05 Temmuz 2021

TRT ve spor

Elmas Lig 2021, Euro 2020 ve Wimbledon 2021 organizasyonları, hem birbiri ile çakıştığı, hem de diğer organizasyonlar ve bant programlar nedeniyle yayın sürekli kesildiği için takip edilemiyor

Çocukluğumuzun TRT'si, her türlü sporu heyecanla izlediğimiz, öğrendiğimiz ve spor yapma arzumuzun kaynağı idi. Ancak, sayıları gittikçe artan spor organizasyonlarını yayınlayacak spor kanalı ihtiyacının artması, son teknoloji ile desteklenen yayınları gerçekleştirme kapasitesine sahip kanalların kurulmasına olanak tanıdı. Spor yayını amaçlı kanalların artması da TRT'nin kuruluş yıllarında omuzlarına yüklenen ve/veya üstlenmiş olduğu "sporun sevdirilmesi ve tüm toplum katmanlarına yaygınlaştırılması ve kaliteli spor izleyicisi yetişmesine katkıda bulunmak ideali ve sorumluluğu" nun da hafiflemesini sağladı.

Son yıllarda spor yayıncılığı konusunda geride kalan TRT'nin bu yıl yeni bir spor kanalı olan TRTYıldız kanalını kazandırmak ve uluslararası birçok turnuvanın yayın haklarını satın almak suretiyle, bir atak yapmayı planladığı ve eski parlak günlerine dönme çabası içerisinde olduğu anlaşılıyor.

TRT bu yıl; Elmas Lig 2021, Euro 2020, Tokyo ve Tokyo Paralimpik Oyunları 2020, WSBK 2021 ve Wimbledon 2021 gibi zamansal kesişme yaşanan birçok organizasyonun yayın haklarını alarak, sporun her alanında yer almaya çalışırken, bu turnuvaları TRT1, TRTSpor ve TRTYıldız kanallarında yayınlamakta zorlanıyor.

TRT bu yayınları yaparken, yayın akışında yer alan diğer bant yayını spor programlarını ve spora ilişkin diğer programları da aksatmamaya özen gösteriyor. -Bu arada, TRTYıldız kanalında yer alan kısa süreli bilgilendirme amaçlı, spor kurallarına ilişkin kısa bantların, oldukça başarılı olduğunu söylemeyi de ihmal etmemek gerek.- Bu durum da hiçbir organizasyonun tam olarak yayınlanamamasına neden oluyor. Yayın, turnuvadan turnuvaya atlarken, hiçbir yarışmayı/karşılaşmayı takip etmek mümkün olmuyor, bir organizasyonun ve bir spor dalının, izlenme oranlarını ve elbette gençleri etkileme gücünü artıran en önemli unsur olan, sporcular arasındaki rekabetin ve sporun estetiğinin takip edilmesini/anlaşılmasını engelliyor.

Özellikle bugünlerde, her iyi spor izleyicisinin takip etmeye çalıştığını düşündüğüm Elmas Lig 2021, Euro 2020 ve Wimbledon 2021 organizasyonları, hem birbiri ile çakıştığı, hem de diğer organizasyonlar ve bant programlar nedeniyle yayın sürekli kesildiği için takip edilemiyor. Hatta, Wimbledon 2021 organizasyonu özelinde baktığımızda; bu turnuvanın TRT Spor ve TRTYıldız kanallarında yayınlanacağı bildirildiyse de, karşılaşmalar sadece TRTYıldız kanalından, çoğunlukla Merkez Kort maçları ve sadece öğleden sonra yayınları ile sınırlı veriliyor, çakışan iki turnuva arasında seçim yapmak gerektiğinde de, her zaman tenis turnuvası aleyhinde karar alınıyor.

Oysa ki, Grand Slam Turnuvaları, dünyanın en önemli spor karşılaşmalarını içeren organizasyonlardır. Bu turnuvaların yayın hakkını alan yayıncı kuruluşlar, bu turnuvalar süresince en az iki kanaldan ve öncelikli olarak bu yayını verirler.

TRT, Wimbledon 2021 organizasyonunu bu şekilde, tek kanaldan ve sıkışık program nedeniyle sınırlı sürede yayınlamaya devam edince, ilk hafta 16-17 kortta, sabah 11.00'de başlayan ve bazen 23.00 sonrasına da sarkan yaklaşık 50 karşılaşmanın sadece üç veya dört tanesi izleme olanağı bulunabiliyor.

Bir planlama hatası olduğunu düşündüğüm bu durum, seyir zevkini yok ediyor ve iyi bir amaç, planlama hatası nedeniyle gerçekleşmiyor.

Elbette hepimize ait olan TRT'nin, sporun her alanında yer almasını, kaliteli spor izleyicisi yaratmada katkıda bulunmasını istiyoruz. Fakat bu amacın gerçekleşmesi için gerçek bir spor yayıncılığı yapılmasına gerek vardır. Hepsi birbiri ile çakışan sayısız organizasyonun yayın haklarını alarak ve hiçbirisini hakkıyla yayınlayamayarak, bu amacın gerçekleştirilmesi mümkün değildir. Üstelik ülkemizde artık bu organizasyonları yayınlayacak başka spor kanalları varken. Ayrıca bu bir 'kaynakların verimli kullanılması problemi'dir.

Bu yıl böyle geçti… İyi bir spor izleyicisi olarak gelecek yıllarda TRT'nin; kaynaklarımızın daha verimli kullanıldığı, zamansal planlama hatalarının -en azından-azaltıldığı, yayın süresi ile sınırlı sayıda organizasyonun yayınlandığı, tüm organizasyonların "ruhunun" hissedilebileceği sürede yapılan yayınlar ile izleme zevkinin katlanacağı başarılı spor yayıncılığı yapmasını umuyorum/bekliyorum.

Yazarın Diğer Yazıları

Dinle Sebastian!

Fulya Canşen kitabında; Almanya serüveninde ve Türkiye’de hayatına dokunan arkadaşları, dostları ve dosttan da ileri olanları ile anılarını, merkezinde Sebastian’ın olduğu bir kurguyla anlatıyor… 180 sayfalık kitaba, bu kadar farklı ve derinlikli konunun nasıl sığdırılmış olabildiğine şaşırdım, hayran kaldım

"
"