Başbakan Erdoğan Leya Zana görüşmesi sonrası birçok yorum yapıldı; desteklendi, eleştirildi. Görüşme yeni bir inisiyatif olması açısından önemli. Her şeyden önce, bu sorunun çözümü için, artık silah dışında atılacak her adım, yapılacak her görüşme desteklenmeli.
Leyla Zana'nın geçmişi, kişiliği buna müsaade etmez. Zana, Kürt siyasetinde zaman zaman bağımsız da davranabilen ama genel talep ve dinamikleri bilen, bu doğrultuda hareket eden bir simge isim; tabandaki karşılığı da biliniyor. Kürt hareketinde farklı sesler de her zaman ihtiyaç var. Eğer Kürt siyasetinin en önemli isimlerinden Zana böyle bir çıkış yaptıysa nedensiz olamaz. Yani kendi gücünü ortaya koyup bir anlamda “risk” de almış durumda. Ama risk almadan Kürt sorunun barışçıl çözümünde adım atmak mümkün değil. BDP bu duruma mesafeli yaklaşıyor gibi görünse de Zana’nın dile getirdiği talepler BDP’ninkilerle aynı. Bu girişimin Kürt siyasetini bölmeye yönelik olarak değerlendirmek yanlış. BDP'nin habersiz olması ise normal, çünkü süreç bunu gerektiriyor. Sorunun çözümünde BDP, PKK önemli muhataplar oluğu inkar edilemez. Ama Zana’nın çıkışı bazılarının iddia ettiği gibi Kürt siyasi hareketini bölmeye yönelik değil. Sadece, bu kez farklı bir önemli bir aktör devrede. Adım atabilecek kişinin Başbakan Erdoğan olduğu da biliniyor
Peki ne oluyor?
Aslında bir yıllık süreç dikkatlice okunduğunda taşlar yerine oturur.
En son bir yıl önce avukatlarıyla görüşen Öcalan PKK ve BDP'yi eleştirilmişti. Silvan saldırısı, Oslo sürecinin durması, çatışmaların başlaması ile Öcalan tecrit edildi. Ancak, son üç ayda önemli gelişmeler söz konusu. Öcalan’ın son üç ayda “devletle” üç kez görüştüğü söyleniyor. İmralı, girişiminin dışında değil. Zana’nın girişimine de “denenmesi” gereken bir alternatif olarak baktığı tahmin ediliyor. Ama hepsi bu değil. Irak Kürdistan'ı Başkanı Mesut Barzani ve Irak Cumhurbaşkanı Talabani de bu süreçte rol oynuyor. Detaylar yakında netleşir.
Kısa süre sonra önemli açıklama ve silahların susması mümkün mü? Niye olmasın?
Bu noktada birçok komplo teorisi de sürece karışacaktır Tabii ki provokasyon, itiraz, benzeri birçok girişim mümkün.
İmralı'nın da içinde bulunduğu süreçte Zana önemli bir misyon yüklendi. Zaten İmralı’nın içinde olmayan bir süreç ne kadar yürür belli değil. Hükümetin duruşunda şimdilik farklılık yok. PKK aynı noktada, ama Murat Karayılan’ın hemen açıklama yapmaması anlamlı; dengeleri göz ediyor gibi. Suriye’deki durum Kürt meselesi bağlamında kafaları iyice karıştırıyor.
Bir şeyler olacak gibi, belki Ramazan ayında. Ama temel sorun her zaman olduğu gibi “güven” unsurunda kilitleniyor; tarafların birbirine güvenip güvenmesinde yatıyor.