21 Aralık 2010

DTK METNİ NE DEMEK İSTİYOR?

Bu sadece bir taslak ve Türkiye artık her konuyu tartışabilecek bir düzeyde.

 

Hafta sonu Diyarbakır’daki Demokratik Toplum Kongresi’nin Demokratik Özerklik Çalıştayı’ndan çıkan taslağa nasıl bakmak lazım?

 

Baştan söyleyelim: Bu sadece bir taslak ve Türkiye artık her konuyu tartışabilecek bir düzeyde. Bu tartışmalar sonucu ortak bir yol bulunup ilerlenecektir. Taslakta yazılan her şey kesin bir sonucu göstermez ama bir niyeti ortaya koyar. Herkes de niyetini beyan etmekte özgürdür.

 

Taslağın dili, içeriği özellikle, öz savunma güçleri, bayrak gibi konular tartışılabilir ama öncelikli değildir. Sadece tepki çeker.

 

Ama en çok dikkat çeken “insanlığın kök hücresi gibi olan bu halk” satırları. Ne demek isteniyoranlaşılır gibi değil. Milliyetçi dilin en ağdalı şekli. Bu mantık Kürt hareketinin giderek içine kapanmasına yol açıyor. Türk milliyetçiliğini eleştirirken aynı tuzağa düşülmüş gibi.

 

Ama asıl önemlisi metnin içerik açısından Öcalan’ın avukat görüşmelerinde söylediklerinin kesilip yapıştırılmasından oluşmuş gibi durması. İçerik özgün değil, Türkiye’yi kapsayıcı olmaktan ziyade içeriye kapanmacı bir metin. Yani tüm Türkiye’ye hitap etmiyor, halklardan çok halktan söz ediliyor. Ayrıca öz savunma güçleri gibi yapılanma 1970’li yıllardaki sol örgütlenme şemasına benziyor,  ayakları yere basmıyor ve hayata geçirilmesi kolay değil.

 

Oysa ateşkesin sağlandığı, silahların sustuğu bu dönemde yapılması gereken yeni anayasaya yoğunlaşmak alternatif metinler üretmek ve buradan yürümek, barajı zorlamak ılıman havayı çevirmek olmalı.

 

Bu süreci iyi değerlendirmek gerekiyor. Bu süreçte sadece Kürt değil Türk kamuoyunu da barışa ikna edecek projeler ve taslaklar üretmek, süreci keskinleştirmeden daha yumuşatarak yürütmek en mantıklısıdır.

 

Ancak, anlaşılan, koşulları keskinleştiren bir politika tercih ediliyor. Özgün metinler yerine İmralı patentli taslaklar hazırlanıyor.

 

Türkiye’nin demokratikleşmesi, Ankara’nın merkezi statükosundan kurtulması zorunludur. Bu eyalet sistemi olur başka bir isim konur. İki dilli eğitim altyapısı hazırlandıktan sonra mümkündür ve bir haktır.


DTK ve BDP ayrı yapılar olsalar bile ateşkes sürecini somut, özgün ve gerçekleşebilir önerilerle sürdürmelidir. Zor olan herkesin haklarını sonuna kadar kullanabildiği bir ülkede birlikte yaşamaktır.


Ancak bu tür taslak ve tartışmalar Türkiye’yi bölünmeye götürür korkusu da yersizdir. Asıl tehlikeli olan baskı kurmak, tartışmamak örtmek susturmak ve hakları teslim etmemektir. Vaktimizi iyi kullanmalıyız

Yazarın Diğer Yazıları

Dağa çıkılmaması için önce dağdakilerin inmesi gerekiyor

Barış sürecine rağmen çok sayıda gencin Kandil’e yol alması belli bir güvensizliğin göstergesi mi?

Sandık birleştirmiyor, bölüyor!

Irak gibi insanların etnik ve mezhebi kökenlere göre hareket ettiği, oy kullandığı bir ülkede seçimler, tarafları bir araya getirmekten çok uzaklaştırıyor.

Kürtlere haksızlık mı yapılıyor?

Kürt hareketi tarihsel bir zihin altı ve tecrübeyle daha sabırlı ve temkinli ilerlemeye çalışıyor. AKP hükümetini eleştirmekten kaçınmıyor, sokakta yerini alıyor.

"
"