarak karşılıklı güvenin arttırılması ve kısa vadede  ‘güven’ sorunun ortadan kalkması gerekmektedir.  Kürt siyasi hareketi, BDP’den, PKK’ya ve oradan Avrupa’ya kadar Öcalan’ın çizdiği haritaya uyacaklarını söylüyor ancak kendi rezervlerini de dile getiriyorlar. Devletin de çeşitli tereddütleri yok değil. Ayrıca, sürecin basit bir ‘barış-başkanlık’ ikilemine sıkıştırılmayacak kadar önemli olduğu da biliniyor.

Devletin de Öcalan ve Kürt siyasi hareketinin de bu kez daha dikkatli olması başlangıç olarak umut veriyor. Aradaki yol kazaları önemli değil ve bundan sonra da yaşanacak.

Umarız 21 Mart Nevroz günü ateş, yeni bir Türkiye için, sadece bugün değil ebedi bir barış için yakılır. Yine umarız ki bugün barış diyenler yarın geri dönüş yapmaz; ‘konjonktürel barışçılar’ saf değiştirmez.

30 yıl sonra daha demokratik, eşit yurttaşlık temelinde, halk ve hakların eşitlendiği, herkesin kendini kendisi gibi yaşadığı ve hepsinden önemlisi ölümlerin olmadığı bir Türkiye için önemli bir noktadayız.

Öyle olmasını diliyoruz.

Yazarın Diğer Yazıları

Dağa çıkılmaması için önce dağdakilerin inmesi gerekiyor

Barış sürecine rağmen çok sayıda gencin Kandil’e yol alması belli bir güvensizliğin göstergesi mi?

Sandık birleştirmiyor, bölüyor!

Irak gibi insanların etnik ve mezhebi kökenlere göre hareket ettiği, oy kullandığı bir ülkede seçimler, tarafları bir araya getirmekten çok uzaklaştırıyor.

Kürtlere haksızlık mı yapılıyor?

Kürt hareketi tarihsel bir zihin altı ve tecrübeyle daha sabırlı ve temkinli ilerlemeye çalışıyor. AKP hükümetini eleştirmekten kaçınmıyor, sokakta yerini alıyor.

"
"