Fenerbahçe takımında geride kalan haftalarda eksikliği en fazla hissedilen ve alternatifi olmayan Fred takıma döndü. Gerçi daha üç gün önce Fredsiz takım İstanbulspor karşısında 5 gollü bir galibiyet almıştı ama İstanbulspor ile Fenerbahçe arasında hemen her kritere bakıldığında zaten çok büyük fark vardı ve sahneye Cengiz çıkmış 46 dakikada 4 gol atmıştı. Oysa Konyaspor takımı daha dirençli ve sert oynayabilen bir rakipti. Üstelik üç gün önce 4 gol atan Cengiz Konyaspor karşısında onbirde değildi. Takımın lider oyuncularından Tadic de kulübedeydi. Bir de bunlara milli takımlarıyla Afrika Kupasında olan Djiku ve Osayi-Samuel’i eklersek sarı lacivertliler rotasyonlu bir başlangıç onbiriyle çıktı Konyaspor karşısına.
Ligin en geniş ve derin, bir o kadar da kaliteli kadrosuna sahip İsmail Kartal takım üzerindeki hakimiyetini her geçen gün arttırıyor ve amaca uygun seçimlerle yoluna devam ediyor.
Sezonun başlangıcında ligde ve avrupada farklı takımlarla sahaya çıksa da daha önem verdiğini belli ettiği lig maçlarında aynı kadrolarla mücadele ediyordu. Şimdi ise üç gün önceki İstanbulspor maçının 4 gollü kahramanı ve lider oyuncusunu kenarda oturtabiliyor. Üstelik Fenerbahçe hangi kadroyla başlarsa başlasın aynı felsefe ve performansla sürdürüyor mücadelesini. Bu da takımın içindeki rekabet ortamının doğruluğunu ve hocanın forma adaletine oyuncuların inancını gösteriyor. Konyaspor maçına baskın ve coşkulu oyunla başlayan Fenerbahçe, bu oyunun anahtarı olan erken golle rakibinin direncini kırarak, ilk yarıyı sekiz dakikada bir gol ortalamasıyla 5 gol atarak gitti soyunma odasına.
Bu 5 golün üçünü atan Dzeko ikinci devreye çıkılırken yerini Batshuayi’ye , ilk 45 dakikayı 1 gol 2 asistle tamamlayan Szymanski de Umut’a bıraktı. Aslında iyi oynayan ve goller atan oyuncu sahadan çıkmak istemez. Hele hele bir devrede 3 gol, 46 dakikada 4 gol atan oyuncular kariyer rekoru kırma şansına bu kadar yaklaşmışken oyundan çıkarılmazlar. İsmail Kartal üç gün önce 4 gol atan Cengiz’İ bugün de 3 gol atan Dzeko’yu oyundan alabiliyor ve bu rahatsızlık yaratmıyor. İşte bu da İsmail Hoca ile takımın yakaladığı sinerjiyi gösteriyor.
İkinci yarıyla birlikte oyun felsefesi değişmeyen Fenerbahçe direnci kırılan Konyaspor karşısında 2 gol daha bulup fazlasını kaçırarak sezonun en gollü galibiyetini aldı 7-1.
Sarı Lacivertli Takım üç gün içinde oynadığı iki karşılaşmada tam 12 gol atarak kazanmaya devam ediyor. Sarı Lacivertli futbolcular gireniyle çıkanıyla sahada yaptıkları işten keyif alıyorlar ve izleyenlere de keyif veriyorlar. Başarının en önemli kriterlerinden birisi de bence bu. Futbolcusuyla, hocasıyla ve taraftarıyla sahada olanlardan keyif alan bir camia hedefine doğru yol almaya devam ediyor. Fred hariç Fenerbahçe Takımında her oyuncunun kaliteli alternatifi var. Belki bir de stoper bölgesinde ihtiyaçtan söz edebiliriz. Ama unutmamak lazım devre arası transferinde çok iyi karar vermek lazım. Rekor puanla devam edilen bir sezonda yakalanan sinerjiyi ve uyumu bozmayacak işler yapmak çok önemli.
Melih Gümüşbıçak kimdir?
Melih Gümüşbıçak 10 Ağustos 1968'de Ankara'da doğdu. Ankara 50. Yıl Lisesi'nden mezun olduktan sonra iktisat ve siyasal bilgiler öğrenimi gördü.
Mesleğe başladığı TRT'de spor programları sundu, daha sonra Doğan Yayın Holding'e geçti. İzleyen dönemde Show TV'de "Televole" adlı spor magazin programını sundu. Daha sonra Lig TV'ye geçen Gümüşbıçak, bu kanalda sunuculuk yaptı, ardından 360 kanalında spor programı hazırlayıp sundu. TRT'de Şampiyonlar Ligi karşılaşmalarını ve çeşitli spor yayınlarını sunan Gümüşbıçak, T24'te ağırlıklı olarak Fenerbahçe maçlarını yorumlayacak.
|